Likya yolculuğunu bu akşam DESAT'ta tamamlayan Ufuk Koçak "Bu davet bizim Engelsiz Likya yolculuğumun finali Bu akşam  sekizde Desatta son buluyor. Yağmura aldanmayın. Yağmur engel değildir. Herkesi bekliyorum" dedi.

Ufuk  Koçak, 1999 Depremi’nde Gölcük’te oturduğu 5 katlı binanın yıkılması sonucu 3 gün enkaz altında kaldı. Kurtarıldığında kangren olan iki bacağı tedavi gördüğü hastanede diz üstünden kesilen Koçak, ailesinden ve yakınlarından çok sayıda kişiyi kaybetti. 22 yaşında engelli birey olarak yaşamaya başlayan Koçak, daha önce hobi olarak yaptığı sportif faaliyetlerini yaşam tarzına dönüştürdü. Protez bacaklarıyla yeni bir hayata başlayan ve engelini farklılık olarak değerlendiren Koçak, yüzme, dalış, tırmanış, yelken, rüzgar sörfü, kano, su kayağı, motor sporları, tekerlekli basketbol ve tenisle ilgilendi. Aktif spor yaşamında engelli bireylere eğitmenlik de yapan Koçak, Türkiye’nin ilk engelli dalış eğitmeni oldu ve geçen yıl Antalya Demre’de serbest dalış dünya rekoru kırdı.

Son olarak engelli bireylerin başarısını göstermek amacıyla protez bacaklarıyla Likya Yolu’nu aşmayı hedefleyen Ufuk Koçak, 15 Nisan’da Antalya Konyaaltı’ndaki Hisarçandır bölgesinden yürüyüşüne başladı. Bu iş için kullanacağı orjinali 50.000 lira olan protez bacağı sanayide 200 liraya yaptıran Ufuk Koçak, 509 kilometrelik Likya Yolu yürüyüşünde Kaş’a ulaştı. Yürüyüş boyunca Olimpos’ta kaya tırmanışı yapan, dağlarda ATV’ye binen Ufuk Koçak, geceleri çadırda konakladı. 2 arkadaşının da eşlik ederek yürüyüşü kayıt altına aldığı Ufuk Koçak, Kaş’ta ise sörf ve sualtı dalışı yaptı. Koçak, Kaş’ta yanına gelen 11 yıllık eşi Berna Koçak ile oğlu 10 yaşındaki Ekin Can Koçak ile de yelkenli turu yaptı.
1999 Marmara Depremi’nde tanıştığı engelli yaşamında birçok sosyal sorumluluk projesine imza attığını anlatan Ufuk Koçak şunları söyledi:

“Antik Likya Yolu’nu yürümeye karar verdik. 1 aydır yollardayız. Farklı spor dallarını icra ederek Kaş’a kadar geldik. Derdim, farklılıklarımızın renk olarak kabul edildiği rengarenk bir dünya için, daha yaşanılır bir dünya için, engelsiz bir dünya için insanların üzerinde farklılık yaratmak. Biz buradan Fethiye’ye kadar devam ederek engelsiz yürüyüşümüzü bitirmeyi planlıyoruz.”