BU SURİYELİLER İŞİ İYİCE AZITTI...

Yeni bir haftaya daha başlarken, tüm Gölcük halkına ve sevgili Yeni Gölcük Gazetesi okurlarına, mutluluk ve sağlık dolu bir hafta, esnaflarımıza da hayırlı bol kazançlı bir hafta diliyorum. İnşallah yeni haftada her şey gönlünüze göre olur.  Dedikten sonra, gelelim haftanın ilk makalesinin konusuna. Aslında bu konu bildik bir konu ve zaman zaman köşeme taşıdığım, ilçemizde Suriyeliler konusu. Bir yandan acıyor üzülüyorum, bir yanda bazen kızıyor ve hiddetleniyorum Tamam Allah kimseyi evsiz, barksız yutsuz bırakmasın ama bazen kantarın topuzunu kaçırıyorlar. Ülkelerindeki iç savaştan ve Esad'ın zulmünden kaçarak ülkemize sığınan Suriyelilerin durumu çok vahim.  Öncelikle şunu belirteyim. Ben Suriyelilere karşı değilim, ben yaptıkları eylemlere, davranışlarına ve çirkinliklerine karşıyım. Allah kimseye göstermesin. Ülkelerinde bir savaş çıkmış ve bu savaştan kaçmak için bizim üklemnize sığınmışlar.  Bunlar şanslı insanlar, inanın Suriye'nin yerinde biz olsak bizi hiç bir ülke kapısından içeri sokmaz. Ama biz ülke olarak, hükümet olarak bu insanlara kapımız açmışız, yardım elimizi uzatmışız ama pardon ya.  Herkes duracağı yere bilecek. Suriyeli olmak dilencilik yapmak olamalı, Suriyeli olmak bizi rahatsız etmek olmamalı, Suriyeli demek sahillerimizi çöplük yuvası haline getirmek olmamalı.  Ama anasını satayım, nerde zühürt, nerde çulsuz, nerde cahil Suriyeli var, hepsi bizim memleketimizde. Kusura bakmayın ama ben etrafımda ve yaşadığım yerde böyle Suriyeli görmek istemiyorum.  SURİYELİLİK BU OLMAMALI Ya biz bir çocuğa bakamıyoruz. Bunların kucağında aralarında 1 yaş farkı bile yok 3-5 tane çocuk, karnındakini ve ondan sonra gelecekleri saymıyorum. Yahu ekmek alacak paraları yok, fırt fırt çocuk doğuruyorlar. Anasını satayım ışığı gören Türkiye'ye geliyor.      Bildiğim kadarıyla Develt bunlara bir miktar yardım parası veriyor. İşte bunu anlamıyorum, kimin parasını kime veriyorsunuz ya. Benim emeklimden, işçiden, memurdan kestiğin paraları bu insanlara veriyorsunuz. Ben bunların nesini seveyim.  Allah muhafaza en büyük korkum, bunların 10-15 yıl sonra ülkemizin başına bela olmaları. Her geçen gün mantar gibi üremeye ve çeteleşmeye başlıyorlar.  Benim bizi yöneten yetkililerden Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olarak bir ricam. Allah aşkına madem bunları madem getirdiniz koynumuza kadar soktunuz, Allah aşkına şunları disiplin altına alın.  Diğer milletlerin Suriyelileri, doktor, mühendis okumuş adamlar, bizde ne kadar çulsuzu var onlar gelmiş.  ALLAH AŞURELİNİZİ KABUL ETSİN Malumunuz içinde bulunduğumuz ay Aşure Ayı. Aşure demek, nolluk bereket demek. Bugünlerde pek çok kurum ve kuruluş, hayır ve sevap işlemek adına toplu Aşure dağıtımları yapıyorlar.  Öncelikle Allah herkesin Aşuresini kabul etsin. Ben bu tür şeyleri çok seviyor ve mutlu oluyorum. Çünkü, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olduğu günlerde bu tür etkinlikler çok önemli. Allah bizi vatanımızdan, toprağımızdan, bayramığımızdan mahrum bırakmasın. Gerçekten biz Türk Milleti olarak, birlik ve beraberlik içinde olduğumuz zamanlar, neler yapabileceğimizi, 15 Temmuz'da bütün dünyaya gösterdik.  Allah bir daha bu milletin başına bir daha böyle olayu göstermesin. Hepinize iyi haftalar.