GÜNEŞ" BU ZAMLAR HALKI KIŞIN TİTRETECEK !"

Doğalgaz ve elektriğe yapılan zamlar döviz kurlarındaki artışa bağlanıyor. Ancak dar gelirlinin bu zamlardan bir hayli olumsuz etkileneceği de göz ardı edilemez. Her iki malın aile bütçesi içindeki payı yüzde 5'i bulmaktadır. Yani dar gelirli bir anda yüzde 0,5'lik bir doğrudan refah kaybı yaşayacaktır.

 

Üstelik bakan defalarca zam yok dedikten sonra halk artık bu hükümete nasıl güvensin? Bir hatırlatma yapalım; geçenlerde açıklanan bir TUİK verisine göre halkın yüzde 48'i kışın üşümekte, yani yeterince ısınamamaktadır! Demek ki bu zamlarla halk daha fazla üşüyecek, daha fazla titreyecektir!

 

Halkın dünyanın en pahalı elektriklerinden birini tükettiğini düşünürsek, yapılan zammın ne denli haksız olduğu ortaya çıkacaktır. Üstelik bu zamların son olmadığını da Enerji bakanı açıkça itiraf etmektedir.

 

700 trilyona Atatürk Orman Çiftliği'ne saray yaptıran anlayış, şimdi doğal gaz ve elektriğe bu denli bir zamdan sakınmamış, bunu halka reva görmüştür...

 

Türkiye derin bir ekonomik durgunluğa sürüklenebilir!

 

Son günlerde döviz kurlarında hızlı bir hareketlilik gözleniyor. Kimisi bunu Euro-dolar paritesindeki gelişmeye, kimisi gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışlarına, kimisi de Orta Doğu'daki bölgesel gelişmelere bağlıyor.

Neden ne olursa olsun; ülkemizde döviz kurundaki gelişmeler kısa vadede genellikle iki sonuca neden olmaktadır. Birincisi, ithalattaki göreli düşüşün sağladığı dış açıktaki daralma; diğeri de, tüketici güveninde sarsılmanın sonucu olan ekonomik durgunluk...

 

Türkiye ekonomisi 2007 yılından bu yana yavaş seyretmektedir. Ancak daha da kötüsü bu derinleşmekte, ekonomi adeta bir durgunluğa sürüklenmektedir. Nitekim 2014 2. çeyreğinde tüketim sadece yüzde 0,4 artmış, ekonomik büyüme de yüzde 2,1'de kalmıştı. Yani durgunluk görünüyordu. Son günlerde ise döviz kurundaki artış bu bakımdan önemli.. Ülkede döviz kuru arttığı zaman tüketim harcamaları da düşer. Demek ki, daha da derin bir durgunluğa sürüklenebiliriz.

 

Fakat işin bir başka boyutu daha var: Özel kesimin uzun vadeli dış borçları 129 milyar dolar, kısa vadeli dış borçları ise 111 milyar dolardır. Yani toplam özel kesimin toplam 240 milyar dolar dış borcu var!

 

Dış kredi olarak bakarsak yarısı kısa vadeli olmak üzere 90 milyar dolar kadar bankaların borcu var, diğer kesimlerin ise 100 milyar dolar kadar. Yani toplam 190 milyar dolar kredi borcu var! İç talebin cansız olduğu bir iklimde -üstelik de döviz kuru yükselirken- bu borçlar nasıl ödenecek? Zorlanmalar kaçınılmaz olacak, bu da durgunluğu derinleştirecektir!..