YAĞMUR ALTINDA "SESSİZ ÇIĞLIK"

Bu haftaki eylemde ilk olarak konuşmayı Deniz Kurmay Albay Ümit Metin gerçekleştirdi. Metin, konuşmasında şunları dile getirdi: “Bugün 105. Sessiz Çığlık Eylemi için burada toplanmış bulunuyoruz. Sesimizi yetkili mercilere duyurmak istiyoruz. Çünkü masum insanlar suç işlemedikleri halde hapiste yatmaya devam ediyorlar. İstanbul Askeri Casusluk Davasında Yargıtay tarafından cezası onanan 43 kişi Anayasa Mahkemesi'nden gelecek iyi haberi bekliyor. Askeri Casusluk Davası İbrahim Sezer'in evi olduğu iddia edilen bir adreste yapılan arama esnasında bulunan bir fiil için de kayıtlı olan dijital dökümanlarda isimleri geçen kişilerin sanık konumuna getirilmesini sağlayan bir davadır.  Şu an İstanbul Askeri Casusluk Davasından 4 kişi tutuklu olarak hapishanelerde yatmaktadır. Biz hapisten çıkalı 3 ay oldu. Arkadaşlarımız suçsuz oldukları halde hapiste yatmaya devam ediyorlar. Anayasa Mahkemesi'nden bir an önce karar vererek masum insanları özgürlükleri kavuşturulmasını talep ediyoruz” dedi. BİREYSEL BAŞVURULARIN KARARA BAĞLANMASINI BEKLİYORUZ Deniz Kurmay Albay Ümit Metin’in konuşmasının ardından söz alan Emekli Tuğamiral Ahmet Türkmen şunları dile getirdi: “Bugün 105. Sessiz Çığlık buluşmasını gerçekleştiriyoruz. Geçen hafta adalet arayışında 2 yılı geride bıraktık. Ancak ne yazık ki aradığımız adaleti hala bulamadık. Özellikle Kumpas Davaların en pervasız olan İstanbul Casusluk Davasındaki arkadaşlarımızın tutsaklığı hala devam ediyor. Anayasa Mahkemesi'nin bu davanın mağduru olan arkadaşlarımızın bireysel başvurularını derhal karara bağlamasını bekliyoruz. Bu kararın daha fazla gecikmemesi gerekir. Zindanlarda geçen her saat her dakika Anayasa Mahkemesinin yaşanan hukuksuzluk sürecindeki sorumluluğunu daha da arttırmaktadır. Artık yeter diyoruz. Gelecek hafta bugün bayram. Arkadaşlarımız bir bayramı daha demir parmaklıklar arkasında geçirmesin. Birçok kez ifade ettik. Geciken adalet adalet değildir. Bizler bir avuç vefalı arkadaşımızla birlikte her hafta bu meydandan sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.  Ancak Binlerce Muvazzaf ve Emekli Subay-Astsubay’ın yaşadığı bu bölgede silah arkadaşlarımızdan yeterli desteği aldığımız söylenemez. Buradan onlara seslenmek istiyorum. Bu kadar haklı olduğumuz bir davada birlikte olamayacaksak ne zaman birlikte olacağız. Şunun bilinmesi gerekir ki bu davalar bizlerin  şahsına açılmış görünmekle birlikte aslında bu ülkenin geleceğine açılmış davalardır. Söz konusu olan ülkemizin yani çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğidir. Onların geleceğini hiç olmazsa bundan sonra hep birlikte sahip çıkalım. Son söz olarak buradan halen tutsaklıkları devam eden arkadaşlarımız,  İstanbul Casusluk Davası tutukluları;  Albay Koray Eryaşa, Albay Necmi Yıldırım, Yarbay Tamer Çetin, Astsubay Adnan Yılmaz, Uzman Çavuş Alpay Aksu ve sivil memurlar; Hatice Şenay Sarıgöz, Malatya Zirve Yayınevi davası tutukluları Albay Mehmet Ülger ve Binbaşı Haydar Yeşil'e selam saygı ve sevgilerimizi gönderiyoruz” diyerek açıklamalarını bitirdi.