LASTİK İŞ
ismail

MUSİKİ İLE TEDAVİ YAPILACAK

Sağlık 12.06.2017 - 09:26, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:16
 

MUSİKİ İLE TEDAVİ YAPILACAK

Kamu hastaneleri genel Sekreteri Op. Dr. Şenol Ergüney ile Marmara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi'nde görev yapan Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi önderliğinde güzel projelere imza atmak üzere Halıdere Toplum Ruh Sağlığı Merkezi ziyaret edildi.

Marmara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi'nde görev yapan Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi önderliğinde güzel projelere imza atmak üzere Halıdere Toplum Ruh Sağlığı Merkezi ziyaret edildi. Kamu hastaneleri genel Sekreteri  Op. Dr. Şenol Ergüney, Tıbbi Hizmetler Başkanı Op. Dr. Onursal Varlıklı ve TRSM çalışanlarının eşlik ettiği ziyarette Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi ile TRSM binası gezilerek değerlendirmelerde bulunuldu.  Ziyarette, Halıdere Toplum Ruh Sağlığı Merkezinde Türk musikisi ile yapılacak çalışmaların kısa zaman sonra başlatılması planlandı. MUSİKİ İLE TEDAVİ NASIL YAPILIR Marmara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi'nde görev yapan Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi  Günümüzde aktüel bir konu olan müzikle tedavi, ruhsal ve bedensel rahatsızlıkları iyileştirmek için insanoğlu tarafından kullanılan tedavi yöntemlerinden birisi, belki de en eskisidir. Zira ilk insanların nazarında müzik, ilahî bir lütuftur; Mısır, Çin, Grek, Hint ve Türk halkları, müziğin cennetten geldiğine inanıyorlardı. İnsanoğlunun, sesin varlığını ve canlılar üzerindeki tesirini fark etmesiyle başlayan müzikle tedavi süreci, insanlık tarihi boyunca sihir, inanç, tıp olgularıyla iç içe gelişmiş; bazen dinî merasimlerde, bazen tıbbi kurumlarda bazen de özel seanslarda kendini göstermiştir. Orta Asya Türklerinde müzik, “şaman” Kırgız Türklerinde ise “baksı” denen âşıklar tarafından kopuz veya saz kullanılarak tedavi etme, güç verme, sakinleştirme, birlik beraberlik duygularını artırma, orduyu sevk etme ve düşmana karşı cesaretlendirme gibi amaçlara hizmet etmiştir. Osman Şevki de müzikle tedavi ilminin, Türk hekimleri tarafından icat edilmediğini, fakat onların elinde inkişaf ettiğini belirtmektedir. İslam Medeniyeti, mistik ve bilimsel kavramları kendi bünyesinde bir bütün halinde ortaya koyabilmiştir. Bilhassa İbn Sina, “Şarkı söylemek, sağlığı koruyan en iyi egzersizdir.” diyerek müzikle tedavi konusundaki genel kanaatini ortaya koymaktadır. Diğer yandan mutasavvıflar, “müziğin marifet sahipleri için ruhun gıdası olduğu ve kişinin olgunlaşmasına katkısı bulunduğu” şeklindeki düşünceleriyle birlikte müzikle tedavi İslam dünyasında daha da güç kazanmıştır.
Kamu hastaneleri genel Sekreteri Op. Dr. Şenol Ergüney ile Marmara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi'nde görev yapan Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi önderliğinde güzel projelere imza atmak üzere Halıdere Toplum Ruh Sağlığı Merkezi ziyaret edildi.

Marmara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi'nde görev yapan Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi önderliğinde güzel projelere imza atmak üzere Halıdere Toplum Ruh Sağlığı Merkezi ziyaret edildi.
Kamu hastaneleri genel Sekreteri  Op. Dr. Şenol Ergüney, Tıbbi Hizmetler Başkanı Op. Dr. Onursal Varlıklı ve TRSM çalışanlarının eşlik ettiği ziyarette Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi ile TRSM binası gezilerek değerlendirmelerde bulunuldu. 
Ziyarette, Halıdere Toplum Ruh Sağlığı Merkezinde Türk musikisi ile yapılacak çalışmaların kısa zaman sonra başlatılması planlandı.

MUSİKİ İLE TEDAVİ NASIL YAPILIR
Marmara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi'nde görev yapan Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi  Günümüzde aktüel bir konu olan müzikle tedavi, ruhsal ve bedensel rahatsızlıkları iyileştirmek için insanoğlu tarafından kullanılan tedavi yöntemlerinden birisi, belki de en eskisidir. Zira ilk insanların nazarında müzik, ilahî bir lütuftur; Mısır, Çin, Grek, Hint ve Türk halkları, müziğin cennetten geldiğine inanıyorlardı. İnsanoğlunun, sesin varlığını ve canlılar üzerindeki tesirini fark etmesiyle başlayan müzikle tedavi süreci, insanlık tarihi boyunca sihir, inanç, tıp olgularıyla iç içe gelişmiş; bazen dinî merasimlerde, bazen tıbbi kurumlarda bazen de özel seanslarda kendini göstermiştir.

Orta Asya Türklerinde müzik, “şaman” Kırgız Türklerinde ise “baksı” denen âşıklar tarafından kopuz veya saz kullanılarak tedavi etme, güç verme, sakinleştirme, birlik beraberlik duygularını artırma, orduyu sevk etme ve düşmana karşı cesaretlendirme gibi amaçlara hizmet etmiştir. Osman Şevki de müzikle tedavi ilminin, Türk hekimleri tarafından icat edilmediğini, fakat onların elinde inkişaf ettiğini belirtmektedir. İslam Medeniyeti, mistik ve bilimsel kavramları kendi bünyesinde bir bütün halinde ortaya koyabilmiştir. Bilhassa İbn Sina, “Şarkı söylemek, sağlığı koruyan en iyi egzersizdir.” diyerek müzikle tedavi konusundaki genel kanaatini ortaya koymaktadır. Diğer yandan mutasavvıflar, “müziğin marifet sahipleri için ruhun gıdası olduğu ve kişinin olgunlaşmasına katkısı bulunduğu” şeklindeki düşünceleriyle birlikte müzikle tedavi İslam dünyasında daha da güç kazanmıştır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.