BU GECE MEVLİD KANDİLİ

    Karanlıklardan aydınlığa çıkabilmemiz için Yüce Kur’ân’ı ve Peygamber (s.a.s) efendimizi gönderen Rabbimize sonsuz şükürler olsun.

    Hızla akıp giden zaman içerisinde kendi dünyamızda ilerlerken bazen bu akış içerisinde insanlığımıza dair güzellikleri yitirebiliyoruz. Kandiller ki çok şükür akışımızı düzene koyan, kendimize gelmemizi ihtar eden güzel duraklardır. Bu gece de “Mevlid Kandili olması sebebiyle insanı insan yapan bütün güzelliklerin odaklandığı bir şahsiyet olan rahmet elçisi Hz. Peygamberin doğumunu kutladığımız, onun bireysel ve toplumsal hayatımızı aydınlatan insanlık ve merhametini, insaf ve adaletini, sabır ve metanetini, kerem ve cömertliğini, kısaca insanlığa sunduğu değerleri anlayıp hayatımızı onun yüce ahlâkıyla güzelleştireceğimiz bir tazelenme mevsimidir.”

    2015’in nihayetine yaklaştığımız şu günlerde ömrümüzün kalkınma planını mevlid kandili vesilesiyle tekrar gözden geçirmek için bir fırsat var elimizde. Öncelikle bu dünyaya gönderiliş amacımıza uygun iyi işler peşinde olup olmadığımıza bir bakmalıyız. Elimizden ve ağzımızdan nasıl işler çıkıyor? Kendimize ve kendimizin dışındaki dünyaya karşı duyarlılığımız ne durumda. Eğer bizim elimizle yol ortasından kenarına çekilecek bir taş varsa da çekmiyorsak dünyanın daha güzel bir yer olması umurumuzda değil demektir.

    İkinci olarak ise tüm sıkıntısına rağmen çok güzel bir hayat bahşeden Rabbimize karşı vazifelerimizi hakkıyla yapıyor muyuz? İkram ettiği nimetin binde birinin bile karşılığı olamayacak olan namazımızı hakkıyla kılmak derdinde miyiz? Ve bunun gibi diğer ibadetlerimiz ne durumda?

    Üçüncü olarak ise insan ilişkilerimiz ne durumda? Öz kardeşimizle, akrabalarımızla, koşularımızla ilişkilerimiz nasıl? Hz. Peygamber’in en önemli vasfı olan güvenilirlik bizim üzerimizde nasıl duruyor. Hz. Peygamber (s.a.s)’in “Komşusunun, kendisine kötülük yapabileceği kaygısından kurtulamadığı kimse cennete giremez” buyurduğu hadis-i şerifindeki güvenilir komşu olduğumuzu gönül rahatlıyla söyleyebiliyor muyuz? Son yolculuğumuzda dünyadaki dostlarımızın önüne son kez çıktığımızda Hoca Efendi “Nasıl bilirdiniz?” diye sorduğunda tüm tanıdıklarımız samimi bir şekilde “İyi bilirdik” diyecek mi yoksa içlerinden başka sözler mi tekrarlayacak?

    Güzel bir muhasebe, tevbeyle yeniden arınma ve iyi işler yapma azmi bize dünyada ve ahirette çok güzel kapılar açabilir. Dünya nasıl bir yer olursa olsun, Hz. Nuh gibi tek kişi bile kalsak her zaman iyinin ve güzelin peşinde olmak, herkese ve her şeye rağmen iyiliğe olan inancımızı diri tutmaya çalışmak inşallah zaferle sonuçlanan en büyük mücadelemiz olsun.

“İyi arkadaşla kötü arkadaş misk taşıyan kimse ile körük üfüren kimse gibidir. Misk taşıyan ya sana onu ikram eder yahut sen ondan (misk) satın alırsın. Ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren kimse ise ya elbiseni yakar ya da ondan kötü bir koku duyarsın!” (Müslim, Birr, 146)

Bizleri karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gönderilen Hz. Peygamber (s.a.s)’in yukarıda geçen Hadis-i Şeriflerinde buyurduğu gibi yaptığımız işle, sözlerimizle, insanlığımızla her zaman misk taşıyan kimselerden olmaya gayret edelim. Bütün halkımızın Mevlit Kandilini kutluyor, Hepimizin; Alemi şereflendiren Rasulullahın güzel huylarıyla ahlaklanmasını yüce Rabbimden niyaz ederim.