'YILDIZ ''MİLLETLE İTTİFAK YAPACAĞIZ''

Asayiş 18.04.2018 - 10:12, Güncelleme: 31.05.2021 - 18:16
 

'YILDIZ ''MİLLETLE İTTİFAK YAPACAĞIZ''

Saadet Partisinin kiminle ittifak yapacağı belli oldu. “Biz fitre parasına muhtaç hale getirilmiş 6 milyon asgari ücretliyle ittifak yapacağız. Biz yarı fiyatına satılan şeker fabrikası işçileriyle, pancar ve tütün üreticileriyle ittifak yapacağız. KHK mağdurlarıyla ittifak yapacağız. Taşeronla ittifak yapacağız. Biz milletle ittifak yapacağız”

AKADEMİSYEN KATLİAMI OHAL TRAVMASI Eskişehir’de yaşanan olayın OHAL travmasıdır.“FETÖ ile mücadelenin sosyal ve psikolojik yönü hep göz ardı edilmiştir. Hâlâ da edilmektedir. Oluşturduğu bireysel ve toplumsal tahribat dikkate alınmıyor. Devlet kendi üzerine düşen görevi yerine getiremiyor. Devlet değil, aşiret bile böyle yönetilmez. Bu yüzden binlerce kişi hapishanede, binlerce kişi mağdur, binlerce kişi işsiz durumunda yer alıyor. Delil yok ama işten alınması delil olarak kabul ediliyor. Bunlara ayrı bir madalya takmak lazım. Böyle hâkimlik olmaz. Adalet, hâkimlerin dik durması ile olabilir. ‘Berlin’de hakimler var’ derler. Biz neden Ankara’da ve İstanbul’da hakimler var diyemiyoruz?” MÜREKKEBİN AKMADIĞI YERDE KAN AKAR Kimse, sesini çıkaramıyor. “Bu süreç bir cadı avına dönüşmüş, bir korku imparatorluğu oluşmuştur. Bakanlar konuşamıyor, dekanlar konuşamıyor, gazeteciler, milletvekilleri, bürokratlar konuşamıyor. Konuşanların da ne hale düştüğünü de görüyoruz. Aydınlar konuşamıyor, âlimler konuşamıyor, hocalar konuşamıyor. Çok net söylüyorum: Fikirlerin, düşüncelerin, insanların konuşamadığı yerde silahlar konuşur. Mürekkebin akmadığı yerde kan akar” KIZ ÖĞRENCİLERİN KAPI DIŞINA ATILMASINA TEPKİ Adana’da Furkan Vakfı’na mensup öğrencilerin evleri mühürlendi. Kız öğrenciler eşyaları ile birlikte sınav dönemi sokağa atıldı. Bu FETÖ ile mücadelede bir sonuç olarak ortaya çıkıyor. Üzülerek ifade ediyorum. Biz 28 Şubat’ta bu yaşadığımızı ters bir yönden yeniden yaşıyoruz. 28 Şubat’ta yüksek yargı, üst düzey askerler, gazeteler, patronlar katıldı. Ancak o dönemde mahkemelerde doğru karar çıkıyordu. Baskı ve yanlış karar veren vardı. Bu kadar kendisine az savunma hakkı verilmeyen bir dönem yoktu. 1980 darbesinde idam ile yargılandık. Ancak savunmamız engellenmedi. 5, 10, 15 sene geçecek ancak insanlar yaşadıklarını konuşacak. İnsanlar zulmü anlatılacak. Furkan Vakfı’yla hiçbir zaman irtibatımız olmadı. Milli Görüş prensiplerine bağlı olduğu kanısında değiliz. Bizden değiller. Solcu, sağcı olsun. Kanunları çiğnemediği sürece fikirlerini açıklamaktan mahrum bırakılamaz. Bu evler hangi gerekçeyle mühürlendi? Bu kız öğrenciler hangi suçlamayla sokakta bırakıldı? Furkan Vakfı eğer AK Parti’ye karşı bir tavır sergilemeseydi böyle bir tavır görür müydü? Bu gidişattan ciddi endişe duyuyoruz” BÜTÜN BASKILARA RAĞMEN SAADET YÜKSELİYOR “İnsanları susturarak medyayı kontrol altına almaya çalışıyorlar”1994 yılındaki yerel seçimlerde Refah Partisi’nin büyük bir başarıya imza atılmıştır.: “Seçimlerde Refah Partisi’ne karşı yoğun bir kampanya başlattılar. O dönemde Refah Partisi’nin iktidara gelmesini engelleyemediler. 1996 yılında Refah Partisi Türkiye’nin en büyük partisi haline geldi. O dönem kampanyalar öyle bir noktaya geldi ki, iktidar değişti. Ama o iktidarı indirenler şunu iyi bilsinler, onlar şu anki durumun sorumlusudur. O zaman o haksızlıklar yapılmasaydı bu durumlar yaşanmazdı. Bu iktidarın geleceği olmaz. Bütün bu baskılara rağmen Saadet Partisi’nin yükselişini, vatandaşın gönlünde taht kurmasını AK Parti’nin hiçbir çabası engelleyemez. Siz manşet övgüleri ile gerçeği gizleyemezsiniz.” CUMHURBAŞKANI’NA ‘İHALELERİ İPTAL ET’ ÇAĞRISI  “14 şeker fabrikasının 4 tanesi satıldı. Dolar bazında değerlendirildiğinde, Bor Şeker Fabrikası 84 milyon dolara, Kırşehir 82 milyon dolara, Çorum Şeker 132 milyon dolara, Yozgat Şeker ise 69 milyon dolara gitti. Bilindiği gibi 2011 yılında şeker fabrikaları yine satışa arz edilmişti. İşte 2011 yılındaki rakamlar dikkate alındığında; bugün 84 milyon dolara satılan Bor Şeker Fabrikası’nın 149 milyon dolara, bugün 82 milyon dolara giden Kırşehir Fabrikası’nın 141 milyon dolara, 132 milyon dolara satılan Çorum Şeker’in 192 milyon dolara, 69 milyon dolara satılan Yozgat Şeker Fabrikası’nın ise 119 milyon dolara satılması gerekiyordu. Arada 211 milyon dolar fark var. Rakamlar gösteriyor ki, bu iktidarın fabrika yapmasından geçtik, yapılanı bile adam gibi satmayı beceremiyor. Sayın Cumhurbaşkanı 2011 yılındaki ihaleyi, kamu yararı gözetilmediği için iptal ettirmişti. Şimdi sadece 4 fabrikada 200 milyon doların üzerinde bir kamu zararı var. Bakalım Sayın Cumhurbaşkanı şimdi ne yapacak? Merakla bekliyoruz. Kendisini, ‘Ey Özleştirme İdaresi, bu işi becermediniz’ diyecek mi? Yerli ve milli olmak bunu gerektirir” YATIRIM İÇİN CEZAEVİ YAPILMAZ  Türkiye’de ciddi yatırımlar var. Önemsiz değil. Önemini sizin takdirine bırakıyorum. 2017 yılında cezaevi inşaatlarında büyük bir hamle var. 44 cezaevi var. Buna 5 milyar 300 milyon lira para harcadı. Kırşehir Şeker Fabrikası’nı 330 milyon liraya satan hükümet, aynı Kırşehir’e KDV’si içinde 338 milyona cezaevi yaptırıyor. İşte bu iktidarın yatırım anlayışı bu. Fabrika satmayı başarı, cezaevi açmayı yatırım sanıyorlar. Türkiye, bugün icra dairesini kurdele keserek açan bir hükümetle yönetiliyor” FİTRE MİKTARI BİLE ASGARİ ÜCRETİN ÜSTÜNDE Diyanet İşleri Başkanlığı’nın”Fitre fiyatı 19 lira. Bildiğiniz üzere fitre miktarı bir kişinin bir günlük asgari ihtiyacını karşılamak üzere hesaplanır. Buradan yola çıkarak hep birlikte bir hesap yapmak istiyorum. Bugün 5 kişilik bir ailenin fitre miktarına göre bir aylık ihtiyacı olan para asgari 2 bin 850 liradır. Bugün Türkiye’de 14 milyon çalışanın 6 milyonu asgari ücretli! Peki, Türkiye’de asgari ücret ne kadar? 1.600 lira. Şimdi soruyorum, bu ülkede Diyanet İşleri’nin hesabı mı yanlış, hükümetin hesabı mı? Bu fitre hesabı bile milletin içine düştüğü darboğazı anlamaya yeter. Çay simit hesabı yaparak iktidara gelenler bugün otursunlar bu hesabı gözden geçirsinler.  Demagoji yapmak yerine bu milletin gerçek sorunlarını görsünler, bunları düzeltmeye çalışsınlar” BİZ MİLLETLE İTTİFAK YAPACAĞIZ  “Milletimiz bir umut ışığı arıyor. Bize soruyorlar; ittifak yapacak mısınız? Elbette biz mutlaka bir ittifak yapacağız. Çünkü ittifak yapmazsanız iktidar olamazsınız. Peki kiminle ittifak yapacaksınız? İşte cevap veriyorum. Biz fitre parasına muhtaç hale getirilmiş 6 milyon asgari ücretliyle ittifak yapacağız. Biz yarı fiyatına satılan şeker fabrikası işçileriyle, pancar ve tütün üreticileriyle ittifak yapacağız. ByLock mağduru, zoka mağduru, Mor Beyin mağduru, KHK mağdurlarıyla ittifak yapacağız. Sizi taşeron köleliğinden kurtarıyoruz denilerek kandırılan 4C’lilerle ittifak yapacağız. Biz milletimizle ittifak yapacağız”  
Saadet Partisinin kiminle ittifak yapacağı belli oldu. “Biz fitre parasına muhtaç hale getirilmiş 6 milyon asgari ücretliyle ittifak yapacağız. Biz yarı fiyatına satılan şeker fabrikası işçileriyle, pancar ve tütün üreticileriyle ittifak yapacağız. KHK mağdurlarıyla ittifak yapacağız. Taşeronla ittifak yapacağız. Biz milletle ittifak yapacağız”

AKADEMİSYEN KATLİAMI OHAL TRAVMASI

Eskişehir’de yaşanan olayın OHAL travmasıdır.“FETÖ ile mücadelenin sosyal ve psikolojik yönü hep göz ardı edilmiştir. Hâlâ da edilmektedir. Oluşturduğu bireysel ve toplumsal tahribat dikkate alınmıyor. Devlet kendi üzerine düşen görevi yerine getiremiyor. Devlet değil, aşiret bile böyle yönetilmez. Bu yüzden binlerce kişi hapishanede, binlerce kişi mağdur, binlerce kişi işsiz durumunda yer alıyor. Delil yok ama işten alınması delil olarak kabul ediliyor. Bunlara ayrı bir madalya takmak lazım. Böyle hâkimlik olmaz. Adalet, hâkimlerin dik durması ile olabilir. ‘Berlin’de hakimler var’ derler. Biz neden Ankara’da ve İstanbul’da hakimler var diyemiyoruz?”

MÜREKKEBİN AKMADIĞI YERDE KAN AKAR

Kimse, sesini çıkaramıyor. “Bu süreç bir cadı avına dönüşmüş, bir korku imparatorluğu oluşmuştur. Bakanlar konuşamıyor, dekanlar konuşamıyor, gazeteciler, milletvekilleri, bürokratlar konuşamıyor. Konuşanların da ne hale düştüğünü de görüyoruz. Aydınlar konuşamıyor, âlimler konuşamıyor, hocalar konuşamıyor. Çok net söylüyorum: Fikirlerin, düşüncelerin, insanların konuşamadığı yerde silahlar konuşur. Mürekkebin akmadığı yerde kan akar”

KIZ ÖĞRENCİLERİN KAPI DIŞINA ATILMASINA TEPKİ

Adana’da Furkan Vakfı’na mensup öğrencilerin evleri mühürlendi. Kız öğrenciler eşyaları ile birlikte sınav dönemi sokağa atıldı. Bu FETÖ ile mücadelede bir sonuç olarak ortaya çıkıyor. Üzülerek ifade ediyorum. Biz 28 Şubat’ta bu yaşadığımızı ters bir yönden yeniden yaşıyoruz. 28 Şubat’ta yüksek yargı, üst düzey askerler, gazeteler, patronlar katıldı. Ancak o dönemde mahkemelerde doğru karar çıkıyordu. Baskı ve yanlış karar veren vardı. Bu kadar kendisine az savunma hakkı verilmeyen bir dönem yoktu. 1980 darbesinde idam ile yargılandık. Ancak savunmamız engellenmedi. 5, 10, 15 sene geçecek ancak insanlar yaşadıklarını konuşacak. İnsanlar zulmü anlatılacak. Furkan Vakfı’yla hiçbir zaman irtibatımız olmadı. Milli Görüş prensiplerine bağlı olduğu kanısında değiliz. Bizden değiller. Solcu, sağcı olsun. Kanunları çiğnemediği sürece fikirlerini açıklamaktan mahrum bırakılamaz. Bu evler hangi gerekçeyle mühürlendi? Bu kız öğrenciler hangi suçlamayla sokakta bırakıldı? Furkan Vakfı eğer AK Parti’ye karşı bir tavır sergilemeseydi böyle bir tavır görür müydü? Bu gidişattan ciddi endişe duyuyoruz”

BÜTÜN BASKILARA RAĞMEN SAADET YÜKSELİYOR

“İnsanları susturarak medyayı kontrol altına almaya çalışıyorlar”1994 yılındaki yerel seçimlerde Refah Partisi’nin büyük bir başarıya imza atılmıştır.: “Seçimlerde Refah Partisi’ne karşı yoğun bir kampanya başlattılar. O dönemde Refah Partisi’nin iktidara gelmesini engelleyemediler. 1996 yılında Refah Partisi Türkiye’nin en büyük partisi haline geldi. O dönem kampanyalar öyle bir noktaya geldi ki, iktidar değişti. Ama o iktidarı indirenler şunu iyi bilsinler, onlar şu anki durumun sorumlusudur. O zaman o haksızlıklar yapılmasaydı bu durumlar yaşanmazdı. Bu iktidarın geleceği olmaz. Bütün bu baskılara rağmen Saadet Partisi’nin yükselişini, vatandaşın gönlünde taht kurmasını AK Parti’nin hiçbir çabası engelleyemez. Siz manşet övgüleri ile gerçeği gizleyemezsiniz.”

CUMHURBAŞKANI’NA ‘İHALELERİ İPTAL ET’ ÇAĞRISI

 “14 şeker fabrikasının 4 tanesi satıldı. Dolar bazında değerlendirildiğinde, Bor Şeker Fabrikası 84 milyon dolara, Kırşehir 82 milyon dolara, Çorum Şeker 132 milyon dolara, Yozgat Şeker ise 69 milyon dolara gitti. Bilindiği gibi 2011 yılında şeker fabrikaları yine satışa arz edilmişti. İşte 2011 yılındaki rakamlar dikkate alındığında; bugün 84 milyon dolara satılan Bor Şeker Fabrikası’nın 149 milyon dolara, bugün 82 milyon dolara giden Kırşehir Fabrikası’nın 141 milyon dolara, 132 milyon dolara satılan Çorum Şeker’in 192 milyon dolara, 69 milyon dolara satılan Yozgat Şeker Fabrikası’nın ise 119 milyon dolara satılması gerekiyordu. Arada 211 milyon dolar fark var. Rakamlar gösteriyor ki, bu iktidarın fabrika yapmasından geçtik, yapılanı bile adam gibi satmayı beceremiyor. Sayın Cumhurbaşkanı 2011 yılındaki ihaleyi, kamu yararı gözetilmediği için iptal ettirmişti. Şimdi sadece 4 fabrikada 200 milyon doların üzerinde bir kamu zararı var. Bakalım Sayın Cumhurbaşkanı şimdi ne yapacak? Merakla bekliyoruz. Kendisini, ‘Ey Özleştirme İdaresi, bu işi becermediniz’ diyecek mi? Yerli ve milli olmak bunu gerektirir”

YATIRIM İÇİN CEZAEVİ YAPILMAZ

 Türkiye’de ciddi yatırımlar var. Önemsiz değil. Önemini sizin takdirine bırakıyorum. 2017 yılında cezaevi inşaatlarında büyük bir hamle var. 44 cezaevi var. Buna 5 milyar 300 milyon lira para harcadı. Kırşehir Şeker Fabrikası’nı 330 milyon liraya satan hükümet, aynı Kırşehir’e KDV’si içinde 338 milyona cezaevi yaptırıyor. İşte bu iktidarın yatırım anlayışı bu. Fabrika satmayı başarı, cezaevi açmayı yatırım sanıyorlar. Türkiye, bugün icra dairesini kurdele keserek açan bir hükümetle yönetiliyor”

FİTRE MİKTARI BİLE ASGARİ ÜCRETİN ÜSTÜNDE

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın”Fitre fiyatı 19 lira. Bildiğiniz üzere fitre miktarı bir kişinin bir günlük asgari ihtiyacını karşılamak üzere hesaplanır. Buradan yola çıkarak hep birlikte bir hesap yapmak istiyorum. Bugün 5 kişilik bir ailenin fitre miktarına göre bir aylık ihtiyacı olan para asgari 2 bin 850 liradır. Bugün Türkiye’de 14 milyon çalışanın 6 milyonu asgari ücretli! Peki, Türkiye’de asgari ücret ne kadar? 1.600 lira. Şimdi soruyorum, bu ülkede Diyanet İşleri’nin hesabı mı yanlış, hükümetin hesabı mı? Bu fitre hesabı bile milletin içine düştüğü darboğazı anlamaya yeter. Çay simit hesabı yaparak iktidara gelenler bugün otursunlar bu hesabı gözden geçirsinler.  Demagoji yapmak yerine bu milletin gerçek sorunlarını görsünler, bunları düzeltmeye çalışsınlar”

BİZ MİLLETLE İTTİFAK YAPACAĞIZ

 “Milletimiz bir umut ışığı arıyor. Bize soruyorlar; ittifak yapacak mısınız? Elbette biz mutlaka bir ittifak yapacağız. Çünkü ittifak yapmazsanız iktidar olamazsınız. Peki kiminle ittifak yapacaksınız? İşte cevap veriyorum. Biz fitre parasına muhtaç hale getirilmiş 6 milyon asgari ücretliyle ittifak yapacağız. Biz yarı fiyatına satılan şeker fabrikası işçileriyle, pancar ve tütün üreticileriyle ittifak yapacağız. ByLock mağduru, zoka mağduru, Mor Beyin mağduru, KHK mağdurlarıyla ittifak yapacağız. Sizi taşeron köleliğinden kurtarıyoruz denilerek kandırılan 4C’lilerle ittifak yapacağız. Biz milletimizle ittifak yapacağız”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yenigolcuk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.