Askıda ekmek,
Askıda kebap,
Askıda kırtasiye,
Askıda giyim eşyası...
Bir yardımlaşma, dayanışma yolu.
Ne güzel bir yöntem değil mi?
Veren, alan birbirini tanımıyor bile…
İhtiyacı olana verin diye bırakılıyor,
İhtiyacı olan alıp kullanıyor…
“Allah razı olsun” dese yetiyor,
Hatta artıyor bile…
Görünür değil ama bilmem katılır mısınız?
Hoşgörü de bir nevi askıda iyi niyet...
Hata yapıyorsan askıdan kullanıyorsun,
Kredini tüketmemen şart…
Hata yapılır, özür de dilenir,
Bunu sürekli yaparsan bakarsın askı boş…
Keşke “Askıda İnsanlık” da olsa,
Ama olmazsa olmaz iki bölümden oluşsa…
Üst kısmı askıda insanlık,
Alt tarafı da insanlığını askıya almış olanlara…
Askı başındaki görevliye,
“Al bakalım üst tarafa benden de as” denebilse...
İhtiyacı olan da alıp tamamlasa eksiğini,
Arkamdan konuşana hakkımı helal ediyorum, as oraya...
Mışlar muşlar ile hakkımda hüküm verene gülüp geçiyorum, as oraya...
Aramadan sormadan gıybetimi yapanlara lazım olur, as oraya...
As ki günü gelip hesap günü çattığında çok lazım olacak,
Belki de “helal et hakkını” demek için beni bulamayacak..
Askının alt tarafında ise durum kötü,
Kansızlık yapan ve ısrar edenlere, al as alt tarafa…
Dini istismar edenlere, vatan hainlerine,
Yalan dolan mübah sayanlara,
Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlere,
Üç kuruş için iki dünyasını da yakanlara,
Zalimlere…
Fakirin ekmeğine göz dikenlere, üzerine bomba yağdıranlara
As ki kurtuluşları olmasın….
Askıda insanlık düşünmemize sebep olan,
Hala da askıya ihtiyacı olmadığını düşünenleri ve
İnsanlığını askıya almışları sana havale ediyoruz Allah’ım…
Görüşmek üzere, sevgiyle kalın...