ENKAZDAN ÇIKTI SPOR İLE YAŞAMA TUTUNDU

Gündem 15.08.2020 - 12:36, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:16
 

ENKAZDAN ÇIKTI SPOR İLE YAŞAMA TUTUNDU

17 AĞUSTOS depreminde, Kocaeli'nin Gölcük'deki evinin enkazından 3 gün sonra kurtarılan Ufuk Koçak (44), 2 bacağını kaybetmesine rağmen engelli dalış eğitmeni olmayı başarıp, dünya rekoru kırdı.

Büyük Marmara depremine, Gölcük'te yaşadıkları Güven Apartmanı'nda yakalanan Ufuk Koçak, yıkılan binanın enkazından 3 gün sonra kurtarıldı. Annesi, teyzesi ve kuzeni enkazda hayatını kaybeden Koçak'ın bacakları kesildi. O tarihte 23 yaşında olan Ufuk Koçak, uzun süreli tedavinin ardından, hayata spor ile tutundu. Su sporlarına ilgi duyan Koçak, Türkiye'nin ilk engelli dalış eğitmeni oldu. 22 metreye dalarak, 'Dünya engelliler serbest dalış rekoru'nu kırdı. Koçak, kendisine ait rekoru 30 metreye dalarak, 2'nci kez kırdı. Tekerlekli sandalyeyle basketbol ve tenis de oynayan Koçak, Likya Yolu'nda yürüdü. 'KIYAMET KOPTUĞUNU DÜŞÜNDÜM' Depremi yaşadığında kıyametin koptuğunu, dünyanın sonu geldiğini düşündüğünü anlatan Ufuk Koçak, "Depreme Gölcük'te yakalandım. Bir binanın çamaşır makinesinde olduğunu düşünün, deprem öyle bir his. Depremde kıyamet koptuğunu ve dünyanın sonunun geldiğini düşündüm. Çok sonralar deprem olduğunu anladım. Bizim binamız basketbol topu gibi sekiyordu. Üç gün enkaz altında altında; Soğukkanlı ve sakin olduğum için üç gün bekleyebildim. Sessiz ve soğukkanlı tevekkül içerisinde durup beklediğiniz zaman, yaşantınızda karşılaştığınız her türlü zorluğa böyle bakarsanız, yarın için size bir yaşam ışığı izi belirtecektir" dedi. 'İSTANBUL DEPREMİ DE BİZİ BEKLİYOR' Yaşanan acıların yok sayılmasının mümkün olmadığını belirten Koçak, "Acıların hepsi yaşayan insanlar için taze ama maalesef biz toplum olarak hep acıdan beslenmeyi her zaman ön plana koyduk. Yaşanan acıların unutulması ya da yok sayılması söz konusu değil. O yaşanan acıdan, trajediden bir ders çıkartmamız gerekiyor. Bilim insanları söylüyor, İstanbul depremi de bizi bekliyor. Çok ciddi anlamda kentsel dönüşümle ilgili planlamalar yapılıyor. Bunlar hayata geçirilmeli ki biz yeniden yeni acıları yıldönümlerinde anmak zorunda kalmayalım" diye konuştu. 'BEN BİR YAŞAM TARZIYLA HAYATA TUTUNDUM' Koçak, yaşam tarzıyla hayata tutunduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Ben bir yaşam tarzıyla hayata tutundum. Dağa tırmandım, yelken yaptım, sörf yaptım. Bunlar bir yaşam tarzı. Düne bakıp üzülmek yerine yarına bakıp yarını öyle inşa etmemiz gerekiyor. Yaşam üçgenini herkesin öğrenmesi gerekir. Bazanın yanında yan yatarak cenin pozisyonun durmak gerekiyor. Deprem çantasını kimse yapmıyor. En azından yatağımızın başına bir pet şişe su koyup üzerine bir düdük koyalım. Ailemizle deprem tatbikatı yapmamız gerekiyor. Acıdan beslenmek değil ders almak gerekir."
17 AĞUSTOS depreminde, Kocaeli'nin Gölcük'deki evinin enkazından 3 gün sonra kurtarılan Ufuk Koçak (44), 2 bacağını kaybetmesine rağmen engelli dalış eğitmeni olmayı başarıp, dünya rekoru kırdı.

Büyük Marmara depremine, Gölcük'te yaşadıkları Güven Apartmanı'nda yakalanan Ufuk Koçak, yıkılan binanın enkazından 3 gün sonra kurtarıldı. Annesi, teyzesi ve kuzeni enkazda hayatını kaybeden Koçak'ın bacakları kesildi. O tarihte 23 yaşında olan Ufuk Koçak, uzun süreli tedavinin ardından, hayata spor ile tutundu. Su sporlarına ilgi duyan Koçak, Türkiye'nin ilk engelli dalış eğitmeni oldu. 22 metreye dalarak, 'Dünya engelliler serbest dalış rekoru'nu kırdı. Koçak, kendisine ait rekoru 30 metreye dalarak, 2'nci kez kırdı. Tekerlekli sandalyeyle basketbol ve tenis de oynayan Koçak, Likya Yolu'nda yürüdü.

'KIYAMET KOPTUĞUNU DÜŞÜNDÜM'

Depremi yaşadığında kıyametin koptuğunu, dünyanın sonu geldiğini düşündüğünü anlatan Ufuk Koçak, "Depreme Gölcük'te yakalandım. Bir binanın çamaşır makinesinde olduğunu düşünün, deprem öyle bir his. Depremde kıyamet koptuğunu ve dünyanın sonunun geldiğini düşündüm. Çok sonralar deprem olduğunu anladım. Bizim binamız basketbol topu gibi sekiyordu. Üç gün enkaz altında altında; Soğukkanlı ve sakin olduğum için üç gün bekleyebildim. Sessiz ve soğukkanlı tevekkül içerisinde durup beklediğiniz zaman, yaşantınızda karşılaştığınız her türlü zorluğa böyle bakarsanız, yarın için size bir yaşam ışığı izi belirtecektir" dedi.

'İSTANBUL DEPREMİ DE BİZİ BEKLİYOR'

Yaşanan acıların yok sayılmasının mümkün olmadığını belirten Koçak, "Acıların hepsi yaşayan insanlar için taze ama maalesef biz toplum olarak hep acıdan beslenmeyi her zaman ön plana koyduk. Yaşanan acıların unutulması ya da yok sayılması söz konusu değil. O yaşanan acıdan, trajediden bir ders çıkartmamız gerekiyor. Bilim insanları söylüyor, İstanbul depremi de bizi bekliyor. Çok ciddi anlamda kentsel dönüşümle ilgili planlamalar yapılıyor. Bunlar hayata geçirilmeli ki biz yeniden yeni acıları yıldönümlerinde anmak zorunda kalmayalım" diye konuştu.

'BEN BİR YAŞAM TARZIYLA HAYATA TUTUNDUM'

Koçak, yaşam tarzıyla hayata tutunduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Ben bir yaşam tarzıyla hayata tutundum. Dağa tırmandım, yelken yaptım, sörf yaptım. Bunlar bir yaşam tarzı. Düne bakıp üzülmek yerine yarına bakıp yarını öyle inşa etmemiz gerekiyor. Yaşam üçgenini herkesin öğrenmesi gerekir. Bazanın yanında yan yatarak cenin pozisyonun durmak gerekiyor. Deprem çantasını kimse yapmıyor. En azından yatağımızın başına bir pet şişe su koyup üzerine bir düdük koyalım. Ailemizle deprem tatbikatı yapmamız gerekiyor. Acıdan beslenmek değil ders almak gerekir."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.