Türkiye'nin iki hedefe kilitlenmiş durumda olduğunu dile getiren Akpınar, bunlardan birincisinin Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti kurulmaması, ikincisinin de sığınmacıların geri dönmesi olduğunu anlattı.

Türkiye'nin geçmişte sahada kazandıklarını masada koruyamadığını söyleyen Akpınar, "Geçmişte yaşanan tecrübeleri göz önünde bulundurmalıyız. ABD, Rusya, İran, bölgeden çıkmadan Türkiye şu anda kontrolü altında tuttuğu hiçbir noktadan geri çekilmemelidir." diye konuştu.

Önce Türkiye'nin çekilmesinin istendiğini belirten Akpınar, "ABD, Rusya ve İran çekilmeden Türkiye çekilirse ne orada terör devletinin kurulmasına engel olabiliriz ne de sığınmacıları geri gönderebiliriz." Biz durup dururken, ortalık güllük gülistanlıkken girmedik oraya!, önce kimler girdiyse, sırasıyla çıkmaları beklenmelidir. ifadesini kullandı.

Sığınmacıların Suriye'ye geri gönderilmesinin tek yolunun da Esed rejimiyle anlaşmak olmadığını vurgulayan Akpınar, "Sığınmacıları Türkiye'den göndermenin en garanti yolu; uluslararası hukukun bize verdiği yetkiyi kullanarak, Türkiye'nin kendi güvenliğini, toplumsal barışını ve iç huzurunu  önceleyerek, bu kardeşlerimizi önce bizim hakimiyetimiz altındaki bölgelere göndermek, gerekirse deport etmek, oradan da Suriye'nin diğer bölgelerine geçişlerine imkan sağlamak olmalıdır. Sonuç olarak bu mesele uzadıkça, bırakın İl ve İlçeyi neredeyse artık her mahallemizde gördüğümüz Suriyeli vatandaşları geri memleketlerine göndermemiz bir okadar da zorlaşacak. Neredeyse ülkemize gelen kişi sayısı kadar, burada doğanlar var!, dolayısıyla mesele derinleşmeden, çözümü noktasında radikal kararlar alınmalıdır ve uygulanmaya başlanmalıdır. Geri dönmeleri ve orada yerleşik düzene geçmeleri kendileri için de daha iyi olacaktır." görüşünü paylaştı.

Masada Rusya, ABD olunca Türkiye'nin daha dikkatli olması gerektiğini kaydeden Akpınar, "Eğer ABD, Rusya, İran ve diğer terör unsurları çekilmezse, Türkiye gündeminde tuttuğu kara harekatını ivedilikle başlatmalı, Tel Rıfat, Münbiç'ten başlayarak, Irak'ın kuzeyindeki Sincar'a kadar meseleyi kökten halletmelidir." değerlendirmesinde bulundu.

İsveç'teki terör örgütü PKK provokasyonu

İsveç'teki terör örgütü PKK provokasyonunun suç sayılmadığını hatırlatan Akpınar, "Oradaki toplumdakilerin varlığı zaten suç. Hepsi terör örgütünün uzantısı, terörün destekçisi. Teröre destek verdikleri için Türkiye'den kaçıp oraya sığındılar." dedi.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'un, Türkiye ile NATO müzakerelerinin normal seyrinde devam ettiğine ilişkin açıklamasına Akpınar, şöyle karşılık verdi:

"Biz, aynı noktada değiliz. Bizim devletimizin de hükümetimizin de dışişlerimizin de aynı noktada olmadığını biliyoruz. O nokta neyse onu İsveç Başbakanı daha açık dile getirirse biz de anlamış oluruz. İsveç, teröre ve teröriste destek verdiği sürece, Türkiye ile yapılan mutabakata uymadığı sürece kesinlikle NATO'ya girişine Türkiye vize vermemelidir, TBMM de el kaldırmamalıdır."