Ağustos ayında,

Dolar’ın birden 7 TL’ye fırlaması,

“ Ekonomik krizin” ilk sarsıntısıydı..

O günlerde,

“ Bu tusunami daha karaya vurmadı” demiştik..

Yaşadığımız bu günlerde ise,

Dalgaların kıyıya vurduğu görünüyor..

Piyasalarda yaprak kımıldamıyor,

Devasa şirketler “konkordota” denilen iflasları açıklarken,

Küçük esnaf siftahsız dükkan kapatıyor..

Domates 9 TL geyiğini bir yana bırakırsak,

Ülkede ticaret neredeyse durma noktasına geliyor..

2 bin 500 TL’lik çekini yazdırmak zorunda kalan esnaf,

Ticaret hayatına nasıl devam edecek ?

Bir zamanlar en büyük ekonomik güç göstergesi sayılan “ Araç satışları” bile dip yapmış...

Üç beş salağın,

Borç harç aldığı Iphone’u
“ İşte elinde bilmem kaç bin liralık telefon” mavalı ile sözde ekonomiyi savunanlar,

Gün be gün batan esnafa ne anlatacak bu saatden sonra..

Çözüm ?

İşte en sıkıntılı yer de orası sanırım..

Çünkü,
Kısa vadede ne yazık ki bir çözüm bulunamayacak...

Batan batacak,
Kalan sağlar kör topal da olsa yola devam edecek...