LASTİK İŞ
ismail

ÇOCUK iSTİSMARINA BİRLİKTE DUR DİYELİM

Gündem 04.03.2018 - 16:32, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:16
 

ÇOCUK iSTİSMARINA BİRLİKTE DUR DİYELİM

Son günlerde gündemi meşgul eden çocukların cinsel istismarı konusuyla ilgili Kocaeli Barosu ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği ortak bir açıklama gerçekleştirdi. Açıklamada “Çocuk istismarına hep birlikte dur demeliyiz” mesajı verildi.

Son günlerde gündemi meşgul eden çocukların cinsel istismarı konusuyla ilgili Kocaeli Barosu ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği ortak bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Kocaeli Barosu’nda gerçekleştirilen açıklamada Kocaeli Baro Başkanı Sertif Gökçe ile Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşen Coşkun “Çocuk istismarına hep birlikte dur demeliyiz” mesajı verdi. Açıklamada ayrıca ortak hazırlanan Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu ve Bu Suçun Yargılanması ile Çocuk Koruma Sistemine İlişkin Değişiklik Önerileri” adlı kitapçık hakkında bilgiler sunuldu. KİTAPÇIK HAZIRLANDI Çocuğun cinsel istismarı suçlarına yönelik olarak hazırlanan kitapçık Kocaeli Barosu dahil 12 kurum kuruluşun desteği ile hazırlandı. Bir yılı aşkın süredir devam eden ve Kasım 2017’de geniş katılımlı bir çalıştayla raporlandırılan bu çalışma; Adli Tıp Uzmanları Derneği, Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı, Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği, Çocuk Koruma Merkezlerini Destekleme Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Toplum Ruh Sağlığını Geliştirme Derneği, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği, Türkiye Psikiyatri Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Türk Tabipleri Birliği ve Yargıçlar Sendikası ile adı geçen dernek ve kuruluşlardan alanında uzman kişilerin katkı ve desteğiyle olgunlaştırılmıştır. TEK ÇIKIŞ YOLU CEZALARIN AĞIRLAŞTIRILMASI Ardından konuşan Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşen Coşkun, “Toplum tarafından hassasiyetle takip edilen cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar konusu, son günlerde basında yer alan cinsel istismar vakaları nedeniyle yeniden gündeme oturmuştur. Ancak konuyla ilgili bu güne kadar ki sürece bakıldığında bir sorun olduğunda acil çözüm yollarının arandığı ve ağırlıklı olarak cezaların ağırlaştırılmasının tek çıkış yolu olarak ele alındığı görülmektedir. Çocukların cinsel istismarı sorununun çözüm yolu; cezaların arttırılması ya da ağırlaştırılmasına indirgenmemelidir. Konuyu bir bütün olarak değerlendirip, suçun önlenmesini hedef alan yasal düzenlemeler yapılmasına ve önleyici hizmet modellerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bunlardan biri de, çocuğa yönelik cinsel suçlara ilişkin Türk Ceza Kanunu’nda yapılması gereken değişikliklerdir. Mevcut düzenleme, failin çocuk olduğu durumlarla yetişkin olduğu durumlar arasında bir fark gözetmemekte ve çocuğun cinsel istismarı suçunu, mağdurun yaşına bağlı olarak tanımlamaktadır. Bu durum, uygulamada çocuklar aleyhine ağır sonuçlar doğmasına ve bu sonuçlara çözüm aranırken de yetişkin suçluların lehine sonuç doğuracak önerilerin gündeme getirilmesine neden olmaktadır” dedi. GEÇİCİ YASAL DÜZENLEMELER ÇÖZÜM OLMADI Konuşmalarına devam eden Coşkun, “Uygulamada ortaya çıkan hukuki sorunların çözümü için hızla yapılan yasal değişikliklerin daha önemli sorunların ortaya çıkmasına neden olduğu bilinmektedir. Örneğin; 2015 yılında Anayasa Mahkemesinin verdiği iki iptal kararı sonrasında yapılan geçici yasal değişiklikler sorunları çözmeye yetmemiştir. 2016 yılının Kasım ayında, TBMM’de bu yönde yapılan tartışmalar, bir aşamadan sonra, çocuklar arasında, cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın gerçekleşen cinsel eylemlere nasıl bir tepki ya da ceza verileceği noktasında toplanmıştır. Bu tartışmalara son dönemde ensest, erken ve zorla evlendirme konuları da dâhil olmuştur” ifadelerinde bulundu. ÇALIŞMANIN 3 TEMEL AYAĞI VAR Konuşmalarına devam eden Coşkun, “Kocaeli Barosu ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği olarak 2016 yılında, yukarıda söz ettiğimiz sorunları “çocuğun üstün yararı” ilkesini gözeterek gidermek amacıyla bir atölye çalışması başlattık. Bir yılı aşkın süredir devam eden ve Kasım 2017’de geniş katılımlı bir çalıştayla raporlandırılan bu çalışma; Adli Tıp Uzmanları Derneği, Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı, Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği, Çocuk Koruma Merkezlerini Destekleme Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Toplum Ruh Sağlığını Geliştirme Derneği, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği, Türkiye Psikiyatri Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Türk Tabipleri Birliği ve Yargıçlar Sendikası ile adı geçen dernek ve kuruluşlardan alanında uzman kişilerin katkı ve desteğiyle olgunlaştırılmıştır. Sizin ve kamuoyunun bilgisine sunduğumuz çalışma; cinsel suçlarla ilgili tüm sorunlar için öneriler içermemektedir. Ancak cinsel suçların failinin de mağdurunun da çocuk olduğu durumlara ağırlık vermektedir. Hazırladığımız çalışmanın üç temel ayağı vardır. Bunlar; cinsel dokunulmazlığa karşı suçun faiilinin çocuk olmasına ilişkin düzenlemeler, cinsel suç mağduru olan çocukların yargılama sırasında ikinci kez mağdur olmasını önleyici tedbirler ve çocukların erken evlendirilmesine karşı düzenlemelerdir” diye konuştu. KANUN TEKLİFİ YÖNTEMİ Konuşmalarına devam eden Coşkun, “Çalışmamız kanun teklifi yöntemi ile hazırlanmıştır. Böylece hem bu konuda çalışma yapmak isteyen siyaset kurumuna veri sağlanmak hem de konu ile ilgili herkes için kanun metni üzerinden somut bir tartışma zemini yaratılmak istenmiştir. Önerimize göre; Fail çocuğun cinsel dokunulmazlığa karşı fiili; cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı değil ise eylemi nedeniyle cezalandırılması yerine bu suçlar için özel olarak öngörülmüş, yapılandırılmış ve düzenlenmiş güvenlik tedbiri yaptırımı uygulanması önerilmektedir. Böylece cinsel dokunulmazlığa karşı suçun hem failinin hem de mağdurunun çocuk olması ve fiilin zora dayalı olmaması haline özgü, onarıcı adalet ilkelerini öne çıkaran bir anlayış sergilenerek, mağdur ve fail çocuğun korunması amaçlanmıştır” diye konuştu. EVLENME YAŞI 18’E ÇIKARILMALIDIR Konuşmalarına devam eden Coşkun, “Bu öneriyi tamamlayıcı olmak üzere; Çocukların maruz kaldıkları cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile çocuklar tarafından işlenen bu tür suçların soruşturulması ve kovuşturulması aşamasında; çocuğun korunmasını sağlayacak usul önlemlerinin alınması gerektiği vurgulanmıştır. Çocuğun ister şüpheli/sanık isterse mağdur olsun, yargılama sürecinin olumsuz etkilerinden korunması ve ikincil mağduriyetinin önlenmesi için alınması gereken önlemlerin yasalarda daha açık ve net şekilde vurgulanmasını sağlayan düzenlemeler önerilmiştir. Çocukların fuhuşta kullanılması suçu ile çocukların pornografik ürünlerde kullanılmasına ilişkin düzenlemelerde yer alan cezaların arttırılması önerilmekte, çocuklara yönelik cinsel sömürü ile daha etkin mücadele edilmesi amaçlanmaktadır. Çocukların; cinsel istismardan, aile içindeki bireylerin cinsel davranışlarından, erken ve zorla evlenmeden korunmaları ile ilgili yasalarda yapılması istenen değişikliklere yer verilmiştir. Çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi için evlenme yaşının 18'e çıkarılması öngörülmektedir” ifadelerinde bulundu. 3 KANUNDA YER ALAN 18 MADDEDE DÜZENLEMEYE GİDİLMELİ Konuşmalarına devam eden Coşkun, “Bu kapsamda olmak üzere belirlenmiş kanun maddelerinde değişiklik yapılması önerilmektedir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, Cinsel Saldırı, Çocukların Cinsel İstismarı, Reşit Olmayanla Cinsel İlişki, Cinsel Taciz, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Müstehcenlik, Fuhuş, Birden Çok Evlilik, Hileli Evlenme, Dinsel Tören, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, Tanıkların dinlenmesi, Diğer Kişilerin Beden Muayenesi ve Vücuttan Örnek Alınması, İddianamenin Kabulü ve Duruşma Hazırlığ, Duruşmanın Açıklığı, Mağdur ile Şikâyetçinin Dinlenmesi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu; Kuruma Başvuru, Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararı Alınması, Çocuklara Özgü Güvenlik Tedbiri, Sosyal İnceleme, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, Ehliyetin Koşulları olmak üzere 3 kanunda yer alan 18 madde için bütün önerilerimizin çocuğun yüksek yararına en uygun yasal düzenlemelere ulaşmak için yapılacak olan tartışmalara zemin oluşturmasını, diğer öneri, görüş ve eleştiriler ile zenginleşmesini bekliyoruz. Bu nedenle önerilerimize ilişkin raporumuzu nihai bir öneri olarak değil tartışma ve görüşler için bir başlangıç metni olarak sunmaktayız. Çocuk istismarına hep birlikte dur diyelim” diyerek sözlerini sonlandırdı
Son günlerde gündemi meşgul eden çocukların cinsel istismarı konusuyla ilgili Kocaeli Barosu ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği ortak bir açıklama gerçekleştirdi. Açıklamada “Çocuk istismarına hep birlikte dur demeliyiz” mesajı verildi.
Son günlerde gündemi meşgul eden çocukların cinsel istismarı konusuyla ilgili Kocaeli Barosu ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği ortak bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Kocaeli Barosu’nda gerçekleştirilen açıklamada Kocaeli Baro Başkanı Sertif Gökçe ile Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşen Coşkun “Çocuk istismarına hep birlikte dur demeliyiz” mesajı verdi. Açıklamada ayrıca ortak hazırlanan Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu ve Bu Suçun Yargılanması ile Çocuk Koruma Sistemine İlişkin Değişiklik Önerileri” adlı kitapçık hakkında bilgiler sunuldu.
KİTAPÇIK HAZIRLANDI
Çocuğun cinsel istismarı suçlarına yönelik olarak hazırlanan kitapçık Kocaeli Barosu dahil 12 kurum kuruluşun desteği ile hazırlandı. Bir yılı aşkın süredir devam eden ve Kasım 2017’de geniş katılımlı bir çalıştayla raporlandırılan bu çalışma; Adli Tıp Uzmanları Derneği, Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı, Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği, Çocuk Koruma Merkezlerini Destekleme Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Toplum Ruh Sağlığını Geliştirme Derneği, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği, Türkiye Psikiyatri Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Türk Tabipleri Birliği ve Yargıçlar Sendikası ile adı geçen dernek ve kuruluşlardan alanında uzman kişilerin katkı ve desteğiyle olgunlaştırılmıştır.
TEK ÇIKIŞ YOLU CEZALARIN AĞIRLAŞTIRILMASI
Ardından konuşan Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşen Coşkun, “Toplum tarafından hassasiyetle takip edilen cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar konusu, son günlerde basında yer alan cinsel istismar vakaları nedeniyle yeniden gündeme oturmuştur. Ancak konuyla ilgili bu güne kadar ki sürece bakıldığında bir sorun olduğunda acil çözüm yollarının arandığı ve ağırlıklı olarak cezaların ağırlaştırılmasının tek çıkış yolu olarak ele alındığı görülmektedir. Çocukların cinsel istismarı sorununun çözüm yolu; cezaların arttırılması ya da ağırlaştırılmasına indirgenmemelidir. Konuyu bir bütün olarak değerlendirip, suçun önlenmesini hedef alan yasal düzenlemeler yapılmasına ve önleyici hizmet modellerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bunlardan biri de, çocuğa yönelik cinsel suçlara ilişkin Türk Ceza Kanunu’nda yapılması gereken değişikliklerdir. Mevcut düzenleme, failin çocuk olduğu durumlarla yetişkin olduğu durumlar arasında bir fark gözetmemekte ve çocuğun cinsel istismarı suçunu, mağdurun yaşına bağlı olarak tanımlamaktadır. Bu durum, uygulamada çocuklar aleyhine ağır sonuçlar doğmasına ve bu sonuçlara çözüm aranırken de yetişkin suçluların lehine sonuç doğuracak önerilerin gündeme getirilmesine neden olmaktadır” dedi.
GEÇİCİ YASAL DÜZENLEMELER ÇÖZÜM OLMADI
Konuşmalarına devam eden Coşkun, “Uygulamada ortaya çıkan hukuki sorunların çözümü için hızla yapılan yasal değişikliklerin daha önemli sorunların ortaya çıkmasına neden olduğu bilinmektedir. Örneğin; 2015 yılında Anayasa Mahkemesinin verdiği iki iptal kararı sonrasında yapılan geçici yasal değişiklikler sorunları çözmeye yetmemiştir. 2016 yılının Kasım ayında, TBMM’de bu yönde yapılan tartışmalar, bir aşamadan sonra, çocuklar arasında, cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın gerçekleşen cinsel eylemlere nasıl bir tepki ya da ceza verileceği noktasında toplanmıştır. Bu tartışmalara son dönemde ensest, erken ve zorla evlendirme konuları da dâhil olmuştur” ifadelerinde bulundu.
ÇALIŞMANIN 3 TEMEL AYAĞI VAR
Konuşmalarına devam eden Coşkun, “Kocaeli Barosu ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği olarak 2016 yılında, yukarıda söz ettiğimiz sorunları “çocuğun üstün yararı” ilkesini gözeterek gidermek amacıyla bir atölye çalışması başlattık. Bir yılı aşkın süredir devam eden ve Kasım 2017’de geniş katılımlı bir çalıştayla raporlandırılan bu çalışma; Adli Tıp Uzmanları Derneği, Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı, Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği, Çocuk Koruma Merkezlerini Destekleme Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Toplum Ruh Sağlığını Geliştirme Derneği, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği, Türkiye Psikiyatri Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Türk Tabipleri Birliği ve Yargıçlar Sendikası ile adı geçen dernek ve kuruluşlardan alanında uzman kişilerin katkı ve desteğiyle olgunlaştırılmıştır. Sizin ve kamuoyunun bilgisine sunduğumuz çalışma; cinsel suçlarla ilgili tüm sorunlar için öneriler içermemektedir. Ancak cinsel suçların failinin de mağdurunun da çocuk olduğu durumlara ağırlık vermektedir. Hazırladığımız çalışmanın üç temel ayağı vardır. Bunlar; cinsel dokunulmazlığa karşı suçun faiilinin çocuk olmasına ilişkin düzenlemeler, cinsel suç mağduru olan çocukların yargılama sırasında ikinci kez mağdur olmasını önleyici tedbirler ve çocukların erken evlendirilmesine karşı düzenlemelerdir” diye konuştu.
KANUN TEKLİFİ YÖNTEMİ
Konuşmalarına devam eden Coşkun, “Çalışmamız kanun teklifi yöntemi ile hazırlanmıştır. Böylece hem bu konuda çalışma yapmak isteyen siyaset kurumuna veri sağlanmak hem de konu ile ilgili herkes için kanun metni üzerinden somut bir tartışma zemini yaratılmak istenmiştir. Önerimize göre; Fail çocuğun cinsel dokunulmazlığa karşı fiili; cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı değil ise eylemi nedeniyle cezalandırılması yerine bu suçlar için özel olarak öngörülmüş, yapılandırılmış ve düzenlenmiş güvenlik tedbiri yaptırımı uygulanması önerilmektedir. Böylece cinsel dokunulmazlığa karşı suçun hem failinin hem de mağdurunun çocuk olması ve fiilin zora dayalı olmaması haline özgü, onarıcı adalet ilkelerini öne çıkaran bir anlayış sergilenerek, mağdur ve fail çocuğun korunması amaçlanmıştır” diye konuştu.
EVLENME YAŞI 18’E ÇIKARILMALIDIR
Konuşmalarına devam eden Coşkun, “Bu öneriyi tamamlayıcı olmak üzere; Çocukların maruz kaldıkları cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile çocuklar tarafından işlenen bu tür suçların soruşturulması ve kovuşturulması aşamasında; çocuğun korunmasını sağlayacak usul önlemlerinin alınması gerektiği vurgulanmıştır. Çocuğun ister şüpheli/sanık isterse mağdur olsun, yargılama sürecinin olumsuz etkilerinden korunması ve ikincil mağduriyetinin önlenmesi için alınması gereken önlemlerin yasalarda daha açık ve net şekilde vurgulanmasını sağlayan düzenlemeler önerilmiştir. Çocukların fuhuşta kullanılması suçu ile çocukların pornografik ürünlerde kullanılmasına ilişkin düzenlemelerde yer alan cezaların arttırılması önerilmekte, çocuklara yönelik cinsel sömürü ile daha etkin mücadele edilmesi amaçlanmaktadır. Çocukların; cinsel istismardan, aile içindeki bireylerin cinsel davranışlarından, erken ve zorla evlenmeden korunmaları ile ilgili yasalarda yapılması istenen değişikliklere yer verilmiştir. Çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi için evlenme yaşının 18'e çıkarılması öngörülmektedir” ifadelerinde bulundu.
3 KANUNDA YER ALAN 18 MADDEDE DÜZENLEMEYE GİDİLMELİ
Konuşmalarına devam eden Coşkun, “Bu kapsamda olmak üzere belirlenmiş kanun maddelerinde değişiklik yapılması önerilmektedir: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, Cinsel Saldırı, Çocukların Cinsel İstismarı, Reşit Olmayanla Cinsel İlişki, Cinsel Taciz, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Müstehcenlik, Fuhuş, Birden Çok Evlilik, Hileli Evlenme, Dinsel Tören, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, Tanıkların dinlenmesi, Diğer Kişilerin Beden Muayenesi ve Vücuttan Örnek Alınması, İddianamenin Kabulü ve Duruşma Hazırlığ, Duruşmanın Açıklığı, Mağdur ile Şikâyetçinin Dinlenmesi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu; Kuruma Başvuru, Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararı Alınması, Çocuklara Özgü Güvenlik Tedbiri, Sosyal İnceleme, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, Ehliyetin Koşulları olmak üzere 3 kanunda yer alan 18 madde için bütün önerilerimizin çocuğun yüksek yararına en uygun yasal düzenlemelere ulaşmak için yapılacak olan tartışmalara zemin oluşturmasını, diğer öneri, görüş ve eleştiriler ile zenginleşmesini bekliyoruz. Bu nedenle önerilerimize ilişkin raporumuzu nihai bir öneri olarak değil tartışma ve görüşler için bir başlangıç metni olarak sunmaktayız. Çocuk istismarına hep birlikte dur diyelim” diyerek sözlerini sonlandırdı
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.