GÖLCÜK'TEN HALK OYLAMASINA HAYIR
25 STK’NIN ORTAK AÇIKLAMASI
Gölcük Anıtpark Meydanı’nda yapılan basın açıklamsına şu STK’lar imza koydu. AK Parti, CHP, MHP, SP, BBP ve Vatan Partisinin yanı sıra, ADD, TEMAD, TESUD, THK, EMEKLİ-SEN, ÇYDD, EĞİTİM-İŞ, TÜRK EĞITIM-SEN, DESSOYAD, DESSAT, Ziraat Odası, HARB-İŞ, Türk Metal-Sen, SAVDES-SEN, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Gaziler Derneği, Muhtarlar Derneği, Gölcük Kültür Dernekleri Platformu, Gürcü Kafkas Kültür Derneği ve GESOTİM. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlanan parogramda, ortak basın açıklamsını, ADD Başkanı İsmet Bucak okudu. Başkan Bucak, açıklamasında özetle şu görüşlere yer verdi:
“BU REFERANDUM YAPILMAMALI”
“Değerli dostlar, bugün bizi buraya toplayan neden 25 Eylul 2017 tarihinde Irak’ın kuzeyi ve tartışmalı bölgelerde yapılacak olan Kürdistan bağımsızlık referandumudur. lrak’ın bütünlüğünü bozacak, Kerkük, Telafer gibi yerlerde Türkmen varlığını hiçe sayan, daha uzun vadede de Türk vatanının bütünlüğünü ve bekamızı tehdit edecek, bir oldu bittiyle ortaya çıkacak fiili duruma yani bölücü referanduma katılımcı tüm kuruluşlar olarak HAYIR diyoruz” dedi. Emperyalizmin Ortadoğuda kendi çıkarları doğrultusunda yüz yıldır uluslararası hukuku ve insan haklarını hiçe sayarak yaptığı hareketlerle bölge kan gölüne çevrilmiş, milyonlarca insan ölürken, milyonlarcası da göçe, baskıya ve çeşıtlı müdahalelere maruz kalmıştır. 25 Eylül’de Kerkük’ü de içeren referandumun, 28 Eylül’de Suriye’nın kuzeyindeki kantonlarda PYD tarafından da yapılmak istenmesi oyunun büyüklüğünü ortaya koymaktadır.”
“TÜRKMEN VARLIĞI YOK SAYILAMAZ”
“ABD’nin ve batının yapılacak referanduma petrol menfaat ekseninde baktığını ve Türkiye’ye karşı ikiyüzlu olduğunu çok iyi anlayıp görebiliyoruz. Irak kuzeyinin bölge başkanı Mesut Barzani’nin Şırnak kırsalından başlayıp beyaz saraya doğru kırmızı halı üzerinde almış olduğu şımarık yolculuk, meselenin Türkiye açısından yaşamsal önemde olduğunu kanıtlamıştır. Irak’ın adım, adım parçalanması, özerk bölgelerın icadı, Suriye’deki iç savaş, Musul ve Kerkük’te bir anda palazlanan Işid tarafından işgal ve ilhakı, İşıd’in bölgeden çıkarılıp Barzani güçlerının buralarda hâkimiyet kurması, Kerkük’te Kürdistan bayrağının onanıp asılması bizi hem sıtmaya, hem de ölüme razı etmeyi amaçlayan büyük planın ara aşamalarıdır. Birlik ve beraberliğimize kasteden yeni bir İsrail’in kurulmasına yol açacak, Türkmen varlığını yok sayan bu girişime en sert tepkiyi iktidar, muhalefet, STK’lar ve kamuoyundan bekliyoruz.”
“MESELE VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR”
“Türkiye’nin kırmızı çizgilerini hiçe sayan bu pervasızlığa vereceğımiz cevap da, aynı büyüklükte olmalıdır. Türkiye iran ve Irak meclisinin reddettiği bu halk oylaması, orta doğuyu daha da bılinmeze götürecek, bölgeyi gerilim ve savaşlara sürükleyebilir. Türkiye’nin 91 yıllık tezi Ankara antlaşmasıdır. Bu antlaşma Türkiye ve Irak sınırının sigortası durumundadır. Meydana gelecek bir sınır değişikliği Türkiye’nin meseleye müdahalesini haklı ve zorunlu kılmaktadır. Bizden her şeye tamam dememiz beklenmemelidir. Karşımızda haddini aşan bir girişim ve Türkiye’yi umursamayan bir tavır vardır. Bu cüretin de gerekli cevabı en ağır şekilde politik, siyası, ekonomik ve askeri yönleri ile alması elzem olmuştur. Tüm kamuoyunun bekletisi siyaset üstü bır milli duruş, “Mesele vatansa gerisi teferruattır” yaklaşımında olunmasıdır. Türkiye istemediği bir durumun sınırlarımızda oluşmasma izin veremeyiz. Dosta düşmana da bu tavrımızı göstermeliyiz.”
“ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER”
Bu kapsamda; zorlama referanduma karşı şu tedbirler alınmalıdır:
Habur sınır kapısı kapatılmalıdır,
İsrail hariç bölge ülkeleri ile bu konu da işbirliği yapılmalıdır,
Barzani petrollerinin satışı durdurulmalıdır,
Barzani’nin Türkiye’de faaiıyet gösteren şirketlerine el konulmalıdır,
Türk sat üzerinden yayın yapan Barzani tv kanalları kapatılmalıdır.
Barzani ticaretinin önlenmesi amaçlı Türk suları ve limanları kullanıma kapatılmalıdır,
1926 Ankara antlaşması ve 1945 Turkiye-Irak dostluk anlaşması hükümleri dünya kamuoyuna hatırlatılmalıdır, Bütün bu girisimlerm nıhayetinde hala macera isteniyorsa askeri gücün kullanabileceği hatırlatılmalıdır. Haber: Yılmaz DEĞİRMENCİ.