İMREN ''GÜLEN VİCDANDAN YOKSUN BİR PSİKOPAT''
Darbe girişimini organize eden ve yönlendiren konumda olduğu, sıkıyönetim darbe planında görevlendirilmesinin bulunduğu, İstanbul'da darbe toplantısına katıldığı, darbe girişimi sırasında Harp Filosu Komutanı Tümamiral İskender Yıldırım ve Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal'ı yasa dışı olarak gözaltına aldırdığı, Donanma Komutanlığı'nda kendisine karşı gelen bazı askerleri nezarethaneye koydurduğu, komutanlık giriş kapısı önünde toplanan vatandaşların dağılması amacıyla himayesindeki askeri personele ateş emri verdiği suçlamasıyla yargılanan İmren, mahkemeye sunduğu 3 sayfalık dilekçesinde nasıl darbe girişimine iştirak ettiğine ve FETÖ ile ilişkilerine yer verdi.İmren dilekçesinde, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki (TEM) ve mahkemedeki ifadesinde, hain FETÖ ile nasıl tanıştığını ve darbeye ne şekilde iştirak ettiğini, ettirildiğini gönüllü olarak anlattığını aktararak, "İddianamede belirtilen 15 mahrem imamı ve İstanbul'da yapılan darbe toplantısını ifşa ettim. TEM'de verdiğim 63 sayfalık ifademde sadece bir cümleyi değiştirdim. TEM'de herhangi bir baskıya ve işkenceye maruz kalmadım. Amacım hatamı telafi etmek, devletime yardımcı olmaktır." ifadelerine yer verdi.
ÖRGÜTÜN HİPNOZUNDAN KURTULDUK
Karıncayı bile incitmeyecek kadar özünde iyi bir insan olduğunu, üstlerinin sevdiği, astlarının ise hem sevip hem de saydığı bir subay olduğunu belirten İmren, hain örgütünün çoğu devlet adamını da kandırdığını öne sürdü. İmren, dilekçesinde şunları kaydetti:"Bu örgütü zararsız, mülayim insanlar diye biliyordum. Terör örgütü lideri Fetullah Gülen'in böyle bir sinsi planı olduğunu bilmezdim. 15 Temmuz 2016'da öğrendim ama çok geç kalmıştım. Yine de 'zararın neresinden dönersem kardır' diyerek, yurt dışına kaçmaktansa firardayken teslim oldum. Diğer sanıklar TEM'de verdikleri ifadeleri inkar ediyorlar veya yalan söyleyerek gerçekleri gizliyorlar. Ömer Faruk Harmancık, 'Genelkurmay Başkanı psikolojik bunalımda.' dedi. 'Hayrettin İmren, TEM'de baskı gördü.' dedi. Görülüyor ki sadece ben ve Gürel Kaynak bu hain terör örgütünün hipnozundan kurtulduk. Diğerlerinin ise mankurtluğu devam etmektedir."
"Fetullah Gülen, sempatizanlarını ateşe attı”
“Başarısız olacağı belli olan bu darbe girişiminin gerçek amacı, devletin ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin omurgasını kırmaktı." ifadesini kullanan İmren, "Çünkü Cumhurbaşkanına, örgütün elemanı olan polis kurumları ve yaverleri ile her zaman kötülük yapabilir, kaçırabilirlerdi." değerlendirmesinde bulundu.Hain terör örgütü lideri Fetullah Gülen'in vicdandan yoksun bir psikopat olduğunu vurgulayan İmren, şöyle devam etti:"Çünkü hiçbir din adamı insan öldürülmesine izin vermez, kendisine bağlı olan insanları da tehlikeye atmaz. Mevlanalar, Abdülkadir Geylaniler ve İmam-ı Gazaliler kendisine bağlı insanların suç işlememeleri, günah işlememeleri için kol kanat germiştir. Hain FETÖ lideri ise kendisine sempati duyan on binlerce insanı ve ailelerini ateşe atmıştır. Ayrıca, FETÖ ile irtibatı olmayan askeri öğrenci, er ve uzman çavuşların da aileleri ile birlikte acımadan ateşe atılmalarına sebep olmuştur."
"Gece boyunca bir mankurt olarak dolaştım”
FETÖ elemanlarıyla arkadaş olduğu için FETÖ'cü bilindiğini ancak özünde FETÖ'cü olmadığını öne süren İmren, 18 Mart 2016'da 600 kişilik olan garnizon sinema salonunda yapılan bir ödül töreninde Donanma Komutanı bulunmadığı için irticalen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve cennet vatan üzerine duygulu bir konuşma yaptığını, sahnede bulunan 40 sanatçı, salonda bulunan kaymakam, belediye başkanı ve herkesin ağladığını, bu törenin video kaydının Donanma Komutanlığının arşivinde bulunduğunu, vatan haini ve FETÖ elemanı olmadığını savundu. İmren, dilekçesinde şu görüşlere yer verdi:"Mahrem abi, mahrem imam denilen kişiler iyi davranışları ve mülayim tavırları ile insanlarda kötü bir şüphe uyandırmıyorlar. Böylece sizi kendilerine bağlıyorlar ancak siz farkında olmadan hipnoza giriyor ve mankurt oluyorsunuz. Son olarak binbaşı rütbesindeyken aldığım silahımı, yıllar sonra 15 Temmuz 2016'da elime aldım. O malum gece halet-i ruhiyemin iyi olmadığını personelim de bana burada söyledi. Ailem de açık görüşte aynı şeyi söyledi. Gece boyunca bir mankurt olarak dolaştığımı, sabah hava aydınlanınca anladım ve kendime geldim. Brezilya Cumhurbaşkanından, iyi insan, iyi denizci ödülü alan, denizcilik liyakat madalyası alan bir insan olarak maalesef o gece mankurt olmuştum."
“İki amiral arkadaşımı sahte emirle gözaltına aldım”
İmren, sıkıyönetim ilan edileceğini pazartesi günü öğrendiğini, cuma gününe kadar 4 gün boyunca neredeyse hiç uyumadığını ve yemek yiyemediğini belirterek, şunları kaydetti:"Haftada en az iki gün beraber olduğum iki amiral arkadaşımı, Harp Filosu Komutanı Tümamiral İskender Yıldırım ve Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal'ı, telefonla gelen sahte emirle gözaltına aldım. Medyada görüldüğü üzere komutanların oğulları gibi sevdikleri emir subayları, yaverler, özel sekreterler kendilerini kaybederek komutanlarını tutuklamışlardır. Soğukkanlılıkla halka ateş açtırmışlar, tanklarla insanları ezmişlerdir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni bombalamışlardır. Gözünü dahi kırpmadan polis bombalanmıştır. Yavuz Gemisi komutanı gibi naif bir çocuk koskoca Donanma Komutanını tutuklamıştır.”