KENDİ KÜÇÜK DERDİ BÜYÜK

Sağlık 03.05.2017 - 18:45, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:16
 

KENDİ KÜÇÜK DERDİ BÜYÜK

Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doktor Selma Çakır sıtma hastalığı hakkında bilgi verdi. Doktor Çakır “ Sıtma, Plazmodium adı verilen, tek hücreli ve hücre içi parazit ile oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Parazit, esas olarak, karaciğer hücrelerini ve alyuvarları tutar. İnsan kanı ile beslenen sivrisinekler tarafından, hasta ya da paraziti taşıyan insandan alınarak sağlam insanlara taşınır ve onları da hastalandırır.

Doktor Çakır  Sıtma parazitinin; vivax, malariae, falsiparum ve ovale olmak üzere dört ayrı türü vardır. Bunlardan vivax, üç günde bir nöbetle seyreden ( tersiyana sıtması ) türdür. Ölümcüllüğü en az olan sıtmayı yapar. Bu nedenle de, benign sıtma olarak da adlandırılır. Türkiye’de yerli olarak görülen tür de bu türdür. Malariae dört günde bir gelen nöbetlerle seyreder ( quartana sıtması ). Falsiparum’da ise, nöbetler belirgin değildir. Falsiparum ile oluşan sıtma en ölümcül olan türdür. Bu nedenle de, malign sıtma olarak adlandırılır. Daha çok Afrika, Uzakdoğu ve Güney Amerika gibi tropik bölgelerde yaygındır. Bu nedenle de, tropik sıtma olarak da adlandırılır. Quartana sıtması ve tropik sıtma Türkiye’de yerli olarak görülmez. Ancak, dışarıdan gelen olgular halinde görülmektedir. Ovale ise, yalnızca Batı Afrika’da görülür. İnsan kanı ile beslenen sivrisinekler tarafından, hasta ya da paraziti taşıyan insandan alınarak sağlam insanlara taşınır ve onları da hastalandırır. Sıtmanın esas bulaşma yolu sivrisinek ( Anofel ) iledir. Parazit yaşamının bir evresini sivrisinekte geçirmek zorundadır ve sivrisinek sıtma paraziti için bir ara konakçıdır. Bu nedenle de, ortamda sivrisinek olmaz ise sıtma parazitinin varlığını sürdürmesi olanaksızlaşır ve hastalık ortadan kalkar. Sıtma paraziti, plasenta yolu ile fetüsa geçebilir. Sıtmada, kan ve kan ürünleri ile geçiş de söz konusudur SITMA BELİRTİLERİ NELERDİR Hastalığa yakalanan kişilerin yakınmaları, sıtmanın türüne göre, bazı farklılıklar gösterir. Tüm türlerde ortak olan belirtiler; yüksek ateş, üşüme - titreme ve bol terdir. Bu belirtilere kusma ve ishal eşlik edebilir. Ateş düzensiz aralıklarla yükselir düşer veya devamlıdır. Hastada halsizlik, kırıklık, iştahsızlık, baş - kas - eklem ağrıları gibi nonspesifik enfeksiyon belirtileri görülür. Kişinin sıtma parazitini alması anından başlayarak, ilk belirtilerin ortaya çıkmasına kadar geçen süre kuluçka süresidir. Bu süre, sıtma parazitinin türüne göre değişir ve ortalama 7 - 30 gün kadardır. Türkiye’de yerli olarak görülen Vivax’ta ortalama kuluçka süresi 12-14 gündür. Ancak, bazı alt tiplerinde bu süre daha uzun olabilmektedir. SITMA NE KADAR SÜREDE BULAŞIR Hastalık belirtileri bulunsun ya da bulunmasın, kanında parazit taşıyan kişiler sıtmayı etrafına bulaştırırlar. Bu nedenle de, Sıtmada bulaştırıcılık süresi kişinin kanında parazit bulunduğu süre kadardır. Kişilerin kanında parazitin bulunma süresi ise, parazit türü ve tedavi durumuna göre değişir. Tedavi edilmeyen Vivax olgularında, kanda parazit varlığı, ortalama, bir buçuk yıl kadar sürer. Bazen bu süre daha uzun olup, beş yıla dek sürebilmektedir. SITMA HANGİ MEVSİMLER DE OLUR Sıtma hastalığının ya da parazitinin zaman dağılımı farklılığı yaratacak bir özelliği yoktur. Parazit hangi mevsimde alınır ise alınsın, hastalığın oluşması açısından bir fark görülmez ve kişi hastalanır. Buna karşılık, bölgede vektörlük eden, sivrisineğin yaşam özelliklerine bağlı olarak hastalığın sıklığı mevsimlere göre farklılıklar gösterir. Örmeğin; Türkiye’de vektörlük yapan sivrisinekler kış uykusuna yatan cinsten olup, çevre sıcaklığının belli derecelerin altına düştüğü mevsimlerde uykuya yatar. Bu nedenle de, kış aylarında sıtma bulaşması görülmez ve yeni hastalar ortaya çıkmaz. Bunun bir sonucu olarak, hasta sayıları mart ayından itibaren artmaya başlar, yaz ve sonbahar aylarında en yüksek sayılarına ulaşır. Ekim kasım ayından sonra ise olgu sayıları hızla azalır. Özetle, sıtma Türkiye’de mevsimsel dağılım gösterir. Sıtma tropikal bölgelerde, vektörlük eden sivrisinekler, kış uykusuna yatmadığı için her mevsim ve ayda aynı sıklıkta görülür SORU8- Sıtma hastalığı herkeste görülür mü? HERKES SITMA OLABİLİR Sıtmadan korunma ve hastalığın kontrol altına alınmasında başlıca iki yol bilinmektedir. Bunlardan birisi, çevredeki sivrisinekleri yok etmek suretiyle bulaşmayı engelleme / kesme; yani sivrisinek mücadelesidir. Diğeri ise; sıtma paraziti taşıyan insanları bulup tedavi etmek suretiyle, kaynak yok etmedir. Eskiden, sıtmayı kontrol altına alınmada en etkili ve kolay yolun sivrisinekle mücadele olduğu sanılırdı. Oysa günümüze dek yaşanan deneyimler bunun yanlış olduğunu göstermiştir. Bir ülke ve bölgede, sıtmayı kontrol altına almanın en etkili ve kolay yolu hastaları bularak erken tanı ve tedavisini yapmaktır. Başka bir deyişle, paraziti kontrol altına almak ve kaynakları yok etmektir. Sivrisinek mücadelesi, kaynak yok etme çalışmalarını desteklemek amacıyla akla gelmelidir.  Sivrisinek - İnsan İlişkisinin Kesilmesi sıtmadan korunmada yararlı uygulamalardır. Bunların en yaygın ve bilinen örnekleri, evlerin kapı ve pencerelerinin tel kafeslerle kaplanması, cibinlik kullanılması ve kalın elbiselerle vücudun kapatılmasıdır. SITMA NASIL TEŞHİS EDİLİR mikrobiyolojik inceleme ile konur. Sıtmanın mikrobiyolojik tanısında tüm dünyada en yaygın kullanılan yöntem, hastanın parmak ucundan alınan kanın lama yayılıp boyanmasıyla hazırlanan preparatların ışık mikroskobu altında incelenmesidir. Kalın yayma olarak tanımlanan bu incelemede plasmodiumlar görülerek tanı konulur. TEDAVİSİ NEDİR Sıtma ilaçla tedavi edilebilen bir hastalıktır. Önemli olan ayırıcı tanıda sıtmanın düşünülmesidir.  Ülkemizde görülen yerli sıtma hastaları Klorokin ve Primakin ilaçları ile 14 günde tedavi edilir. İlaçların çocuklarda ve gebelerde kullanım şekli ve dozları değişmektedir.  Sıtma geçiren kişilere, tedaviye başlandığında bir iki gün içinde tüm şikâyetler kaybolur. Şikâyetleri kaybolan kişilerin büyük çoğunluğu tedaviyi yarıda kesmektedir. Bu durum, hem parazitlerin tamamen yok olmamasına ve kişinin bulaştırıcılığının sürmesine hem de parazitlerin ilaçlara direnç kazanmasına neden olmaktadır. İşte, sağlık personeline düşen en önemli görev de bu noktada başlamaktadır. Hastayı izleme olanağı olan tüm sağlık personeli sıtma tanısı konulan ve tedavi verilen kişileri izleyerek 14 günlük tedavinin tam olarak alınması sağlamalıdır.  NASIL KORUNUNUR  Seyahat edilen ülkeye/bölgeye, mevsime, seyahat tipi ve süresine göre her birey için en iyi korunma stratejisi seçilmelidir. Tüm faktörler düşünülerek ya sadece sivrisinekten korunma önlemleri ya da sivrisinekten korunma ile birlikte kemoproflaksi verilmesine karar verilmelidir. Kemoproflaksi rejimi seyahat öncesi, seyahat süresi ve seyahat sonrası dönemde ilaç alımını içermelidir. Seyahat öncesi başlanması sivrisinekle temas sırasında kanda belli düzeyde anti sıtma ilacının bulunması açısından önemlidir. Korunma önlemleri etkili olsalar da hiçbir zaman 100 koruyucu olmadıkları unutulmamalıdır.  Sıtma riskli ülkelere giden kişilere Sıtma Birimleri ile Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nün Seyahat Sağlığı Merkezlerinde DSÖ önerilerine göre kemoprofilaksi önerilmektedir. Sıtma; her zaman ciddi ve ölümcül olabilen bir hastalıktır. Sıtma riski olan bölgede seyahat ederken veya son 1 yıl içerisinde böyle bir bölgeye seyahat geçmişi olan kişiler, ateş veya grip benzeri belirtiler gösterdiğinde hemen tıbbi yardım almalı ve kendi seyahat geçmişi hakkında doktoruna mutlaka bilgi vermelidir. Sıtmanın ayırıcı tanıda düşünülebilmesi için hastanın seyahat geçmişinin bilinmesi önemlidir
Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doktor Selma Çakır sıtma hastalığı hakkında bilgi verdi. Doktor Çakır “ Sıtma, Plazmodium adı verilen, tek hücreli ve hücre içi parazit ile oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Parazit, esas olarak, karaciğer hücrelerini ve alyuvarları tutar. İnsan kanı ile beslenen sivrisinekler tarafından, hasta ya da paraziti taşıyan insandan alınarak sağlam insanlara taşınır ve onları da hastalandırır.

Doktor Çakır  Sıtma parazitinin; vivax, malariae, falsiparum ve ovale olmak üzere dört ayrı türü vardır. Bunlardan vivax, üç günde bir nöbetle seyreden ( tersiyana sıtması ) türdür. Ölümcüllüğü en az olan sıtmayı yapar. Bu nedenle de, benign sıtma olarak da adlandırılır. Türkiye’de yerli olarak görülen tür de bu türdür.
Malariae dört günde bir gelen nöbetlerle seyreder ( quartana sıtması ). Falsiparum’da ise, nöbetler belirgin değildir. Falsiparum ile oluşan sıtma en ölümcül olan türdür. Bu nedenle de, malign sıtma olarak adlandırılır. Daha çok Afrika, Uzakdoğu ve Güney Amerika gibi tropik bölgelerde yaygındır. Bu nedenle de, tropik sıtma olarak da adlandırılır. Quartana sıtması ve tropik sıtma Türkiye’de yerli olarak görülmez. Ancak, dışarıdan gelen olgular halinde görülmektedir. Ovale ise, yalnızca Batı Afrika’da görülür.
İnsan kanı ile beslenen sivrisinekler tarafından, hasta ya da paraziti taşıyan insandan alınarak sağlam insanlara taşınır ve onları da hastalandırır.
Sıtmanın esas bulaşma yolu sivrisinek ( Anofel ) iledir. Parazit yaşamının bir evresini sivrisinekte geçirmek zorundadır ve sivrisinek sıtma paraziti için bir ara konakçıdır. Bu nedenle de, ortamda sivrisinek olmaz ise sıtma parazitinin varlığını sürdürmesi olanaksızlaşır ve hastalık ortadan kalkar. Sıtma paraziti, plasenta yolu ile fetüsa geçebilir. Sıtmada, kan ve kan ürünleri ile geçiş de söz konusudur
SITMA BELİRTİLERİ NELERDİR
Hastalığa yakalanan kişilerin yakınmaları, sıtmanın türüne göre, bazı farklılıklar gösterir. Tüm türlerde ortak olan belirtiler; yüksek ateş, üşüme - titreme ve bol terdir. Bu belirtilere kusma ve ishal eşlik edebilir. Ateş düzensiz aralıklarla yükselir düşer veya devamlıdır. Hastada halsizlik, kırıklık, iştahsızlık, baş - kas - eklem ağrıları gibi nonspesifik enfeksiyon belirtileri görülür.
Kişinin sıtma parazitini alması anından başlayarak, ilk belirtilerin ortaya çıkmasına kadar geçen süre kuluçka süresidir. Bu süre, sıtma parazitinin türüne göre değişir ve ortalama 7 - 30 gün kadardır. Türkiye’de yerli olarak görülen Vivax’ta ortalama kuluçka süresi 12-14 gündür. Ancak, bazı alt tiplerinde bu süre daha uzun olabilmektedir.
SITMA NE KADAR SÜREDE BULAŞIR
Hastalık belirtileri bulunsun ya da bulunmasın, kanında parazit taşıyan kişiler sıtmayı etrafına bulaştırırlar. Bu nedenle de, Sıtmada bulaştırıcılık süresi kişinin kanında parazit bulunduğu süre kadardır. Kişilerin kanında parazitin bulunma süresi ise, parazit türü ve tedavi durumuna göre değişir. Tedavi edilmeyen Vivax olgularında, kanda parazit varlığı, ortalama, bir buçuk yıl kadar sürer. Bazen bu süre daha uzun olup, beş yıla dek sürebilmektedir.
SITMA HANGİ MEVSİMLER DE OLUR
Sıtma hastalığının ya da parazitinin zaman dağılımı farklılığı yaratacak bir özelliği yoktur. Parazit hangi mevsimde alınır ise alınsın, hastalığın oluşması açısından bir fark görülmez ve kişi hastalanır. Buna karşılık, bölgede vektörlük eden, sivrisineğin yaşam özelliklerine bağlı olarak hastalığın sıklığı mevsimlere göre farklılıklar gösterir. Örmeğin; Türkiye’de vektörlük yapan sivrisinekler kış uykusuna yatan cinsten olup, çevre sıcaklığının belli derecelerin altına düştüğü mevsimlerde uykuya yatar. Bu nedenle de, kış aylarında sıtma bulaşması görülmez ve yeni hastalar ortaya çıkmaz. Bunun bir sonucu olarak, hasta sayıları mart ayından itibaren artmaya başlar, yaz ve sonbahar aylarında en yüksek sayılarına ulaşır. Ekim kasım ayından sonra ise olgu sayıları hızla azalır. Özetle, sıtma Türkiye’de mevsimsel dağılım gösterir.
Sıtma tropikal bölgelerde, vektörlük eden sivrisinekler, kış uykusuna yatmadığı için her mevsim ve ayda aynı sıklıkta görülür
SORU8- Sıtma hastalığı herkeste görülür mü?
HERKES SITMA OLABİLİR
Sıtmadan korunma ve hastalığın kontrol altına alınmasında başlıca iki yol bilinmektedir. Bunlardan birisi, çevredeki sivrisinekleri yok etmek suretiyle bulaşmayı engelleme / kesme; yani sivrisinek mücadelesidir. Diğeri ise; sıtma paraziti taşıyan insanları bulup tedavi etmek suretiyle, kaynak yok etmedir. Eskiden, sıtmayı kontrol altına alınmada en etkili ve kolay yolun sivrisinekle mücadele olduğu sanılırdı. Oysa günümüze dek yaşanan deneyimler bunun yanlış olduğunu göstermiştir. Bir ülke ve bölgede, sıtmayı kontrol altına almanın en etkili ve kolay yolu hastaları bularak erken tanı ve tedavisini yapmaktır. Başka bir deyişle, paraziti kontrol altına almak ve kaynakları yok etmektir. Sivrisinek mücadelesi, kaynak yok etme çalışmalarını desteklemek amacıyla akla gelmelidir. 
Sivrisinek - İnsan İlişkisinin Kesilmesi sıtmadan korunmada yararlı uygulamalardır. Bunların en yaygın ve bilinen örnekleri, evlerin kapı ve pencerelerinin tel kafeslerle kaplanması, cibinlik kullanılması ve kalın elbiselerle vücudun kapatılmasıdır.
SITMA NASIL TEŞHİS EDİLİR
mikrobiyolojik inceleme ile konur. Sıtmanın mikrobiyolojik tanısında tüm dünyada en yaygın kullanılan yöntem, hastanın parmak ucundan alınan kanın lama yayılıp boyanmasıyla hazırlanan preparatların ışık mikroskobu altında incelenmesidir. Kalın yayma olarak tanımlanan bu incelemede plasmodiumlar görülerek tanı konulur.
TEDAVİSİ NEDİR
Sıtma ilaçla tedavi edilebilen bir hastalıktır. Önemli olan ayırıcı tanıda sıtmanın düşünülmesidir. 
Ülkemizde görülen yerli sıtma hastaları Klorokin ve Primakin ilaçları ile 14 günde tedavi edilir. İlaçların çocuklarda ve gebelerde kullanım şekli ve dozları değişmektedir. 
Sıtma geçiren kişilere, tedaviye başlandığında bir iki gün içinde tüm şikâyetler kaybolur. Şikâyetleri kaybolan kişilerin büyük çoğunluğu tedaviyi yarıda kesmektedir. Bu durum, hem parazitlerin tamamen yok olmamasına ve kişinin bulaştırıcılığının sürmesine hem de parazitlerin ilaçlara direnç kazanmasına neden olmaktadır. İşte, sağlık personeline düşen en önemli görev de bu noktada başlamaktadır. Hastayı izleme olanağı olan tüm sağlık personeli sıtma tanısı konulan ve tedavi verilen kişileri izleyerek 14 günlük tedavinin tam olarak alınması sağlamalıdır. 
NASIL KORUNUNUR
 Seyahat edilen ülkeye/bölgeye, mevsime, seyahat tipi ve süresine göre her birey için en iyi korunma stratejisi seçilmelidir. Tüm faktörler düşünülerek ya sadece sivrisinekten korunma önlemleri ya da sivrisinekten korunma ile birlikte kemoproflaksi verilmesine karar verilmelidir. Kemoproflaksi rejimi seyahat öncesi, seyahat süresi ve seyahat sonrası dönemde ilaç alımını içermelidir. Seyahat öncesi başlanması sivrisinekle temas sırasında kanda belli düzeyde anti sıtma ilacının bulunması açısından önemlidir. Korunma önlemleri etkili olsalar da hiçbir zaman 100 koruyucu olmadıkları unutulmamalıdır. 
Sıtma riskli ülkelere giden kişilere Sıtma Birimleri ile Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü’nün Seyahat Sağlığı Merkezlerinde DSÖ önerilerine göre kemoprofilaksi önerilmektedir.
Sıtma; her zaman ciddi ve ölümcül olabilen bir hastalıktır. Sıtma riski olan bölgede seyahat ederken veya son 1 yıl içerisinde böyle bir bölgeye seyahat geçmişi olan kişiler, ateş veya grip benzeri belirtiler gösterdiğinde hemen tıbbi yardım almalı ve kendi seyahat geçmişi hakkında doktoruna mutlaka bilgi vermelidir. Sıtmanın ayırıcı tanıda düşünülebilmesi için hastanın seyahat geçmişinin bilinmesi önemlidir

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.