DOKUNMADAN ÖNCE BİR KEZ DAHA DÜŞÜNÜN
Hergün hastalık yapıcı mikroorganizmalarla kirlenmiş kapı kolları, tuvaletler, araba direksiyonları, bulaşık süngerleri, asansör düğmeleri, cep telefonları, bilgisayarlar gibi pek çok objeye dokunuyoruz.
Ellerin 15 sn. yerine 30 sn. yıkanması bulaşıcı hastalık oluşumunu 10 kata kadar azaltıyor…
Çoğu zaman tehlikenin farkında olmadığımızı söyleyen Eczacıbaşı Profesyonel Akademi Yöneticisi Pınar Günenç, “Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın en temel yolu, ellerin doğru şekilde düzenli olarak yıkanmasıdır. Ellerin 15 saniye yerine 30 saniye yıkanması bile, bulaşıcı hastalık oluşumunu 10 kata kadar azaltıyor” dedi. Günenç, doğru ve rutin el yıkama ile soğuk algınlığı gibi solunum yolları hastalıklarında 16-21, zayıf bağışıklığı olan kişilerin hastalanma oranında 58 ve ishale neden olan hastalıklarda 31 azalma sağlanabildiğine dikkat çekti.
Ekim ayında İstanbul’da yapılan ISSA/INTERCLEAN İstanbul Endüstriyel Temizlik Teknolojileri ve Hizmetleri Fuarı ve Konferansı’nda sektörün en büyük uluslararası federasyonu ISSA ve Türkiye’deki partneri Tesis Hizmetleri Yönetimi İşadamları Derneği TESHİAD tarafından fuara paralel konferans programı gerçekleştirildi. Konferansta “Sektörün Hijyen Kavramına Bakış Açısı ve Mükemmelliğe Odaklanmış Uygulamaları” başlıklı bir konuşma yapan Eczacıbaşı Profesyonel Akademi Yöneticisi Pınar Günenç, sunumuna endüstriyel temizlik sektörünün dünyada ve Türkiye’de nasıl başladığına dair 1900’lü yılların başından günümüze kadar uzanan serüvenini anlattığı tarihçe ile başladı. Günümüz uygulamalarına da değinen Günenç, sektörün yakın gelecek ve gelecekte izleyeceği yol haritasını da aktardı.
Günenç, endüstriyel temizlik sektöründe yapılan önlenebilir yanlış uygulamaların, personelin eğitim eksikliğinden ve sık sık değişmesinden kaynaklandığını belirttiği konuşmasında; hem sektördeki eğitim eksikliğini azaltmak, hem de sektör çalışanlarının ve profesyonellerinin bilinç seviyelerini kısa süre önce hayata geçirdikleri ‘’Uzaktan Eğitim’’ platformu ile daha üst seviyelere taşımaya çalıştıklarını söyledi.
Endüstriyel temizlikte çift kovalı pres ve mopla yapılan temizlik uygulamalarında mavi kovanın temiz, kırmızı kovanın pis su olması gerektiğini söyleyen Günenç, “Ancak bizde genelde iki kovadaki su da pis oluyor. Mikroorganizmalar bir yandan alınıp, diğer tarafa taşınarak çapraz bulaştırma yapılıyor. En iyi kimyasalları kullansanız bile temizlediğiniz mekan hiçbir zaman hijyenik olmayacaktır. Doğru uygulamaları etkin şekilde yapmak çok önemli” dedi. Sunumunda yanlış uygulamalara dair fotoğraflara yer vererek mevcut durumu gözler önüne seren Günenç, temizlik ve hijyen kavramlarının önemine değindikten sonra, dışarıda yemek yeme alışkanlıklarına dair yaptırdıkları anket çalışmalarına ait birkaç örnek paylaştı.
Dışarıda yemek yiyenlerin yüzde 68’i mekan seçerken temizliğine göre karar veriyor…
ISSA/INTERCLEAN İstanbul Endüstriyel Temizlik Teknolojileri ve Hizmetleri Fuarı ve Konferansı’nda soruları da yanıtlayan Eczacıbaşı Profesyonel Akademi Yöneticisi Pınar Günenç, dışarıda yemek yiyeceğiniz yeri seçmede nelere dikkat edildiğine dair sorular içeren bir anket çalışması yaptıklarını söyledi ve sonuçlarından bahsetti. Ayda birkaç kez dışarıda yemek yiyen, çeşitli yaş grupları ile telefon görüşmesi yöntemi ile yapılan ve 835 kişinin katıldığı ankete katılanların 68’i mekanın temizliğine, 13’ü yemek çeşidine, 9’u fiziki ortama, 6’sı fiyatlara ve 5’i de lokasyona baktığını ifade etti. Günenç, katılımcıların “Bugüne kadar temiz olmadığı için terk ettiğimiz yemek mekanı var mı?” sorusuna ‘58 Evet’, ‘42 Hayır’ cevabı verdiğini söyledi ve ‘58 Evet’ çok büyük bir yüzde. Demek ki temizlik ve hijyen bizim için çok önemli” dedi. Dışarıda yemek yerken kişiler, en çok sırasıyla çatal bıçak, tuvalet, masa, bardak ve tabak temizliğine dikkat ediyor. Ayrıca dışarıda yemek yenen mekanların tuvaletlerini temiz bulmayanların oranı çoğunluğu kadınlar olmak üzere 61.