2017 SÖZLEŞMESİ MİLAT OLACAK
2017 SÖZLEŞMESİ MİLAT OLACAK
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak; Kocaeli, Gebze, Dilovası, Çayırova ve Gölcük Şubeleri tarafından düzenlenen iftar yemeğine katıldı.
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak; Kocaeli, Gebze, Dilovası, Çayırova ve Gölcük Şubeleri tarafından düzenlenen iftar yemeğine katıldı.
Gebze’de bulunan Ramada Plaza İstanbul Asia Airport’ta gerçekleşen iftar programına; Türk İş İl Temsilcisi Türk Metal Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Yakup Yıldız, Gölcük Şube Başkanı Mehmet Şener, Dilovası Şube Başkanı Olcay Dursun, Çayırova Şube Başkanı Bilal Uca, Gebze Şube Başkanı Şeref Özcan ve sendika üyeleri de yoğun katılım gösterdi. İftar yemeğinde konuşan Genel Başkan Kavlak, “2017 sözleşmesi. Hiç merak etmeyin, hiç endişelenmeyin. 2017 sözleşmesi çok iyi bir sözleşme olacak. 2017 sözleşmesi, öyle iyi bir sözleşme olacak ki, çığır açacak, milat olacak. Sadece sizin için değil, bütün Türkiye işçi sınıfı için tarih olacak. Bu, Türk Metal’in sözüdür” dedi.
SENDİKAL MÜCADELENİN BAŞKENT
İİftar yemeğinde konuşan Türk Metal Sendikası Genel Başkan Pevrul Kavlak şu açıklamalarda bulundu: “Kocaeli, Gebze, Dilovası, Çayırova, Gölcük sendikal mücadelenin başkentidir. Başka yere benzemez. Buranın taşı toprağı kavgadır. Serttir, çetindir, zordur. Burada iyi olmak, dürüst olmak bilgili olmak yetmez. Burada ayakta kalabilmek için, yiğit olmak lazım, inançlı olmak lazım. Ama en çok deli gibi yürekli olmak lazım. İşte sizler buradasınız. Bu sözlerimin doğruluğunu hayat onayladı. Geriye dönüp baktığımda, fark ettim ki, geçen yıl bu zamanlarda, yani olaylar doruğa çıktığında, en az bu bölgeyle ilgilenmişim. Oysa dışarıdan bakanlar için durum tam tersi olmalıydı. Bu bölge, sendika düşmanlarının, sendikacı görünümündeki hokkabazların, legaliyle illegaliyle bütün örgütlerin yığınak yaptığı bölgeydi. Türk Metal’e karşı, en düşmanca, en alçakça, ardı arkası kesilmez saldırıların yapıldığı yerdi. En kritik alandı. Sizin, en zor zamanda, en olanaksız koşullarda bile, sendikanıza sahip çıkacağınızı biliyordum. Sizinle gurur duyuyorum.
SİZİN EKMEĞİNİZLE OYNAMAYIZ
Uzun bir aradan sonra yeniden bir araya geldik. Seli gitti, kumu kaldı. 2014 sözleşmesini imzaladığımızda, rakam beğenilmiş ama 3 yıllık olması bazı arkadaşlarımızda endişe yaratmıştı. Oysa biz bunun iyi olacağını anlatmaya çalışmıştık. Ama anlaşılan yeterince inandırıcı olamamışız. Aradan bir buçuk yılı aşkın zaman geçti. Şimdi geriye dönüp bakın kararımızın ne kadar doğru olduğunu görürsünüz. 3 yıllık sözleşme, her haliyle 2 yıllık sözleşmeden daha iyi olmuştur. Ya 5-8 bandında sıkışan bir artışa evet diyecektik, ya da üç yıllığı imzalayıp, 9’un üzerinde bir rakama bağlayacaktık. Üç yıl sayesinde 9,78’e kadar tırmanabildik. O kadarla kalmadık, refah payı aldık, erzak katkısı aldık. Aslında risk değildi. 3 yıl için enflasyon artı % 10 refah payı aldık. Çünkü hesabımızı kitabımızı iyi yapmıştık. Biz, sizin işinizle, aşınızla kumar oynamayız. Gerekirse kendimizi ateşe atarız. Sizin ekmeğinizi riske atmayız. Atan bizden değildir, atan insan değildir. Benim risk dediğim, sözleşmenin üyelerimize anlatılmasında doğabilecek sıkıntılardı. Çünkü biliyorduk, her yandan istihbarat geliyordu. Propaganda makinesi işliyordu. Yalan dolan çarkları dönmeye başlamıştı.
DERS ÇIKARMALI, HAZIRLIKLI OLMALIYIZ
Üç yılı dillerine dolamışlardı. Anlatmakta geç kaldığımız, boşluk bıraktığımız yerleri bunlar dolduruyorlardı. Hepsi bize karşı kol kola girdiler, ittifak yaptılar. Karşılarında da sadece ve sadece biz vardık. Yani 7 düvele karşı tek başımızaydık. Ama korkmadık, yılmadık, yıkılmadık. Çünkü eylemle pişen, mücadeleyle bilenen, kavgayla çelikleşen Türk Metalliler vardı. Çünkü siz vardınız. Siz herkese yetersiniz. Türk Metal bölündü, yıkıldı diye sevinenler, olaylar tırmandığında ellerini ovuşturanlar, sonunda avuçlarını yalayıp, layık oldukları çöplüğe döndü. Yıkılmadık hatta bu süreçten daha da güçlenerek çıktık ama çok vakit kaybettik. Enerjimiz boşa gitti. Yapacaklarımız vardı, çoğunu erteledik, ertelemek zorunda kaldık. Onun için, bir daha boşa zaman kaybetmemek için, bu olaylardan ders çıkarmalı ve hazırlıklı olmalıyız. İyi bir sözleşme imzaladığımızda bile, bunu üyemize iyi anlatamıyorsak, kıymeti yok.
TEZGAHLARI GEZİN DOLAŞIN
En iyi sözleşmelere imza atacağız ama sonra bunu gidip üyemize iyi anlatacağız. Bunun için, üyemizi sürekli haberdar etmeliyiz. Tezgahları gezin dolaşın. Onların yüreğine dokunun, konuşun, anlatın. İşçi sınıfının başına geçirilmek istenen Ulusal İstihdam Stratejisi’ne dikkat çektim. Bunların bir bir hayata geçeceğini, uyanık olmamız ve mücadele etmemiz gerektiğini, anlattım durdum. Ama ben konuştum, ben dinledim. Sendikal hareket de, işçi sınıfı da, ne yazık ki, bütün bu tehlikelere duyarsız kaldı. Ama şimdi hepsi önümüze gelince herkesin paçası tutuştu. Bu tehlikelerden biri geçen ay karşımıza dikildi. Özel İstihdam Büroları yasası çıktı. Peki şimdi ne olacak? Birtakım şirketler kurulacak, bu şirketler, işçilerle sözleşme yapacak, Sonra da onları kiraya verecek. Yani kölelik düzeni kurulacak. Bir diğer sorunumuz da sendikal birlik sorunudur. Bu yasa tasarı halindeyken, üç konfederasyon oturduk konuştuk. En az zararla nasıl atlatırız, işçilerimizi nasıl koruruz, sömürüyü nasıl önleriz diye çalıştık. Çözüm önerilerimizi içeren bir metin üzerinde 3 Konfederasyon anlaştık. Üzerinde anlaştığımız, imza altına aldığımız bu metne Türk-İş’ ten başkası sahip çıkmadı.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.