ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR

Sağlık 15.10.2020 - 16:48, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:17
 

ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR

KoÜ Umuttepe Hastanesi Başhekimi Zafer Utkan, “Kadınlar arasında en sık görülen kanser tipi olan meme kanseri, kadın kanserlerin tümünün 33’ünden ve kanserle ilişkili ölümlerin ise 20’inden sorumludur.” dedi.

Ekim ayının Dünya Sağlık Örgütü Tarafından “Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı” olarak belirlendiğini ifade eden Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zafer Utkan, tüm kanserlerde olduğu gibi meme kanserinde de erken tanının hayat kurtardığını vurguladı. Toplumun meme kanseri konusunda farkındalığının artmasına yönelik olarak, Ekim ayı boyunca çeşitli etkinlikler düzenlendiğini belirten Prof. Dr. Utkan farkındalık oluşturmadaki en önemli noktanın kanseri erken evrede teşhis etmek olduğunun altını çizdi. Ağrısız ve Zamanla Büyüyen Kitleye Dikkat Türkiye’de Sağlık Bakanlığının kayıtlarına göre, kadın kanserlerinin 25-28’ini meme kanseri oluşturduğunu aktaran Prof. Dr. Utkan, “40–59 yaş arası kadınlarda, kanser nedenli ölümlerin başında meme kanseri gelmektedir. Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Hastaların çok azında ağrı da belirtilere eşlik edebilir. Bununla birlikte; meme başından akıntı, meme başından kan gelmesi, meme başının içeri çekilmesi, meme derisinde çekinti, koltuk altında sertlik, memede kızarma, derisinde kabalaşma, kalınlaşma, meme başında kaşıntı, pullanma, renk değişikliği de olabilir. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır.” dedi. Erken Teşhis Sayesinde Ölüm Oranları Düşüyor Erken evrede teşhis edilen meme kanserinin tedavisinin başarılı bir şekilde yapılabildiği ve bu sayede hastalarda 5 yıllık sağ kalım oranının 90-95’lere çıktığı bilgisini veren Prof. Dr. Utkan, “İleri evrelerde teşhis konulmuş bir kanserin tedavi süreci daha zorlaşabileceği gibi hastalığın ölümle sonuçlanma oranı da yükselmektedir. Yıllar içerisinde meme kanseri görülme sıklığında artış olmakla birlikte, erken tanı ve tedavi uygulamalarındaki gelişmeler sayesinde hastalığa bağlı ölüm oranlarında düşüş görülmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kanser kontrol programlarıyla kanseri önlemeye ve erken tanıya ağırlık verilmesi zorunlu hale gelmektedir.” Açıklamasında bulundu. Sağlıklı Yaşam Önerilerine Uyulmalı “Sağlıklı yaşam için yapılan öneriler, meme kanserinden daha koruyucudur” diyen Prof. Dr. Utkan; “Yaş, cinsiyet, ırk, genetik faktörler, ailede meme kanseri öyküsü, bazı iyi huylu meme hastalılarına sahip olmak, göğüs duvarına radyoterapi uygulanması değiştirilemeyen risk faktörleridir. Ancak yaşam tarzı ile ilişkili olup değiştirilebilir faktörlerde bulunmaktadır. Bunlar; doğum yapmama öyküsü, süt verememe, doğum kontrol ilaçları kullanma öyküsü, hormon replasman tedavisi, alkol kullanımı, obezite, fiziksel aktivite eksikliği gibi etkenlerdir” şeklinde konuştu. Muayene Erken Teşhisin Anahtarı Meme kanserinde tanı konulması ile ilgili de bilgiler veren Prof. Dr. Utkan, “Günümüzde kabul görmüş muayene yöntemlerinin ilki kendi kendine muayenedir. Kendi kendine meme muayenesi ile bir değişiklik fark eden kadınların bunu hemen hekimlerine bildirmesi önem arz eder. Bununla birlikte 20-39 yaş aralığındaki kadınların tercihen üç yılda bir, kırk yaşından sonra ise her yıl bir uzman tarafından klinik meme muayenesi yapılmalıdır. Mamografi de topluma yönelik taramada en etkili yöntemdir ve kırk yaş ve üzerindeki kadınların her yıl çektirmeleri önerilmektedir.” dedi.
KoÜ Umuttepe Hastanesi Başhekimi Zafer Utkan, “Kadınlar arasında en sık görülen kanser tipi olan meme kanseri, kadın kanserlerin tümünün 33’ünden ve kanserle ilişkili ölümlerin ise 20’inden sorumludur.” dedi.

Ekim ayının Dünya Sağlık Örgütü Tarafından “Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı” olarak belirlendiğini ifade eden Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zafer Utkan, tüm kanserlerde olduğu gibi meme kanserinde de erken tanının hayat kurtardığını vurguladı. Toplumun meme kanseri konusunda farkındalığının artmasına yönelik olarak, Ekim ayı boyunca çeşitli etkinlikler düzenlendiğini belirten Prof. Dr. Utkan farkındalık oluşturmadaki en önemli noktanın kanseri erken evrede teşhis etmek olduğunun altını çizdi.

Ağrısız ve Zamanla Büyüyen Kitleye Dikkat
Türkiye’de Sağlık Bakanlığının kayıtlarına göre, kadın kanserlerinin 25-28’ini meme kanseri oluşturduğunu aktaran Prof. Dr. Utkan, “40–59 yaş arası kadınlarda, kanser nedenli ölümlerin başında meme kanseri gelmektedir. Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin hissedilmesidir. Hastaların çok azında ağrı da belirtilere eşlik edebilir. Bununla birlikte; meme başından akıntı, meme başından kan gelmesi, meme başının içeri çekilmesi, meme derisinde çekinti, koltuk altında sertlik, memede kızarma, derisinde kabalaşma, kalınlaşma, meme başında kaşıntı, pullanma, renk değişikliği de olabilir. Sanıldığının aksine ağrı ve kanlı akıntı ileri evrelerde ortaya çıkmaktadır.” dedi.

Erken Teşhis Sayesinde Ölüm Oranları Düşüyor
Erken evrede teşhis edilen meme kanserinin tedavisinin başarılı bir şekilde yapılabildiği ve bu sayede hastalarda 5 yıllık sağ kalım oranının 90-95’lere çıktığı bilgisini veren Prof. Dr. Utkan, “İleri evrelerde teşhis konulmuş bir kanserin tedavi süreci daha zorlaşabileceği gibi hastalığın ölümle sonuçlanma oranı da yükselmektedir. Yıllar içerisinde meme kanseri görülme sıklığında artış olmakla birlikte, erken tanı ve tedavi uygulamalarındaki gelişmeler sayesinde hastalığa bağlı ölüm oranlarında düşüş görülmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kanser kontrol programlarıyla kanseri önlemeye ve erken tanıya ağırlık verilmesi zorunlu hale gelmektedir.” Açıklamasında bulundu.

Sağlıklı Yaşam Önerilerine Uyulmalı
“Sağlıklı yaşam için yapılan öneriler, meme kanserinden daha koruyucudur” diyen Prof. Dr. Utkan; “Yaş, cinsiyet, ırk, genetik faktörler, ailede meme kanseri öyküsü, bazı iyi huylu meme hastalılarına sahip olmak, göğüs duvarına radyoterapi uygulanması değiştirilemeyen risk faktörleridir. Ancak yaşam tarzı ile ilişkili olup değiştirilebilir faktörlerde bulunmaktadır. Bunlar; doğum yapmama öyküsü, süt verememe, doğum kontrol ilaçları kullanma öyküsü, hormon replasman tedavisi, alkol kullanımı, obezite, fiziksel aktivite eksikliği gibi etkenlerdir” şeklinde konuştu.

Muayene Erken Teşhisin Anahtarı
Meme kanserinde tanı konulması ile ilgili de bilgiler veren Prof. Dr. Utkan, “Günümüzde kabul görmüş muayene yöntemlerinin ilki kendi kendine muayenedir. Kendi kendine meme muayenesi ile bir değişiklik fark eden kadınların bunu hemen hekimlerine bildirmesi önem arz eder. Bununla birlikte 20-39 yaş aralığındaki kadınların tercihen üç yılda bir, kırk yaşından sonra ise her yıl bir uzman tarafından klinik meme muayenesi yapılmalıdır. Mamografi de topluma yönelik taramada en etkili yöntemdir ve kırk yaş ve üzerindeki kadınların her yıl çektirmeleri önerilmektedir.” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.