“KADINSIZ MÜCADELE BİR GÖZÜ KÖR TOPLUMDUR”
Türken “03 Nisan 1930′da yerel yönetimlerde kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi, o günden bu güne kadınlarımızın bu alanda temsil edilmesine gözle görülür bir katkı sağlamamıştır. Yerel yönetimlerde kadınların temsili 1000/5 oranındadır. Bunun sebepleri kadınlarımızın; Eğitimde fırsat eşitliğinin olmaması. İş gücü piyasasına düşük katılım olması. Ekonomik bağımsızlığının olmaması. Ailede ki eşitsiz konumu sıralanmaktadır.
Hukuksal ve siyasal anlamda bu haklar güvence altına alınmış olmasına rağmen ne yazık ki uygulamalara yansımamıştır. İnsan haklarını, sosyal adaleti, sosyal demokrasiyi ilke edinen bu kapsamda kadın-erkek eşitliğini, fırsat eşitliğini savunan ve parti programına dahil eden CHP son kurultayımızda gerekli mekanizmayı işleterek (cinsiyet kotasını) tüzüğümüze dahil ederek kadınlarımızın seçilme haklarını güvence altına almıştır.
Geçmişten günümüze kadınlar haklarını mücadele ederek kazanmıştır. Kurtuluş Savaşı’nda 300 kişilik birliği ile İzmir’de düşmana kök söktüren ‘Kara Fatma’ Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda kadın örgütlenmesini sağlayarak Türk Kadınlar Birliği’ni kuran ve Büyük Önder Atatürk’le görüşerek, çaba göstererek kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasını sağlayan Nezihe Muhittin; kızlarımızın eğitim hakkından faydalanması, ekonomik hayatta var olması için Doğu’da, Güneydoğu’da Kardelenler yetiştiren Türkan Saylan onurlu mücadelelerini örnek aldığımız, gurur duyduğumuz kadınlarımızdır.
Unutmamalıyız ki ‘Hak verilmez, alınır’ genelde ve yerelde temsil haklarımız için, fırsat eşitliği için birlikte mücadele etmeliyiz. Bu mücadelemizde erkeklerin rakibimiz değil, yol arkadaşlarımız olacağına inancımız vardır.
Kadınsız mücadele silahsız savaşa gitmektir. Kadınsız mücadele bir kanadı kırık kuşun uçmaya çalışmasıdır. Kadınsız mücadele bir gözü kör toplumdur.
Bunu çok iyi bilen iktidar partisi kadınları sosyal-ekonomik ve siyasal alanlardan uzaklaştırmayı hedeflemektedir. Bunun için bulduğu çözüm kadınları daha fazla çocuk yapmaya teşvik etmektedir.
Biz CHP’li kadınlar olarak varoluş mücadelemizi, özgürlük mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bizim kaderimiz Başbakanın yönlendirmesine bağlı olmayacaktır. Bizler, Büyük Önder Atatürk’ün çağdaş, modern, uygar, aydın kadınlarıyız.
CHP kadın örgütü olarak; Gelin bu mücadelemize el verin, yürek verin, emek verin. Mücadelemizi örgütlü hale getirelim. Biz kazanacağız. Ülkemiz için, çocuklarımızın geleceği için, aydın bir Türkiye için buna mecburuz.