BAKAN TUNÇ 'ADALETİN OLMADIĞI YERDE KAOS OLUR'

Tunç, “Kocaeli’de adliye ihtiyacımız var. Bunun farkındayız. Bununla ilgili çalışmaları yapıyoruz. 104 bin metrekare kapalı alana sahip bir proje çalışmamız var. Bu proje çalışmanın uygulama projeleri devam ediyor. Ve inşallah 2025'in Ekim ayında, yapım ihalesini yetiştirmek istiyoruz.  Mekan ihtiyacını inşallah karşılamanın gayreti içerisinde olacağız” dedi.

YOĞUN KATILIM
Sempozyuma; Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanı sıra yüksek yargı üyeleri, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürü Hakan Öztatar, Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Günay, AKP Kocaeli Milletvekilleri Sadettin Hülagü, Veysel Tipioğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Semih Akgün, Adalet Komisyonu Başkanı Muhiddin Paça, İl Emniyet Müdürü Faruk Karaduman, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Murat Bozkurt, Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Necmi Bulut, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, siyasi parti temsilcileri ve iş insanları katıldı.


TÜRK TİCARETİNİN KALBİ KOCAELİ’DE ATIYOR
Sempozyumda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “Üreten insanların şehri ve emeğin kenti Kocaeli. Ülkemiz ekonomisine de çok büyük katkı sağlayan bir ilimiz. Bugünkü katılımı gördükten sonra burada gerçekten çok verimli, çok güzel çalışmaların, sempozyumda çok değerli görüşlerin ifade edileceğini inşallah umut ediyoruz. Ticaret ve sözleşme hukuku kapsamında karşılaşılan sorunlara çözüm arayışları, yine alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin tartışılacağı önemli oturumlar yapılacak ve bu oturumlarda dile getirilecek olan görüş ve düşünceler bizler için çok değerli. Hem mevzuatımızın iyileştirilmesine hem de uygulamadaki sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik önemli katkılar sağlanacak. Kocaeli'miz organize sanayi bölgeleriyle, tersaneleriyle, limanlarıyla, ülke ekonomimizde tartışmasız bir şehrimiz. Bu sempozyumun Kocaeli'de yapılması çok önemli. Yabancı sermayeli firma sayısının yüzde 10'u da Kocaeli'de bulunuyor. Bu da çok önemli. Yani Türk sanayisinin, Türk ticaretinin kalbi Kocaeli'de atmaya devam ediyor.


KOCAELİ'Yİ BU NOKTAYA GETİRDİNİZ
Son yıllarda da özellikle hem inovasyon alanında hem teknoloji alanında da önemli firmalar burada yerini almış durumda. Tabi bu başarıda en önemli faktör Kocaeli'de yaşayanlar. Kocaeli'nin iş insanları sizler ve burada üretime destek olan emekçi kardeşlerimiz. Ve hep beraber, hep birlikte burada sizler sadece sermayenizi değil aklınızı, vizyonunuzu, cesaretinizi ve ülkenize olan inancınızı ortaya koyarak canla başla çalışıyor ve emek veriyorsunuz. Ve Kocaeli'yi bu noktaya getirdiniz.

KOCAELİ’DE ADLİYE İHTİYACIMIZ VAR
Kocaeli'nin eski adliye binasında, tarihi bir binada duruşmalara katılmıştım. Yine Gebze Adliyemize defalarca gelmiştim. Kocaeli’de adliye ihtiyacımız var. Bunun farkındayız. Bununla ilgili çalışmaları yapıyoruz. 104 bin metrekare kapalı alana sahip bir proje çalışmamız var. Bu proje çalışmanın uygulama projeleri devam ediyor. Ve inşallah 2025'in Ekim ayında, yapım ihalesini yetiştirmek istiyoruz.  Mekan ihtiyacını inşallah karşılamanın gayreti içerisinde olacağız. Çünkü Kocaeli'miz büyük, yeni bir adalet sarayını, adalet binasını çoktan hak ediyor.

ADALETİN OLMADIĞI YERDE KAOS OLUR
Tabi yargı ve iş bünyası dediğimiz zaman hukukla ekonomik, adaletle kalkınma at başı giden kavramlar. Adalet mülkün temelidir. Yani adalet devletin temelidir. Adalet toplumsal barış ve huzurun teminatıdır. Adaletin olmadığı yerde kargaşa olur, kaos olur. Adalet her şeyi yerli yerine koymaktır. Toplumsal düzeni sağlamaktır. Devletin de zaten görevi, gayesi budur. Ve temel hakların, mülkiyet hakkının, yaşam hakkının, insan haklarının teminatı adaletle mümkündür. Tabi adaletin hakkıyla tecelli edebilmesi için de hukuk devleti şarttır. Hukuk devletinin olabilmesi için de yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla kuvvetler ayrılığının olması gerekir.

BOYKOT ÇAĞRISI AKIL ALIR BİR ŞEY DEĞİL
Yolsuzluk ile ilgili yargının hedef alınmasını takip ediyoruz. Boykot çağrısı yani bu akıl alır bir şey değil ama iş adamlarımız ve özellikle iş dünyamız, esnafımız gördü ki bu boykot çağrısına milletimiz itibar etmedi. Bunun hiç kimseye bir faydası yok. Ülkemize faydası yok. Üretimi durdurmanın, esnafın kepenk kapatmasını sağlamanın kime ne faydası olabilir? Bu çağrıları yapanın ne faydası olabilir? Dolayısıyla farklı tepkiler demokratik ülkelerde gösterilebilir ama özellikle vatandaşlarınızın alım gücünü etkileyebilecek, ekonomiyi sarsmaya yönelik çabalar milletimiz tarafından takdir görmez ve yeri zamanı geldiğinde de cevabını verir.

YARGI BAĞIMSIZDIR
Yargı yolsuzluk yapanlardan da, hukuka ayrı davrananlar da hesap soracaktır. Ve burada özellikle yargı süreçlerine zarar vermeyecek, yargıyı etkilemeyecek, yargıyı etkilemeye yönelik çabalardan, davranışlardan kaçınmak gerekir. Yargı bağımsızdır, yargı görevini yapar. Ama hiç kimse yargının yerine geçip hüküm dağıtamaz. Bugün yargının attığı her adım şeffaflıkla ve milletimizin gücü önünde gerçekleştirilmektedir. Hukukun üstünlüğüne inanan hiç kimsenin bu süreçten rahatsız olmaması gerekir. Çünkü yargı kim olursa olsun suça karşı hukukla yürür. Kimseye de hukuk dışında bir bir koruma tanımaz. Yargı suçluyu saklamaz. Yeter ki hukuk konuşsun. Yeter ki yargı kendi meclisinde, özgürce ve tarafsız şekilde işini yapsın.

HAKSIZ İTHAMLARDA BULUNUYORLAR
Temel kanunlarımızı yenilemekle kalmadık, önemli reformlara imza attık. Kadın hakları, çocuk hakları, engelli hakları, hak arama yollarını genişleten bireysel başvuru hakkı, vatandaşlarımızın idare ile ilgili öncesinde kamu denetçisine başvurularak hakkını arayabilmesi gibi önemli konuları yapısal reformlarla güçlendirdik. Hukuk devleti ilkesini tahkim etmek için önemli mesafeler aldık. Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir hukuk ülkesidir diyorum buna itiraz ediyorlar ve eleştiriyorlar. Hukuk güvenliğinin olmadığı dezenformasyonu var. Yargı camiamızı karalamaya yönelik haksız ithamlarda bulunuyorlar.

YARGI HER ZAMANKİNDEN DAHA BAĞIMSIZDIR
Hukuk güvenliği endeksinde Türkiye’nin geride olduğunu söyleyenler ülkemize haksızlık yapıyorlar. Bu listeler masa başında düzenlenmiş, muhalif kişilerden görüş alınmış şekilde düzenlenmiştir. Ülkemizin o sırada olduğunu söylemek büyük haksızlıktır. Son 1 yılda İsrail 200’den fazla gazeteciyi öldürmüşken nasıl İsrail Türkiye’nin basın özgürlüğü alanında önde olabilir. Türkiye hukuk güvenliği alanında en güvenli ülkelerdendir. Yargı her zamankinden daha bağımsızdır. 2022’den bugüne 273 milyar dolar yabancı sermaye yatırımı gelmiş. İlk 80 yılda 15 milyar dolar olan bu rakam kat be kat artmıştır. Son 12 yılda 7 buçuk milyon anlaşmazlık arabulucuların önüne gitmiş ve 4 buçuk milyon sorun çözülmüş. Tüm arabulucularıma teşekkür ediyorum. Ceza alanında da uzlaştırmada avukatlarımız başarılı bir yol izliyor. Tahkimi daha da geliştirmek için çalışıyoruz”