ÇAVDAR''TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ''
Geçmiş günlerde başörtüsü için Ak Partinin mecliste grubu olan partilere ziyaretleri olmuştu hatırlarsanız.
Zillet ittifakı bu ziyareti HDP’yi Cumhur ittifakının bir parçası olarak lanse etmiş astı astarı olmayan algılarla milletimizi aldatmaya çalışmışlar,kendi kepazeliklerini örtmeye çalışmışlardı.
Millet ittifakı görüşmelerinin en başından beri masadakilerin HDP üzerinden siyaset yaptığını defalarca söyledik. Masadaki tüm partilerin Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakmalarından tutunda,HDP’yi kürt siyasetinin temsilcileri olarak göstermeleri, PYD YPG yi terörist görmemeleri,anadilde eğitim sözleri,özerklik,anaysanın değişmez maddelerinin tartışmaya açılmasına kadar ve daha bir çok şeyi okuduk dinledik.
CHP-HD(P)KK ilişkisi ve iş birliği, bir sır yahut madalyonun öbür yüzünde kalan bir ilişki değildir. Bu ilişki tüm çıplaklığı ile ortadadır. 7 Haziran 2015 seçimlerinden itibaren güçlene güçlene büyümüştür. O seçimlerde “Her CHP’li evden HDP’ye 1 oy” kampanyasını unutmayın. Hatta bu kampanyayı genişleterek “Ben ve çevremdekiler de HDP barajı geçsin diye oy verdik” diyen Murat Özçelik, o tarihlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun yardımcısıydı. Belki Kemal Kılıçdaroğlu bile oy kullanmayı becerebildiyse o seçimlerde oyunu HDP’ye vermiştir. HDP, CHP’nin kutsalıdır. AKP’nin bizim de çok karşı çıktığımız ve mücadele verdiğimiz açılım sürecinde HDP ile ilişkileri oldu ama CHP gibi “HDP’ye oy verin” kampanyası, seçimlerde iş birliği, ittifak hâlleri hiç olmamıştı. CHP, 16 Nisan 2017 referandumunda HDP ile yan yana “Hayır” kampanyası yaptı. 30 Mart 2019 yerel seçimlerinde de HDP batıda aday çıkarmayarak CHP adaylarını desteklemiştir. HDP’nin tüm yöneticileri, Kandil’deki tüm elebaşları CHP’nin desteklenmesi için açıklama yapmıştır. Sadece seçim iş birliğinde kalmadı tabii ilişki. 2015 yılından bu yana HDP-CHP ilişkisi kendini her alanda göstermiştir. Toplumda artık CHP dendi mi HD(P)KK, HD(P)KK dendi mi CHP akla gelmektedir. Bu kadar iç içe geçmiş hâlleri vardır. Şimdi de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iş birliği ve ittifak için yan yana geldiler. Kemal Kılıçdaroğlu, HDP’yi ziyarette kameralar önünde bile HD(P)KK’yı çok mutlu edecek açıklamalar yaptı. Bir de içeride HD(P)KK’ya neler vadettiğini siz düşünün…
CHP ve HD(P)KK ilişkisi alenen ortada iken CHP’nin “cambaza bak” oyuncuları bu ilişkiyi sulandırmak ve gölgelemek için her yolu deniyorlar.
HÜDA-PAR ile HD(P)KK’yı kıyaslayacak kadar ahmak oldukları yetmiyor gibi, abuk sabuk algı yaratmak için üfürükten propagandalar üretiyorlar.
Biri “cambaza bak” üretimi için “HDP’den İmralı’ya seçim öncesi gizli ziyaret. AKP tüm tuşlara basmaya başladı” demiş… Diğeri “cambaza bak” için “Kandil sıçanları, ardı ardına Millet İttifakı ile ilgili demeçler veriyor. Bu demeçlerin seçmende karşılığının olmadığını ve AKP’nin işine yarayacağını bilmiyorlar mı? Elbette biliyorlar. İmralı bu sefer mektup yerine talimatla Kandil üzerinden Millet İttifakı’na saldırıyor” demiş… Her seçim dönemi HD(P)KK ile iş birliğinin dibini sıyırıyorlar ama boş konuşmayı asla bırakmıyorlar.
İşin garip tarafı… “Kandil sıçanları bunu bilinçli yapıyor” diyerek Kandil’in 6’lı masaya verdiği desteği sulandırmaya çalışanlar aynı zamanda “Sayın Öcalan’ın arkasındayız. Kandil’deki dostlarımız, arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, yoldaşlarımız, Sayın Karayılan, Sayın Bayık… Bu insanlar dağlarda.” diyen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’a teslim olmayı da göstermek istemiyorlar.
“16 Nisan 2017 referandumunda HDP-Kandil “Evet” diyecek” diye propaganda yaptılar. Sonra CHP-HDP beraber “Hayır” kampanyası yaptı.
“30 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP-Kandil AKP’yi destekleyecek” dediler. Sonra HDP-Kandil-terörist Demirtaş CHP’nin kazanması için seferber oldu.
Yerel seçimlerde Kandil-HDP hangi noktadan yola çıktıysa sonuna kadar o yolda yürüdü ve CHP’ye destekten zerre taviz vermedi. Hatta teröristbaşı Öcalan’ın “Cumhur ve Millet İttifaklarının bu gerçekliğine karşılık HDP’de ifadesini bulan Demokratik İttifak ve bağlantılı demokratik müzakere opsiyonu çözüm odaklı olmayı esas almıştır. Bu çerçevede HDP’de vücut bulan Demokratik İttifak anlayışı, güncel seçim tartışmalarına taraf ve payanda yapılmamalıdır. Demokratik İttifakın önemi ve tarihsel anlamı mevcut ikilemlere kendine angaje etmemesi ve şimdiye kadar olduğu gibi seçimlerdeki tarafsız çizgisinde ısrar etmesidir “ muhtevalı mektubuna karşılık HDP ”Sayın Öcalan’ın açıklaması ile HDP’nin şimdiye kadar yürüttüğü siyaset birbiri ile örtüşmektedir. HDP’nin İstanbul seçimlerine yönelik seçim stratejisinde ve taktik adımlarında bir değişiklik söz konusu değildir” açıklamasını yaparak CHP’ye destekten vazgeçmedi.
Seçimlerden sonra da Kandil yazılı açıklama yaparak "23 Haziran'daki İstanbul seçimlerinde AKP-MHP faşizmine önemli bir darbe vuruldu. 23 Haziran'daki tutumunu da Önder Apo'nun ortaya koyduğu bu ölçü belirlemiştir. Önder Apo'yla Hareketimiz, Önder Apo'yla halkımız arasında özel savaşçıların anlamadığı ve anlayamayacağı tarihsel, toplumsal, düşünsel ve duygusal bir bağ bulunmaktadır" cümleleriyle CHP’ye verdikleri desteği izah ettiler.
“HDP-Kandil AKP’yi destekleyecek” diye seçim sürecinde laga luga yapanlar, seçim sonrasında CHP kazanan olunca HDP’ye teşekkür ettiler. Ekrem İmamoğlu, HDP’ye teşekküre gitti. Vahap Seçer “Mersin’deki zaferin mimarı HDP” diye teşekkür etti. Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’li yetkililer de HDP’ye teşekkür kuyruğuna girmişti.
Şimdi de CHP’nin HD(P)KK ilişkisinin toplumda fazla tepki çekmemesi için bu tür “cambaza bak” oyunu oynuyorlar. Kandil 6’lı masaya destek açıklaması yapmış da Millet İttifakı’na bu planlı darbe, Cumhur İttifakı’na fayda sağlıyormuş… Kandil’de üst düzey birçok PKK’lı teröristbaşını öldüren AK Parti hükümeti ve Cumhur İttifakı iradesiyken, Irak ve Suriye’deki terör operasyonlarına “HAYIR” oyu veren Kemal Kılıçdaroğlu yerine Recep Tayyip Erdoğan’ı mı destekleyecekler? Akıl işi mi bu?
Öyleyse Kemal Kılıçdaroğlu niçin HDP’nin kapısında sürünüyor ve Kandil’i mutlu edecek açıklamalar yapıyor?
2015 yılından itibaren Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kandil’i, HDP’yi üzecek bir davranışı olduğunu gören var mı? Üzmeyi bırak her konuda onların yanında yer almıştır. Hâl böyleyken cambaza bak oyunlarınız artık çok iğrenç olmaya başladı. CHP-HDP artık ayrılmaz ikilidir. Kandil onlardan çok ümitlidir. Çünkü CHP sayesinde artık leş olmak istemiyorlar.
HDP meydanlarda terörist başının ve terörist Selahattin Demirtaş’ın zillet ittifakının iktidarında özgürlüğüne kavuşacağını bas bas bağırırken İP ne yapıyor peki? Ne yapacaklar destekliyorlar tabi.Basın sözcüsü çıkıp mecliste grubu olan partileri ziyaret ediyor diyor. Aklınca geçmişte Ak Partide görüştü dedirtecek.Ama arada fark var.Birisi Başörtüsü için destek istedi,birisi Cumhurbaşkanlığı için destek isteyip vaadler verdi.
Ak Partinin başörtüsü için HDP ile görüşmesinden sonra çok çabuk gaza gelen İP Gölcük ilçe başkanı da cumhur ittifakının HDP ile iş birliği içinde olduğunu söylemiş ve tüm MHP’lileri İP’te siyasete çağırmıştı.
Takke düştü kel göründüğüne göre şimdi dün bize söylenenleri şimdi biz söylüyoruz.
Hangi partide olursa olsun cumhurbaşkanı adayının bölücü başını ve küçük teröristini içerden çıkarmasını istemeyen tüm Türk Milliyetçilerini MHP’ye siyasete davet ediyoruz.Kapımız bu iki yüzlü,bölücü siyasete ,hdp sevicilerine karşı olanlara her zaman açık olacaktır.Eğer bizim gibi düşünüyorsa buna sayın ilçe başkanı da dahildir.
DEPREM BÖLGESİNDE YARALARI SARMAYA DEVAM EDİYORUZ
Genel başkanımız Devlet Bahçelinin emriyle gerek deprem bölgesinde gerekse il ve ilçelerimizde çalışmalarımız devam ediyor.Depremzede ailelerimizin elimizden geldiğince yardımlarına koşmaya devam ediyoruz.Yine Genel Başkanımızın emriyle Ülkü Ocaklarımız ilk günden bu güne deprem bölgesinde tüm ihtiyaçların giderilmesi konusunda çalışmalarına devam etmektedir.Bir kişinin bile bir ihtiyacı kalmayana kadar ülkücüler alanda depremzedelerimizin yanında olacaktır.
TOGG
Zillet ittifakı tarafından İstemezuk,yapamazlar,olmaz ,ABD izin vermez denilen ne varsa Milli bir duruşla yedi düvele kendini gösteren Cumhur İttifakına nasip olmuştur.
Bunlardan biride yerli otomobildir.
Millî teknoloji hamlesinin adımlarının atıldığı ilk günlerde "Yerli araç yapamazsınız." diyerek feveran edenlerin karamsarlığı ve öz güvensizliği çok şükür ki Türk milletinin aydınlık geleceğini sekteye uğratamamıştır. Milletimizin gözü aydın.