İki gün önce yaşadığımız depremin şoku hala üzerimizde..

Depremin ne olduğunu,

Neler yaşattığını bizlerden iyi kim bilebilir ki ?

Boşuna mı bas bas bağırdık yıllarca,

“Önlemler ne oldu ?,

MAG konteynerleri ne durumda ?” diye..

Depremden hemen sonra Mahalle Afet Gönüllüleri adında oluşturulan MAG’lar için,

Her mahalleye bir konteyner konulmuştu..

İçinde ilk yardım ve benzeri ihtiyaç duyulabilecek malzemeler vardı..

Ne oldu onlara ?

Gidin bakın, çoğu yerinde yoktur !..

Gelelim diğer konuya ;

Bu deprem olacak tamam fakat önce sakin olmayı öğrenmeliyiz..

Depremin olduğu akşam bir video sosyla medya da çığ gibi yayıldı..

Bir akrabasının İstanbul Belediyesi’nde çalıştığını söylen bir kız çocuğu

“ Saklıyorlarmış ama bu gece büyük deprem olacakmış” gibi ipe sapa gelmez ifadeler kullanıyordu..

Kendisine "deprem uzmanı" diyen bi dolu kişi " Yok 7 şiddetinde olacak, yok iki deprem peş peşe olacak" gibi laflar saçmalıyorlardı..

Bunun adı vatandaşı korkuya düşürmektir, paniklemesine neden olmaktır..

TV’leri açıyorsunuz,

Olayın üstünden iki gün geçmiş ,

Hala ağlamaklı olan teyzelere mikrofon tutuluyor,

Deprem anını gösteren kahvehane, otopark kameraları yayınlanıyor..

Bunları izleyen kim olusa olsun “Acaba mı?” der, panik havası dağılmaz..

Oysa, hem insani hem ekonomik yönden önce sakin olmayı öğrenmeliyiz..

Sosyal Medya da deprem provakatörlüğü yapanlara ise izin vermemeliyiz..

Gelelim bizim toplanma alanlarına

Neresi  var ?

Anıtpark !..Altı boş, otopark var..

Neresi var Cumhuriyet parkı ? Altı boş orda da otopark var..

Neresi var Denizevler ilk okulu, Barbaros Hayrettin’in bahçesi..

Toplasan 500 kişiyi almaz !..

Başka, Değirmendere Çınarlık Meydanı..

Niye kimsenin aklına askeriye gelmiyor ?

17 Ağustos da yaşadık, gördük..

Deprem sonrası insanlar ne yapacağını bilmez bir halde oradan oraya koşturdu durdu..

Oysa, Kavaklı ‘dan Değirmendere’ye kadar koca bir askeri alan var ve büyük bölümü arsa, ağaçlık..

Tamam askeriyenin gizliliği, mahremiyeti vardır da,

Olağanüstü durumlarda bu alanlar kullanılamaz mı ?

Bir düşünün isterseniz..

Ve son nokra !..

Gölcük Kaymakamlığı çok acil olarak bir deprem eylem planı hazırlamalı bunu da paylaşmalıdır..

Deprem olduğu anda kim ne yapacak, kim nereye müdahale edecek, kimler nereye gidecek bir plan altına alınmalıdır..

Ha, böyle bir plan da var ise de kamuoyu ile paylaşılmaldır..

Ve Gölcük Belediyesine düşen görev ;

Bakın daha 20 gün önce Coşkun Otelin binasının ağır hasarlı olduğu ortaya çıktı..

Gölcük Belediyesi de, ne kadar riskli bina varsa gerekli beton ve dayanıklılık analizlerini yaptırmalı,

Ücretini de bina sahiplerinden almalıdır..

Bizim insanımıza insiyatif bıraktığınızda ne yazık ki yapmaz, savsaklar..

İlle de bir yaptırım olacak ki, kalkıp bu analizleri yaptırsın..

Yarın çok geç olmadan herkes elini taşın altına sokmalıdır..