“ÜLKEYİ İŞ BiRLİKÇİLER Mİ YÖNETİYOR ?“

Asayiş 06.01.2015 - 21:55, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:15
 

“ÜLKEYİ İŞ BiRLİKÇİLER Mİ YÖNETİYOR ?“

Saadet partisi Gölcük İlçe Başkanlığı Haftalık Olağan toplantısını yaptı

Saadet Partisi İlçe Yönetim Kurulu Haftalık Toplantısını Gerçekleştirdi. Açılış konuşmasında 4 bakanla ilgili soruşturma komisyonundan çıkan sonucu değerlendiren İlçe Başkanı Sami Aytaç “ Kendi Teklifleriyle Kurulan Yolsuzlukları araştırma komisyonu maalesef yüce divana gönderilmemesi kararı çıktı Başbakan Davutoğlu Geçen haftalarda yaptığı açıklamalarda yolsuzluk yapanın elini kıracaksın demişti ama bakıyoruz ki komisyondan  iktidar partisi 4 bakan için aklama kararı çıkmıştır. Ve üzülerek görüyoruz ki bu karardan önce iktidara yakın gazeteler verilmiş bir talimatla son günlerde operasyonel manşetlerle çıkmaya başlamıştı. Manşetlerinde AYM başkanı ve Üyelerinin Paralel Yapının karargahı gibi gösterilmeye başlamıştı. Oysa Anayasa Mahkemesinin Halen Mevcut olan 17 Üyesinin 10’ unu Ak partinin oylarıyla köşke çıkan Abdullah gül seçmişti. İktidar Partisi Bırakın kol kesmeyi Kirli sakallarından bile vazgeçemedi. Adalet güçlülere işlemedi. Geçtiğimiz günlerde AKP ile ilgili öyle iddialar ortaya atıldı ki, Hükümet’in bunlar karşısında sessiz kalması herkesi şaşırttı. Yenilir, yutulur cinsten olmayan bu iddialar karşısında “gerçek mi yoksa?” diye düşünmek zorunda kaldık. İddianın sahibi iktidara yakınlığı ile bilinen Abdurrahman Dilipak’tı. Dahası, bu bilgileri Ali Bulaç ve eski Devlet Bakanı Aydın Tümen’in de doğruladığı haberde yer aldı.Peki, Sayın Dilipak’ın iddiası neydi? Bunu, Bugün gazetesinin 24.12.2014 tarihinde manşetten verdiği haberinden takip edelim: “AK Parti ABD, İngiltere ve İsrail desteğiyle kuruldu.” Habere göre AK Parti’ye 3 vaatte bulunuldu: “1. Sizi iktidara taşıyalım. 2. Sorun çıkaracakları saf dışı edelim. 3. Finansal destekleri getirelim.”Bunlar karşılığında AKP’den 3 şeyin sözü alındı: “1. İsrail’in güvenliğini artıracaksınız. 2. BOP, yani sınırların değişmesi. 3. İslam’ın yeniden yorumlanmasında bize yardımcı olacaksınız.”Haberde bu tekliflerin Erbakan Hoca ve Muhsin Yazıcıoğlu’na da yapıldığı, fakat kabul etmedikleri anlatılıyordu. Hatta Yazıcıoğlu’nun, “Bu teklifleri kabul etmenin fillerle yatağa girmek anlamına geldiğini” söylediğine yer verildi.Ne kadar ürpertici teklifler değil mi? Eğer bunlar doğru ise, ülke samimi insanlar eliyle değil de, işbirlikçiler tarafından yönetildiği anlaşılıyor. Bu ne büyük fecaattir! Türkiye ne zaman dışa taviz vermeyen, bu ülke ile ilgili kararları, bu ülkede yaşayan insanların karar verdiği millî, yerli, bağımsız çizgiye gelecek? Çok yakın  İnşallah Haziran ayında Yapılacak Genel seçimlerde milletimiz Saadet Partisini İktidara getirerek Yeniden Büyük Türkiyeyi Milletimizle el ele inşa edeceğiz. Eskiden Yusuf Has Hacip Kutadgu Bilik adlı eseriyle, Mâverdi Ahkâm-ı Sultaniyesi’yle, İmam Gazali yöneticilere öğüt için yazdığı mektuplarla devlet adamlarını uyarır, onlara hükümdarlık hırsıyla adaletten ayrılmamaya, istikamet sahibi olmaya davet ederlerdi. Şimdi, böyle kahramanlar nerede? Bazıları haksızlıklar karşısında niçin el ovuştururlar acaba? Sorumluluk mevkiinde bulunanlar hesap vereceklerini düşünmüyorlar mı?Âcizane, bir ayeti hatırlatmakla yetineyim: “Hak ile bâtılı birbirine karıştırmayın. Bilip dururken hakkı gizlemeyin.” (Bakara, 42).
Saadet partisi Gölcük İlçe Başkanlığı Haftalık Olağan toplantısını yaptı

Saadet Partisi İlçe Yönetim Kurulu Haftalık Toplantısını Gerçekleştirdi. Açılış konuşmasında 4 bakanla ilgili soruşturma komisyonundan çıkan sonucu değerlendiren İlçe Başkanı Sami Aytaç “ Kendi Teklifleriyle Kurulan Yolsuzlukları araştırma komisyonu maalesef yüce divana gönderilmemesi kararı çıktı Başbakan Davutoğlu Geçen haftalarda yaptığı açıklamalarda yolsuzluk yapanın elini kıracaksın demişti ama bakıyoruz ki komisyondan  iktidar partisi 4 bakan için aklama kararı çıkmıştır. Ve üzülerek görüyoruz ki bu karardan önce iktidara yakın gazeteler verilmiş bir talimatla son günlerde operasyonel manşetlerle çıkmaya başlamıştı. Manşetlerinde AYM başkanı ve Üyelerinin Paralel Yapının karargahı gibi gösterilmeye başlamıştı. Oysa Anayasa Mahkemesinin Halen Mevcut olan 17 Üyesinin 10’ unu Ak partinin oylarıyla köşke çıkan Abdullah gül seçmişti. İktidar Partisi Bırakın kol kesmeyi Kirli sakallarından bile vazgeçemedi. Adalet güçlülere işlemedi.


Geçtiğimiz günlerde AKP ile ilgili öyle iddialar ortaya atıldı ki, Hükümet’in bunlar karşısında sessiz kalması herkesi şaşırttı. Yenilir, yutulur cinsten olmayan bu iddialar karşısında “gerçek mi yoksa?” diye düşünmek zorunda kaldık. İddianın sahibi iktidara yakınlığı ile bilinen Abdurrahman Dilipak’tı. Dahası, bu bilgileri Ali Bulaç ve eski Devlet Bakanı Aydın Tümen’in de doğruladığı haberde yer aldı.
Peki, Sayın Dilipak’ın iddiası neydi? Bunu, Bugün gazetesinin 24.12.2014 tarihinde manşetten verdiği haberinden takip edelim: “AK Parti ABD, İngiltere ve İsrail desteğiyle kuruldu.” Habere göre AK Parti’ye 3 vaatte bulunuldu: “1. Sizi iktidara taşıyalım. 2. Sorun çıkaracakları saf dışı edelim. 3. Finansal destekleri getirelim.”
Bunlar karşılığında AKP’den 3 şeyin sözü alındı: “1. İsrail’in güvenliğini artıracaksınız. 2. BOP, yani sınırların değişmesi. 3. İslam’ın yeniden yorumlanmasında bize yardımcı olacaksınız.”
Haberde bu tekliflerin Erbakan Hoca ve Muhsin Yazıcıoğlu’na da yapıldığı, fakat kabul etmedikleri anlatılıyordu. Hatta Yazıcıoğlu’nun, “Bu teklifleri kabul etmenin fillerle yatağa girmek anlamına geldiğini” söylediğine yer verildi.
Ne kadar ürpertici teklifler değil mi? Eğer bunlar doğru ise, ülke samimi insanlar eliyle değil de, işbirlikçiler tarafından yönetildiği anlaşılıyor. Bu ne büyük fecaattir!

Türkiye ne zaman dışa taviz vermeyen, bu ülke ile ilgili kararları, bu ülkede yaşayan insanların karar verdiği millî, yerli, bağımsız çizgiye gelecek? Çok yakın  İnşallah Haziran ayında Yapılacak Genel seçimlerde milletimiz Saadet Partisini İktidara getirerek Yeniden Büyük Türkiyeyi Milletimizle el ele inşa edeceğiz.

Eskiden Yusuf Has Hacip Kutadgu Bilik adlı eseriyle, Mâverdi Ahkâm-ı Sultaniyesi’yle, İmam Gazali yöneticilere öğüt için yazdığı mektuplarla devlet adamlarını uyarır, onlara hükümdarlık hırsıyla adaletten ayrılmamaya, istikamet sahibi olmaya davet ederlerdi. Şimdi, böyle kahramanlar nerede? Bazıları haksızlıklar karşısında niçin el ovuştururlar acaba? Sorumluluk mevkiinde bulunanlar hesap vereceklerini düşünmüyorlar mı?
Âcizane, bir ayeti hatırlatmakla yetineyim: “Hak ile bâtılı birbirine karıştırmayın. Bilip dururken hakkı gizlemeyin.” (Bakara, 42).

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.