KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ'NDEN KORONAVİRÜS ANALİZİ

Sağlık 10.06.2020 - 09:37, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:16
 

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ'NDEN KORONAVİRÜS ANALİZİ

KOCAELİ Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı laboratuvarlarında, Covid-19 üzerine yapılan çalışmalarda, koronavirüsün genomu analiz edildi. Hastalığın Türk toplumundaki seyrinin Avrupa toplumları ile ortaklıklar gösterdiği, böyle devam ederse yurt dışında ilaç veya aşı bulunması halinde Türk toplumunun da faydalanacağı belirlendi.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Savlı, ekibiyle birlikte tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsünün yapısını anlamak üzerine çalışmalar yürütüyor. Çalışmalarını koronavirüsün Türk hastalarından elde edilen gen haritası ve hastalarda seyri üzerine yoğunlaştıran ekip, çalışmanın ilk etabında hastalığa yakalanan 4 kişinin verilerini analiz etti. Seçilen 4 hastanın tüm gen dizi analizlerini inceleyen ekip, hastalarda virüsün 261 farklı varyasyon değişikliğini gösterdiğini tespit etti. Bu varyasyonlardan 41’inin tüm hastalarda ortak olarak görüldüğünü saptayan ekip, özellikle ‘23403A>G’ olarak numaralandırılan varyasyonun enfekte olan her 4 kişiden 1’inde saptandığını belirledi. Virüsün bulaşma yeteneğini arttırdığı ve hastalığın ağır bir klinik seyir oluşturmasına sebep olduğu bilinen bu varyasyon nedeniyle Covid-19’un Türk toplumunda yayılmasının hızlanabileceği tespit edildi.  Virüsün ciddi bir yapısal değişiklik geçirdiğine dair bir gözlem olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Hakan Savlı ve ekibi, hastalığın Türk toplumundaki seyrinin Avrupa toplumları ile ortaklıklar gösterdiğini belirledi. Bunun böyle sürmesi ve yurt dışında bir ilaç veya aşı bulunması halinde, gelişmelerden Türk toplumunun da faydalanması adına bir umut olduğunu belirten Prof. Dr. Savlı, virüsün güç kaybetmemiş göründüğü konusunda vatandaşları uyardı. Prof. Dr. Hakan Savlı ve ekibinin sonuçları merkezi Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan NCBI Küresel Genetik Veri Sistemi’ne aktarıldı. Türk genleri ve koronavirüs ilişkisi konusunda yaptıkları çalışmalardan bahseden Prof. Dr. Hakan Savlı, “Kocaeli Üniversitesi’nde korona sekanslaması kapsamında Türk toplumuna ait ilk 4 örneğin tam genom, tüm gen dizi analizlerini gerçekleştirdik. Vardığımız bulgular 261 ortak baz değişimi ve bunların 41’inin bütün hastalarımızda izlenmesi şeklinde oldu. Sonuçlarımız Çin’deki referans sekans ve 3 kıtadaki diğer örneklerle karşılaştırıldı” dedi. Üretilecek olan aşının Türk toplumunun da fayda görebileceğini belirten Prof. Dr. Savlı, açıklamasına şöyle devam etti: “Özellikle bir baz değişikliğinin Avrupa’da hastalığın şiddetini ve bulaşmasını arttırdığını biliyorduk. Aynı sekans değişimini biz de hastalarımızdan birinde elde ettik. Bu sebeple çalışmamız başlangıç aşamasında olmasına rağmen sağlık otoritelerini bilgilendirme ihtiyacı doğdu. Ayrıca virüsün virülansının azaldığına dair herhangi bir kanıt izleyemiyoruz. Bu izlediğimiz ciddi gen değişikliğinin de hastalığın bulaşması açısından halen yüksek bir risk yarattığını ve toplumda şu an oluşan olumlu havanın tehlikeli bir atmosfer yaratabileceğini düşünüyoruz. Virüsteki değişiklikler bu şekilde evrimleşmeye devam ederse, bunun avantajlı tarafı dış dünyadaki genomlar ile benzer bir yapı içerisinde olmamız sebebiyle üretilecek olan çalışmalardan Türk toplumundaki hastalarımızın da fayda görebileceğini düşünmemiz. Dezavantajımız ise izlediğimiz ciddi risklerin Türk toplumu hastalarında da belli bir oranda devam ediyor olması” dedi.
KOCAELİ Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı laboratuvarlarında, Covid-19 üzerine yapılan çalışmalarda, koronavirüsün genomu analiz edildi. Hastalığın Türk toplumundaki seyrinin Avrupa toplumları ile ortaklıklar gösterdiği, böyle devam ederse yurt dışında ilaç veya aşı bulunması halinde Türk toplumunun da faydalanacağı belirlendi.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Savlı, ekibiyle birlikte tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsünün yapısını anlamak üzerine çalışmalar yürütüyor. Çalışmalarını koronavirüsün Türk hastalarından elde edilen gen haritası ve hastalarda seyri üzerine yoğunlaştıran ekip, çalışmanın ilk etabında hastalığa yakalanan 4 kişinin verilerini analiz etti. Seçilen 4 hastanın tüm gen dizi analizlerini inceleyen ekip, hastalarda virüsün 261 farklı varyasyon değişikliğini gösterdiğini tespit etti. Bu varyasyonlardan 41’inin tüm hastalarda ortak olarak görüldüğünü saptayan ekip, özellikle ‘23403A>G’ olarak numaralandırılan varyasyonun enfekte olan her 4 kişiden 1’inde saptandığını belirledi. Virüsün bulaşma yeteneğini arttırdığı ve hastalığın ağır bir klinik seyir oluşturmasına sebep olduğu bilinen bu varyasyon nedeniyle Covid-19’un Türk toplumunda yayılmasının hızlanabileceği tespit edildi. 

Virüsün ciddi bir yapısal değişiklik geçirdiğine dair bir gözlem olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Hakan Savlı ve ekibi, hastalığın Türk toplumundaki seyrinin Avrupa toplumları ile ortaklıklar gösterdiğini belirledi. Bunun böyle sürmesi ve yurt dışında bir ilaç veya aşı bulunması halinde, gelişmelerden Türk toplumunun da faydalanması adına bir umut olduğunu belirten Prof. Dr. Savlı, virüsün güç kaybetmemiş göründüğü konusunda vatandaşları uyardı. Prof. Dr. Hakan Savlı ve ekibinin sonuçları merkezi Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan NCBI Küresel Genetik Veri Sistemi’ne aktarıldı.

Türk genleri ve koronavirüs ilişkisi konusunda yaptıkları çalışmalardan bahseden Prof. Dr. Hakan Savlı, “Kocaeli Üniversitesi’nde korona sekanslaması kapsamında Türk toplumuna ait ilk 4 örneğin tam genom, tüm gen dizi analizlerini gerçekleştirdik. Vardığımız bulgular 261 ortak baz değişimi ve bunların 41’inin bütün hastalarımızda izlenmesi şeklinde oldu. Sonuçlarımız Çin’deki referans sekans ve 3 kıtadaki diğer örneklerle karşılaştırıldı” dedi.

Üretilecek olan aşının Türk toplumunun da fayda görebileceğini belirten Prof. Dr. Savlı, açıklamasına şöyle devam etti:

“Özellikle bir baz değişikliğinin Avrupa’da hastalığın şiddetini ve bulaşmasını arttırdığını biliyorduk. Aynı sekans değişimini biz de hastalarımızdan birinde elde ettik. Bu sebeple çalışmamız başlangıç aşamasında olmasına rağmen sağlık otoritelerini bilgilendirme ihtiyacı doğdu. Ayrıca virüsün virülansının azaldığına dair herhangi bir kanıt izleyemiyoruz. Bu izlediğimiz ciddi gen değişikliğinin de hastalığın bulaşması açısından halen yüksek bir risk yarattığını ve toplumda şu an oluşan olumlu havanın tehlikeli bir atmosfer yaratabileceğini düşünüyoruz. Virüsteki değişiklikler bu şekilde evrimleşmeye devam ederse, bunun avantajlı tarafı dış dünyadaki genomlar ile benzer bir yapı içerisinde olmamız sebebiyle üretilecek olan çalışmalardan Türk toplumundaki hastalarımızın da fayda görebileceğini düşünmemiz. Dezavantajımız ise izlediğimiz ciddi risklerin Türk toplumu hastalarında da belli bir oranda devam ediyor olması” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.