BİNAYI NEM VE RUTUBET İNSANI ÇÜRÜK BİNA ÖLDÜRÜR

Kocaeli Valiliği Meteoroloji Müdürlüğü tarafından gönderilen “depreme daha dayanıklı binalar ve doğru şehirleşme için meteorolojiden tavsiyeler” başlıklı yazılı açıklamada, 17 ağustos 1999 Depremin 21.yıl dönümü “binayı nem ve rutubet, insanı çürük bina öldürür” ifadeleri kullanıl dıktan sonra sıralanan öneri ve maddeler şu şekilde;​

1. Kocaeli, il olarak iki denize kıyısı olan, bir gölü, bir göle komşu, barajları ile nemli iklime sahip bir yer, izmit körfezi bir iç deniz, yıllık ortalama 71 nemlilik oranına sahiptir. Bina yapımında nemin etkisi, deniz suyu etkisi, genleşme farkları ve zemin sağlamlığı gibi faktörler depremsel bir bölgede olduğumuz için mutlaka göz önüne alınması gereken konulardır.

2. Binamıza nemin çok zararları vardır, ıslanma kuruma ve donma çözünme korozyona sebep olur.  beton, duvar ve sıvada aşınma, ayrışma, parçalanma, oyulma gibi korozyona bağlı sebeplerle yapı elemanları etkilenir ve depreme dayanıksız hale gelebilir.

3. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde meteoroloji biliminin şehirleşmede kullanılması gerekir. Denize yakın binalar için deniz suyu ve havaya karışan etkisi ile deniz suyundaki tuzlar; klorür, sülfat, karbonik asitin varlığı betonda kimyasal çözünmeye ve ayrışmalara sebep olur.

4. Bina yapımında kullanılan malzemelerden demirin görevlerinden en önemlisi binanın bir bütün olarak kalmasını sağlamasıdır. Özellikle yatay kuvvetlere karşı direnci demir sağlar. bu sebeple yapıda kullanılacak demir paslanmış olmamalıdır. ve uygun miktarda kullanılmalıdır. Rutubetli iklime sahip yerlerde stok edilmiş demirlerin paslanma riski vardır. Demirler uygun ortamda yağmurdan sıcak-soğuk hava farkından korunmalıdır. üzeri kapalı şekilde saklanmalıdır. yağlı , paslı demirleri inşaat işlerinde kullanmamalıyız. 

5. Binalarımızın temelinden aldığı nem de binaya zarar verir. topraktaki fazla nem drenajla dışarı atılmalıdır. ayrıca binanın toprağın altında kalan kısımları olabilir; özellikle bodrum katlarında rutubet, küf ve su sızdırma problemlerini baştan önlemek için buralara binanın dışından toprağın atlında kalan kısımları için bitümlü malzame ile su ve nem yalıtımı yapılmalıdır.

6. Sıcak ve soğuk hava farkının da binaya zararı vardır. hem genleşme farkından dolayı ayrışmaya sebep olur hem de binanın adeta çiğ damlası tutması şeklinde nemlenmesine sebep olur. bu sebeple ısı ve nem yalıtımınını sağlamak için uygun malzemelerle mantolama yapılmalıdır.

7. Nemli küflü bir evde oturmak çocuklarda ve yetişkinlerde solunum yolu hastalıkları ve devamlı halsizlik gibi şikâyetlerin yanı sıra birçok hastalığa sebep olabilir.

8. Nem sadece binaya ve içinde yaşayan insanlara değil evdeki elektronik eşya ve sunta gibi malzemelere de zarar verebilir, elbiselerin dahi küflenmesine sebep olabilir.

9. Büyük yerleşim alanları çökük alüvyon arazilere kurulmamalı, buralar hem zemin olarak genelde daha kötü, hava akışı daha az hem de daha nemli yerlerdir. hâkim rüzgâr yönüne göre mahaller kurulmalı ve caddeler açılmalı, havadar, yoğun trafiğin olmadığı yerler, nispeten yüksek araziler insan yerleşimine daha uygundur.
10. Ülkemiz dünyanın en aktif deprem kuşağındadır. depremlerde can kayıpların yüzde 95,i yapısal olup, birçok yapının yıkılmasının asıl nedeni korozyondur. büyük bir depremde korozyona ugramiş bir binanın ayakta kalması mümkün değildir. onun için nemi betonle degil, yeşil alanlarla dengelemeliyiz. 

11. Mimar sinanın eserlerine baktığımızda onun sadece bir mimar değil bir mühendis, bir şehir plancısı, bir fizikçi, bir zemin mekanikçisi, bir matematikçi olduğunu da söyleye biliriz. is odasında biriken mürekkebin yalnız orada birikmesi hava olaylarını ve akışkanlar mekaniğin de bildiğini, binalarında hava giriş çıkışı ile sıcaklık ve nemi dengelemesi drenaj sistemiyle yapının temellerinin sulardan ve nemdem korunarak dayanaklı kalması önğörülmüş, yapının içindeki rutubet ve nemi dişarı atarak soğuk ve sıcak hava dengelerini sağlayan hava kanalları oluşturmuş,hava olaylarının önemini de bildiğini tüm eserlerinin ferah, rutubetsiz, nemsiz ve uzun yıllar ayakta yapılar inşa etmesinde birçok sır hala tam çözülmüş değil. geçmişte bilime ve bilgiye önem veren bir toplumun günümüzde de bilgiye dayalı olarak muhteşem yapılar sergilemesi bize yakışan davranış olacaktır. deprem şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.