UZMAN ERBAŞ’LAR KADRO BEKLİYOR

Gölcük 02.11.2019 - 16:56, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:16
 

UZMAN ERBAŞ’LAR KADRO BEKLİYOR

Emekli Uzmanlar Derneği (EMUZDER) Gölcük Şubesi Başkanı Selim Kargı, gazetemize yaptığı açıklamada, ‘dün Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı, bugün Barış Pınarı Harekatı’nda büyük kahramanlık gösteren Uzman Erbaşlar kadro bekliyor’ dedi.

Başkan Kargı, yaptığı açıklamada şunları ifade etti: ‘29 Ekim  Cumhuriyet Bayramı yıldönümünde zaferle neticelenen ve bölgede temizlik harekatı devam eden Barış Pınarı Harekatında binlerce Uzman Erbaş görev aldı.Türk Silahlı Kuvvetlerinde 1990 yılından bu yana profesyonel sisteme geçmek için çalışmalar yapılmış ve günümüz itibari ile bu sisteme de geçilmiştir. Bölgeyi izlediğimiz zaman görüyoruz ki bütün Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları ve Jandarma Genel Komutanlığı unsurlarının tamamı profesyonel. Yani yükümlü askerlik yapan Mehmetçik yok. Tamamen Subay, Astsubay, Uzman çavuş ve uzman onbaşılar  savaşıyor. Savaşçı personel eskisi gibi gidip de 12 ay askerlik yapayım, 15 ay askerlik yapayım oradan da memleketime gideyim değil, artık işi bilenler yıllardır bölgede olanlar. Profesyonel sisteme geçtik’ dedi.   "80'lerde hazırladığımız yönerge ve yönetmelikleri kullanıyoruz" Açıklamalarını sürdüren Başkan Kargı, ‘Dün Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı, Bugün Barış Pınarı Harekatında kahramanlıkları sağlayan tek sebep ordunun yüzde yüz profesyonelleşmesi. Burada da uzman erbaşlar Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki profesyonel sistemin sahadaki savaşçı gücünü, bel kemiğini oluşturuyor. 80'lerde hazırladığımız yönerge ve yönetmelikleri kullanıyoruz. Her alanda yıllardır bu işi yapanlar arasında, nefes almak kadar doğal bir şekilde savaşanlar var. Orduyu profesyonelleştirdik ancak kanun, yönerge ve yönetmelikleri çok amatörce hazırladık. Hala 80'lerde hazırladığımız yönerge ve yönetmelikleri kullanıyoruz. Örnek vermek gerekirse şu anda Barış Pınarı Harekatında ölümle burun buruna olan uzman erbaşların düşündüğü, 'Sözleşmeliyim ben.' Yani uzman erbaşlar hala sözleşmeli. Bugün devlet taşeron kadroda çalışanların hepsine kadro verdi. Yani sözleşmeli zabıta, sözleşmeli öğretmen, hemşire kalmadı. Bunların arasında sözleşmeliyi bitirirken ilk düşünmemiz gereken şey, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki sözleşmeli uzman erbaş kadrosu. Kaldı ki bugün savaşa ara verip yıllık izne ayrılanlara diyecekler ki, şu burnumuzun dibindeki ordu evinin kapısında 'Hop, giremezsin.' Neden? 'Uzman erbaşlar giremez' diyecekler" "Tek unuttuğumuz kısım, sırtımızda tabutunu taşıdığımız uzman erbaşlar" Tam anlamıyla, mali ve sosyal haklar açısından bütün ihtiyaca cevap veren bir sistemin kurulması gerekir. Yeni bir kanun yazılmalı. Bu talebimizi kendimize ait dosyalarımızla, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve Cumhurbaşkanımıza ilettik ve yine basın ve yayın kurumları ile iletmeye ve bilgilendirmeye devam edeceğiz. Allah nasip ederse yine önümüzdeki günlerde seçim öncesi aldığımız sözlerin takipçisi olmaya devam edeceğiz ve görüşmelerimiz olacak. Biz şunu istiyoruz, emekli maaşlarına yılda iki defa ikramiye verelim dendi, iyi bir gelişme. Taşeron işçilerin hepsi kadroya alalım dendi, iyi bir gelişme. Askeri ücrete zam yapıldı, iyi bir gelişme. Tek unutulan kesim var. Bugün sırtımızda tabutlarını taşıdığımız ve imam bize soruyor ya 'Şehide hakkınızı helal ediyor musunuz' diye. O şehit sözleşmem biterse ben ne yapacağım nereye gideceğim, çocuğuma nasıl bakacağım stresinin altında çalışıyor.’   ‘3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu sözlerimin başında da söylediğim gibi profesyonel orduya geçiş sürecinin başında amatörce hazırlanmış bir kanun olup günümüzde de mağduriyetleri önlemek için kanunlarda düzeltme yapılmaya çalışılmakta ama binlerce arkadaşımız mağdur olmuştur. Bunun en büyük örneği Asker kimliğiyle çalışıp, Memur kimliğiyle emekli edilen yaş mağduru arkadaşlarımız.Türk Silahlı Kuvvetlerinin yüzde 75'ini oluşturan uzman erbaşlara seçim zamanı verilen sözlerin Çalışanlara Kadro, Emeklilere 3600 Ek Gösterge,Memur olarak emekli edilenler askeri kimlik ve Özlük haklarının iade edilmesini bekliyor.   "Şehit olan askerlerimizin yüzde 80'i uzman erbaş"   ‘Hiçbir zaman sayılarla oran kurmadık, Şehit haberlerimizden, cennete yolcu ettiklerimizin yüzde 80 oranının uzman erbaş olduğunu görüyoruz. Bunun karşılığı şu, vatan için ölenlerin asla rütbesi olmaz. Onlar en büyük rütbedeler. Ama birde dünya gerçekleri var. Bu kadar ölümle burun buruna çalışan başka bir meslek grubu Türkiye'de yok. Sesimizin duyulmasını istiyoruz. Hiçbir zaman aşırı uçlarda bir isteğimiz de yok. Biz hak istemiyoruz, hakkımız olanı istiyoruz.’   “Uzman çavuşlar sahadan yetişsin, birikimi ile Öğretmen olsun"   ‘Mesleğimiz öyle bir zümre haline gelsin ki, çocuklar büyüyünce uzman çavuş olacağım desin. Biz zaten asker milletiz. Bakın askerlik 18 aylardan 6 aya düştü. Yani Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir yenileme hareketi var. 6 aya düşmesinin birinci sebebi ordunun profesyonelleşmesi. Biz bu süreyi daha aşağılara çekelim ama uzmanlığa olan rağbeti arttıralım. Daha kaliteli insanlar başvursun. Ve onlara birde yükselmek için kariyer hedefi tanıyalım. Bugün dış kaynaktan Subay, astsubay alımı yapılıyor. Bizde subay olmak isteyen bir vatandaş kesimi var, onlara ne yapalım ne diyelim yani. Subay olmaya niyetlenen kişi bilecek ki ben uzmanlıktan başlamalıyım. Üniversite mezunu gelsin uzman çavuş olsun. Biz zaten arazide bir kişiyi en fazla 10 yıl kullanabiliyoruz. 10 yılın sonunda bu tecrübeyi heba etmeyelim, okutalım astsubay olsun. Hak eden subay olsun. Yukarı kadrolar bilsinler.  Size soruyorum bu işe nereden başladınız? Muhabirlikten başlıyorsunuz devamını siz söyleyin. Türk silahlı kuvvetleri de böyle olsun. Sen kaliteli personel al uzman çavuş olarak 10 yıl her türlü şartlarda  kullan, savaştır. Biriktirdi, beyni doldu bunları aktarması lazım, al astsubay yap, öğretmen yap, kurs birliklerinde öğretmenlik yapsın. Böylece en tepedeki kısım en alttakinin ızdırabını, derdini de anlar. Bugün maalesef Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan uzman erbaşların en büyük sıkıntısı işsiz kalma ihtimali, istikbal endişesi. Bu yiyip bitiriyor insanı. Bu meslekte yaşı yükseltmek çözüm değil çünkü 50 yaşındaki personelden 20 yaşındaki insanın performansı isteniyor ve verim alınmazsa işine son veriliyor. Bu meslekte her türlü hastalığa yakalanma ihtimali yüksek ama sağlam raporu alamazsa işine son veriliyor. Bugün suriye de savaşan arkadaşlarımız  top ve silah sesinden işitme kaybı, sahanın kirli bir havaya sahip olmasından dolayı görme bozukluğu, dengesiz beslenme ve uykusuzluktan oluşan rahatsızlıklar ve psikolojik rahatsızlıklar oluşabilir. Tüm bunlar sözleşme zamanı istenen sağlık raporunda olumsuz çıkarsa (Tam sağlam raporu alamazsa) işine son verilmektedir. Hizmet süresine ve yaşına bakılmaksızın ilişiği kesilmektedir. Peki soruyorum size hayatının en verimli yıllarını burda görev yaparak geçiren arkadaşımıza hayır kardeşim sen bizim işimize yaramazsın diyerek sokağa atmak ilişiğini kesmek bu kadar basit olmamalı. Çünkü bu bir meslektir ve yakalandığı rahatsızlıkta ne olursa olsun bir meslek hastalığıdır. Bizler 8 saat çalışıp sonra evine giden cumartesi Pazar tatil yapan memur değiliz. Ben şahsım olarak evden çıktığımda en uzun 6 ay sonra evime geldiğim meslek hayatımda 8 adet görevim olmuştur. Bunu ben size anlatamam yaşamak lazım.’   ‘Üstümüzdeki üniformanın bize vermiş olduğu sorumluluğun  bilincinde ve farkındayız’   Başkan Kargı, son olarak, ‘Görevimiz her ne kadar zor olursa olsun bizler bu işi severek ve isteyerek yapıyoruz. Üstümüzdeki üniformanın bize vermiş olduğu sorumluluğun  bilincinde ve farkındayız. Bu konuda şikayetçi değiliz ama aynı saflarda görev yaptığımız  Asker mesleği altında görev yapan Subay, Astsubaylarla aramızda olan adaletsizliklerin giderilmesini istiyoruz. Bugün Milli Savunma Bakanımız Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmış ve Genel Kurmay Başkanlığından bu önemli makama gelmiş birisi olarak bu konularda bilgi ve donanıma sahip olduğunun farkında ve bilincindeyiz. Kendisinden bir an önce bu konularda düzenleme yapmasını bekliyoruz ve yapacağına da inanıyoruz’ dedi.
Emekli Uzmanlar Derneği (EMUZDER) Gölcük Şubesi Başkanı Selim Kargı, gazetemize yaptığı açıklamada, ‘dün Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı, bugün Barış Pınarı Harekatı’nda büyük kahramanlık gösteren Uzman Erbaşlar kadro bekliyor’ dedi.

Başkan Kargı, yaptığı açıklamada şunları ifade etti: ‘29 Ekim  Cumhuriyet Bayramı yıldönümünde zaferle neticelenen ve bölgede temizlik harekatı devam eden Barış Pınarı Harekatında binlerce Uzman Erbaş görev aldı.Türk Silahlı Kuvvetlerinde 1990 yılından bu yana profesyonel sisteme geçmek için çalışmalar yapılmış ve günümüz itibari ile bu sisteme de geçilmiştir. Bölgeyi izlediğimiz zaman görüyoruz ki bütün Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları ve Jandarma Genel Komutanlığı unsurlarının tamamı profesyonel. Yani yükümlü askerlik yapan Mehmetçik yok. Tamamen Subay, Astsubay, Uzman çavuş ve uzman onbaşılar  savaşıyor. Savaşçı personel eskisi gibi gidip de 12 ay askerlik yapayım, 15 ay askerlik yapayım oradan da memleketime gideyim değil, artık işi bilenler yıllardır bölgede olanlar. Profesyonel sisteme geçtik’ dedi.  

"80'lerde hazırladığımız yönerge ve yönetmelikleri kullanıyoruz"

Açıklamalarını sürdüren Başkan Kargı, ‘Dün Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı, Bugün Barış Pınarı Harekatında kahramanlıkları sağlayan tek sebep ordunun yüzde yüz profesyonelleşmesi. Burada da uzman erbaşlar Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki profesyonel sistemin sahadaki savaşçı gücünü, bel kemiğini oluşturuyor. 80'lerde hazırladığımız yönerge ve yönetmelikleri kullanıyoruz. Her alanda yıllardır bu işi yapanlar arasında, nefes almak kadar doğal bir şekilde savaşanlar var. Orduyu profesyonelleştirdik ancak kanun, yönerge ve yönetmelikleri çok amatörce hazırladık. Hala 80'lerde hazırladığımız yönerge ve yönetmelikleri kullanıyoruz. Örnek vermek gerekirse şu anda Barış Pınarı Harekatında ölümle burun buruna olan uzman erbaşların düşündüğü, 'Sözleşmeliyim ben.' Yani uzman erbaşlar hala sözleşmeli. Bugün devlet taşeron kadroda çalışanların hepsine kadro verdi. Yani sözleşmeli zabıta, sözleşmeli öğretmen, hemşire kalmadı. Bunların arasında sözleşmeliyi bitirirken ilk düşünmemiz gereken şey, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki sözleşmeli uzman erbaş kadrosu. Kaldı ki bugün savaşa ara verip yıllık izne ayrılanlara diyecekler ki, şu burnumuzun dibindeki ordu evinin kapısında 'Hop, giremezsin.' Neden? 'Uzman erbaşlar giremez' diyecekler"

"Tek unuttuğumuz kısım, sırtımızda tabutunu taşıdığımız uzman erbaşlar"

Tam anlamıyla, mali ve sosyal haklar açısından bütün ihtiyaca cevap veren bir sistemin kurulması gerekir. Yeni bir kanun yazılmalı. Bu talebimizi kendimize ait dosyalarımızla, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve Cumhurbaşkanımıza ilettik ve yine basın ve yayın kurumları ile iletmeye ve bilgilendirmeye devam edeceğiz. Allah nasip ederse yine önümüzdeki günlerde seçim öncesi aldığımız sözlerin takipçisi olmaya devam edeceğiz ve görüşmelerimiz olacak. Biz şunu istiyoruz, emekli maaşlarına yılda iki defa ikramiye verelim dendi, iyi bir gelişme. Taşeron işçilerin hepsi kadroya alalım dendi, iyi bir gelişme. Askeri ücrete zam yapıldı, iyi bir gelişme. Tek unutulan kesim var. Bugün sırtımızda tabutlarını taşıdığımız ve imam bize soruyor ya 'Şehide hakkınızı helal ediyor musunuz' diye. O şehit sözleşmem biterse ben ne yapacağım nereye gideceğim, çocuğuma nasıl bakacağım stresinin altında çalışıyor.’

 

‘3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu sözlerimin başında da söylediğim gibi profesyonel orduya geçiş sürecinin başında amatörce hazırlanmış bir kanun olup günümüzde de mağduriyetleri önlemek için kanunlarda düzeltme yapılmaya çalışılmakta ama binlerce arkadaşımız mağdur olmuştur. Bunun en büyük örneği Asker kimliğiyle çalışıp, Memur kimliğiyle emekli edilen yaş mağduru arkadaşlarımız.Türk Silahlı Kuvvetlerinin yüzde 75'ini oluşturan uzman erbaşlara seçim zamanı verilen sözlerin Çalışanlara Kadro, Emeklilere 3600 Ek Gösterge,Memur olarak emekli edilenler askeri kimlik ve Özlük haklarının iade edilmesini bekliyor.

 

"Şehit olan askerlerimizin yüzde 80'i uzman erbaş"

 

‘Hiçbir zaman sayılarla oran kurmadık, Şehit haberlerimizden, cennete yolcu ettiklerimizin yüzde 80 oranının uzman erbaş olduğunu görüyoruz. Bunun karşılığı şu, vatan için ölenlerin asla rütbesi olmaz. Onlar en büyük rütbedeler. Ama birde dünya gerçekleri var. Bu kadar ölümle burun buruna çalışan başka bir meslek grubu Türkiye'de yok. Sesimizin duyulmasını istiyoruz. Hiçbir zaman aşırı uçlarda bir isteğimiz de yok. Biz hak istemiyoruz, hakkımız olanı istiyoruz.’

 

“Uzman çavuşlar sahadan yetişsin, birikimi ile Öğretmen olsun"

 

‘Mesleğimiz öyle bir zümre haline gelsin ki, çocuklar büyüyünce uzman çavuş olacağım desin. Biz zaten asker milletiz. Bakın askerlik 18 aylardan 6 aya düştü. Yani Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir yenileme hareketi var. 6 aya düşmesinin birinci sebebi ordunun profesyonelleşmesi. Biz bu süreyi daha aşağılara çekelim ama uzmanlığa olan rağbeti arttıralım. Daha kaliteli insanlar başvursun. Ve onlara birde yükselmek için kariyer hedefi tanıyalım. Bugün dış kaynaktan Subay, astsubay alımı yapılıyor. Bizde subay olmak isteyen bir vatandaş kesimi var, onlara ne yapalım ne diyelim yani. Subay olmaya niyetlenen kişi bilecek ki ben uzmanlıktan başlamalıyım. Üniversite mezunu gelsin uzman çavuş olsun. Biz zaten arazide bir kişiyi en fazla 10 yıl kullanabiliyoruz. 10 yılın sonunda bu tecrübeyi heba etmeyelim, okutalım astsubay olsun. Hak eden subay olsun. Yukarı kadrolar bilsinler. 

Size soruyorum bu işe nereden başladınız? Muhabirlikten başlıyorsunuz devamını siz söyleyin. Türk silahlı kuvvetleri de böyle olsun. Sen kaliteli personel al uzman çavuş olarak 10 yıl her türlü şartlarda  kullan, savaştır. Biriktirdi, beyni doldu bunları aktarması lazım, al astsubay yap, öğretmen yap, kurs birliklerinde öğretmenlik yapsın. Böylece en tepedeki kısım en alttakinin ızdırabını, derdini de anlar. Bugün maalesef Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan uzman erbaşların en büyük sıkıntısı işsiz kalma ihtimali, istikbal endişesi. Bu yiyip bitiriyor insanı. Bu meslekte yaşı yükseltmek çözüm değil çünkü 50 yaşındaki personelden 20 yaşındaki insanın performansı isteniyor ve verim alınmazsa işine son veriliyor. Bu meslekte her türlü hastalığa yakalanma ihtimali yüksek ama sağlam raporu alamazsa işine son veriliyor. Bugün suriye de savaşan arkadaşlarımız  top ve silah sesinden işitme kaybı, sahanın kirli bir havaya sahip olmasından dolayı görme bozukluğu, dengesiz beslenme ve uykusuzluktan oluşan rahatsızlıklar ve psikolojik rahatsızlıklar oluşabilir. Tüm bunlar sözleşme zamanı istenen sağlık raporunda olumsuz çıkarsa (Tam sağlam raporu alamazsa) işine son verilmektedir. Hizmet süresine ve yaşına bakılmaksızın ilişiği kesilmektedir. Peki soruyorum size hayatının en verimli yıllarını burda görev yaparak geçiren arkadaşımıza hayır kardeşim sen bizim işimize yaramazsın diyerek sokağa atmak ilişiğini kesmek bu kadar basit olmamalı. Çünkü bu bir meslektir ve yakalandığı rahatsızlıkta ne olursa olsun bir meslek hastalığıdır. Bizler 8 saat çalışıp sonra evine giden cumartesi Pazar tatil yapan memur değiliz. Ben şahsım olarak evden çıktığımda en uzun 6 ay sonra evime geldiğim meslek hayatımda 8 adet görevim olmuştur. Bunu ben size anlatamam yaşamak lazım.’

 

‘Üstümüzdeki üniformanın bize vermiş olduğu sorumluluğun  bilincinde ve farkındayız’

 

Başkan Kargı, son olarak, ‘Görevimiz her ne kadar zor olursa olsun bizler bu işi severek ve isteyerek yapıyoruz. Üstümüzdeki üniformanın bize vermiş olduğu sorumluluğun  bilincinde ve farkındayız. Bu konuda şikayetçi değiliz ama aynı saflarda görev yaptığımız  Asker mesleği altında görev yapan Subay, Astsubaylarla aramızda olan adaletsizliklerin giderilmesini istiyoruz. Bugün Milli Savunma Bakanımız Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmış ve Genel Kurmay Başkanlığından bu önemli makama gelmiş birisi olarak bu konularda bilgi ve donanıma sahip olduğunun farkında ve bilincindeyiz. Kendisinden bir an önce bu konularda düzenleme yapmasını bekliyoruz ve yapacağına da inanıyoruz’ dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.