İŞERİ ''SİYASETTEN UZAK BİR MİTİNGDİ''
CHP İlçe başkanı ismet İşeri “Demokrasi ve Milli iradeye sahip çıkma demokrasi nöbeti 15 Temmuz'dan bu yana her akşam yapılmakta. Bizlerde kısmet işkare ettik. Ffakat bu darbelere karşı olduğumuzu daha dirençli olduğumuzu göstere bilme adına. Genel Başkanımızın katılımıyla CHP Genel Merkezi tarafından düzenlenen Barış ve Demokrasi mitingine katıldık. Sadece partilerimize değil tüm partilerin katılımılarına yönelik siyasi bayraklardan uzak, her siyasi görüşün orada olması çok enterasan.
İSTANBUL BELEDİYESİ HİZMETLERİ İLE VARDI
İşeri “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'da oradaydı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi hizmetlerini oraya sunmuş bedava sular dağıtılıyor. Kızılay hizmet ediyor. CHP'li belediyeler çadırlar kurmuş. İnanılmaz koruma. Hakikatten söylendiği gibi özgürlük meydanı diye söylenen Taksim'de bu tip demokratik hak ve özgürlüklerin söylenebildiği bir alan istenildiğinde bu amaçlarla kullanabiliyormuş. Hiç bir siyasi parti bunu lehinde değil birleşme adına fırsat olarak değerlendirmeli. Buradan çıkarılacak öenmli dersler var. Biz darbenin her türlüsüne karşıyız ama bir siyasi partininde ukdesinde demokrasinin gereği değildir. Ben en fazla oyu ben aldım herşeyide ben yaparım toplumsal uzlamşa sağlanmadan bir sivil insiyatifinde olmaması gerekir” şeklinde konuştu.
SİYASETTE YENİ BİR SÜREÇ BAŞLIYOR
Başkan işeri “Demokraside en fazla oy bende diye yaptırım yapmak olmaz. Azınlıklarında hoş görüşü kazanabilmektir. Sanki bu anlamda Ülkemiz yeni bir siyasi konjeküro doğru bir temeli attı. Siyasi uzlaşma açısından. Bu gün Cumhurbaşkanı tüm siyasi parti liderlerini teşekkür amaçlı Beştepeye çağırdı. Liderimiz ilk defa gitti. Bu çok iyi gelişmedir. Aksaray konusundaki hassasiyetimizi hepimiz biliyoruz. Ama böylesine bir süreçte bunu gündeme getirmeden. Gün uzlaşma günü. Gün birlik beraberlik günü. Böyle de olması gerekiyor. Herhalde öyle gerilimli siyaset biraz yumuşamış oldu. Bundan sonra ülkeyi yönetenler daha ılımlı daha hoş görülü olur. Cumhurbaşkanımzda siyasi kimliğini bir tarafa bırakarak tüm siyasi partileri kucaklayarak yeni bir süreç başlatırsa Türkiye'nin geleceği açısından demokratik, laik, hukuk yapısını yeniden tesis etme açısından çok önemli adım olacağını düşünüyorum. Bunu böyle görmek lazım. Kocaeli büyükşehir Beleidyesi'de İstanbul'a gitmek için bize otobüslerini verdi. Buda çok anlamlı davranış. Cemaetler konusunda bizim diyanetimiz var. Cemaatlere kimse siyasetin arka bahçesi olarak bakmaması lazım” şeklinde konuştu.
24 Temmuz 2016 Taksim Manifestosu
1- 15 Temmuz darbe girişimi parlamenter demokrasimize karşı yapılmıştır. TBMM bombalanmış ama bombalar altında parlamento görevini yapmış ve darbeyi püskürtmüştür. Bu darbe girişiminin sorumlularını, varsa iç ve dış destekçilerini kınıyor ve lanetliyoruz.
2- Bütün siyasal partiler darbe girişimine karşı çıkmış, demokrasi konusunda Türkiye'de tartışmasız ortak payda oluşmuştur. Siyasette uzlaşma kültürünün güçlenmesine katkı vermek zorundadır.
3- Her türlü darbeye ve parlamenter sistemin üzerindeki her türlü vesayete karşı çıkmak, demokrasiden yana olanların, bu ülkeye namus borcudur. Hep birlikte ve her zaman ne darbe ne dikta yaşasın tam demokrasi demeliyiz.
4- Darbe girişimi halkın direnme hakkını kullanmasıyla ayrı bir anlam kazanmıştır. Direnme hakkı demokrasiyi korumanın meşru bir yolu olarak ortaya çıkmıştır.
5- Demokrasimizin teminatı olan demokratik laik ve sosyal hukuk devleti ilkesinin Türkiye için ne kadar yaşamsal olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır.
6- Bu darbe girişimi anayasada yasama yürütme ve yargı olarak yer alan güçler ayrılığı ilkesinin demokraside denge ve denetlem işlerinin güvencesi olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
7- Balyoz, Ergenekon ve casusluk gibi davalarda mağdur edilen insanların itibar ve haklarının iadesi bütün siyasal partilerin gündeminde olmak zorundadır.
8- Bu darbe girişimini devlet yönetiminin liyakata dayanması gerektiğini ortaya koymuştur. Siyasal yandaşlık, cemaatçilik değil bilgi, birikim ve deneyim gibi ilkeler esas alınmalıdır. Devleti ele geçirme anlayışını tarihe gömmeliyiz. Devletin yeniden inşaası zorunludur.
9- İnancı kimliği yaşam tarzı ne olursa olsun, bu ülkenin güzel insanları bu ülkenin caddelerinde sokaklarında meydanlarında parklarında özgürce gezebilmelidir. Hiç kimse unutmasın 15 Temmuz darbe girişimi 3'ncü sınıf demokrasinin ortaya çıkardığı bir tablodur. Bu ülkenin insanları üçüncü sınıf demokrasiye değil özgürlükçü demokrasiye layıktır. Türkiye tümüyle darbe hukukundan alınmalıdır.
10- Devlet, kinle öfkeyle ön yargıyla yönetilmez. Darbe girişiminde bulunanlar hukuk içinde yargılanmalıdır. Devletin vakarı bunu zorunlu kılmaktadır. İşkence, kötü muamele, tehdit devleti darbecilerle aynı duruma düşürür. Buna izin verilmemelidir.