ÇALIŞAN HAKKINI NE ZAMAN KORUYACAK
Sağlık Kurum ve Kuruluşlarından hizmet alan vatandaşlarımız her zaman başımızın tacıdır. Personel Dağılım Cetvelinde “PDC” gösterilen sayılardan az personel, düşük ücret, kısıtlı imkanlar ile öz verili bir şekilde halkımıza kaliteli hizmet vermeye çalışan sağlık çalışanları hizmet çıtasını yükseltmek için çalışmaktadır. Bazı kendini bilmezler hadlerini aşıp sağlık çalışanlarına baskı yapmak veya bir yerlere güvenip çalışanları tehdit etme gibi hadsizlikler yapmaktadır. Bunlara gereken yapılmaz ise sağlık çalışanları zulme uğramış olur. İyi niyetleri açıkça su istimal edilmiş olur.
Bunun son örneklerinden biri Darıca Farabi Devlet hastanesinde yaşanmıştır. 02 Mayıs 2017 tarihinde saat 11.00 da Hastanenin Acil Servisin de Acil Tıp Teknisyeni “ATT” olarak görev yapan sağlık çalışanı Acil Serviste hastalara hizmet sunarken benim hastama öncelikle bakacaksın ben muhtarım diyen kendini bilmezin biri tarafından tehdit edilmiştir. Sağlık çalışanının tüm iyi niyetli yaklaşımına rağmen ısrarla kendini, muhtar diye tanıtan, Muhtarlık ünvanını kullanarak Acil Servis de hastasına öncellik isteyen hadsiz amacına ulaşamayınca sağlık çalışanına şiddet uygulamıştır.
Bununla da yetinmeyen kendisinin muhtar olduğunu iddia eden hadsiz muhtarların kutsal ismini kullanarak muhtarlarımızın ismini kirletmektedir. Muhtar olduğunu iddia eden zavallı ertesi gün 03 Mayıs 2017 tarihinde saat 11.00 da diğer muhtarları da toplayarak idareye gelip baskı kurmaya çalışmıştır. Buda yetmezmiş gibi Sağlık Bakım Hizmetler Müdürü Leyla Büyük Acil Tıp Teknisyenini makamına çağırarak muhtarın kendisinden şikâyetçi olduğunu hakkında soruşturma açılacağını söylemiştir.
Kendisini muhtar olarak tanıtan bir kişinin sözüne itibar eden, makamda ağırlayan bir idare çalışanı dinleme zahmetine bile girmemiştir. Böylesine bir idarecinin çalışanı temsil etmesi çalışanın hak ve hukukunu koruması mümkün olmadığı gibi vatandaşımıza sunulan hizmet kalitesini de yükseltmesi mümkün değildir.
Şimdi merak ediyoruz;
1- Şiddet ve tehdidin hastanede tedavide öncelik için bir yöntem olarak algılandığı ve bunun için hiçbir çözümün yapılmadığı bu dönemde bir muhtar istedi diye soruşturma açmak neyin nesidir?
2- Arkadaşımızın ifadelerine değer vermeyerek, çalışanına sırt çevirerek muhtarlık ünvanını fütursuzca baskı unsuru olarak kullanan bir kişi istedi diye fedakârca hizmet sunan bir personele yapılan bu zulüm revamı dır ?
3- İdareciler ne zaman adaletle hükmederek, çalışanın karşısında durmaktan vazgeçecekler. Çalışanın ve doğruların yanında olacaklar.
4- Kendisini Muhtar olarak tanıtan kişilere ve yakınlarına sağlık hizmeti sunumunda öncelik var mı? Bu yönde yapılmış bir yasal düzenleme var mıdır. ?
Sorularımızın cevaplarını kamuoyu da biz de merak etmekteyiz. Temennimiz sorumluluk sahibi yetkililer bu sorularımızı cevaplar.
Onlar bu işten imtina etseler de merak etmesinler Türk Sağlık Sen olarak Üyemiz olsun veya olmasın sağlık çalışanının hak ve hukukunu korumayı ve hakkını savunmayı kendimize görev sayıyoruz. Bu yaşanan çirkin olayda da üyemize tüm hukuki desteği vereceğiz.
Sağlık çalışanını tehdit eden kişi muhtar olduğunu söylemektedir. Muhtar kamu görevlisidir. Valiliğe bağlıdır. Eyer bu şahıs söylediği gibi gerçekten Muhtar ise Muhtarlık kimliğini kullanarak görevi başındaki Kamu görevlisini tehdit etmekten, kendisine öncelik tanınmasını istemekten soruşturma açmalı ve gereğini yapmalıdır. Bunun içinde Kocaeli Valisini göreve davet ediyoruz.
Çalışanı tehdit eden ve tehdit ettiklerini de ne yazık ki idarecilerle görüşerek gerçekleştirenlerden kanun önünde hesap soracağız. Kimseye çalışanı ezdirmeyeceğiz Personelinin hak ve hukukunu koruyamayan Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü istifa etmelidir. Kurumdaki bir çok olumsuzlukta ve usulsüz uygulamada katkısı ve imzası vardır. Yakında kurumdaki sıkıntıları tek tek kamuoyu ile paylaşacağız. Olumsuzluklarda katkısı olan ilgililer hakkında ceza ve tazminat davaları açacağız.
Hepinize Teşekkür Ediyor, Saygılar Sunuyorum.