AĞDACI ''DOĞA VERDİĞİNİ 1999'DA Kİ GİBİ GERİ ALIR''
AĞDACI ''DOĞA VERDİĞİNİ 1999'DA Kİ GİBİ GERİ ALIR''
Ağdacı: Doğa verdiğini 1999’daki gibi geri alır Gölcük’te 17 Ağustos 1999’da yaşanan depremin yıldönümünden ÇMO Başkanı Sait Ağdacı, insanların ölmesine sebep olan aynı hataların tekrarlandığını söyleyerek, “Rant kaygısı ile dere yataklarına ev yapmaya devam ediyorlar. Doğanın verdiğini geri aldığını hepimiz gördük” dedi
Ağdacı: Doğa verdiğini 1999’daki gibi geri alır Gölcük’te 17 Ağustos 1999’da yaşanan depremin yıldönümünden ÇMO Başkanı Sait Ağdacı, insanların ölmesine sebep olan aynı hataların tekrarlandığını söyleyerek, “Rant kaygısı ile dere yataklarına ev yapmaya devam ediyorlar. Doğanın verdiğini geri aldığını hepimiz gördük” dedi
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Kocaeli Şube Başkanı Sait Ağdacı, 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin yıl dönümünde önemli açıklamalarda bulundu. Ağdacı yazılı olarak yaptığı açıklamada şehirlerde betonlaşmanın doğurduğu sonuçlara değinirken,” Bu kent 1999 depreminde bunun acısını yaşadı. Kerimağa deresinin yatağında, kenarında yukarıda dolgu sahalarda yükselen binalar ve siteler var, bunların içinde de yaşayan vatandaşlarımız var. Oysa doğanın verdiğini geri aldığını hepimiz gördük” ifadelerine yer verdi.
TOPRAK KAYMASINA NEDEN OLUYOR
Konu ile ilgili konuşan ÇMO Başkanı Sait Ağdacı, “Betonlaşmanın, sel ve toprak kaymasına etkileri tablolar da açıkça görülmektedir. 2007-2014 iklim değişikliği konferanslarında da belirtildiği üzere seller ve yumuşak toprak kaymaları artarak devam edecektir. Kentlerde maalesef betonlaşma ve ağaç katliamına büyük bir umursamazlıkla devam edilmektedir. Bunun sonucu olarak sera gazı emisyonları artmakta dolayısıyla küresel ısınma dediğimiz olay meydana gelmektedir. Bu da bahse konu yağış ve toprak kaymasına neden olmaktadır” dedi.
DERE YATAĞINA EV KURUYORLAR
Ormanlar su ürettikleri gibi aynı zamanda suyu tutar diyen Ağdacı, “Yeşilin olduğu yerde suyun yüzde 35 toprağa sızar, yüzde 15’i yüzeyde akar, siz yeşili keserseniz tablo tam tersine döner. Yaşanan durum budur. Ülkemizde maalesef rant kaygısı ile dere kenarları ve hatta dere yatakları gibi, dolgu toprak gibi yumuşak zeminlere imar izni verilerek faciaya zemin hazırlanmaktadır. Bu kent 1999 depreminde bunun acısını yaşadı. Kerimağa deresinin yatağında, kenarında, yukarıda dolgu sahalarda yükselen binalar ve siteler var, bunların içinde de yaşayan vatandaşlarımız var. Oysa doğanın verdiğini geri aldığını hepimiz gördük” şeklinde konuştu.
BÜYÜK DEPREMİ BİRLİKTE YAŞADIK
Ağdacı, “Yine bölgemizde birçok hasarlı binanın sıvanıp boyanarak satıldığını görüyoruz biliyoruz. Değerli dostlar, büyük bir depremi birlikte yaşadık canlarımızı kaybettik. O dönemde yönetici olanlar bir hafta ortada gözükmediler. Sonra da ben ruhsat vermedim sözünün arkasına sığındılar. Yaşanan acılar hâlâ taze, gerçekler ortada İstanbul ve Bursa depremleri kapıda biz hazır mıyız? Şimdi de şehirleri betonlaştırarak eskiden yapılan hataları yine yapıyorlar. Büyük bir deprem için gerekli hazırlıkları yapmalıyız” diye konuştu.
733 BİN AĞAÇ KESİLDİ
Toplanma yerlerimiz AVM’lere dönüştürüldü diyen Ağdacı, “Halen denizi doldurmaya, ormanları talan etmeye de devam ediyoruz. Bu arada bazı rakamlar da vermek istiyorum Kuzey Marmara otoyolu için 733 Bin ağaç kesildi, halk tabiriyle çöp fabrikası için en az 20 bin ağaç kesilecek, yine RES projesi için 11 bin ağaç kesilecek. Bunların yanında maden ocakları inşaat gibi nedenlerle maalesef yeşil imiz yok ediliyor. Bunların ceremesini yine biz çekeceğiz. Mühendislik hizmeti alınmadan hiç bir faaliyetin usulüne uygun yapılamayacağını unutmayalım , unutturmayalım” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.