PERDE KEŞANLI ALİ DESTANI İLE AÇILDI

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları yeni sezonu “Keşanlı Ali Destanı”  ile açtı. 'Keşanlı Ali Destanı' oyunu Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları 20. Yılının ilk oyunu oldu.  Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde sahnelenen oyunu Bilecik Valisi Tahir Büyükakın, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ve Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ali Yeşildal ve çok sayıda tiyatro sever izledi. 
NİCE 20. YILLARA
Haldun Taner'in yazdığı ilk kez 1964 yılında sahnelenen ve yönetmenliğini Nurullah Tuncer’in yaptığı “Keşanlı Ali Destanı” oyununa sanatseverler büyük ilgi gösterdi. Kocaeli Şehir Tiyatrolarının 20. Yılının ilk oyunu olması özelliğini taşıyan oyunun sonunda Kocaelililer oyuncuları uzun süre alkışlayarak kutladı. Keşanlı Ali Destanı oyununun galasında konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Kocaeli Şehir Tiyatrolarının 20. yılının hayırlı olması temennisinde bulunarak” “Şehir Tiyatroları’nda nice 20. yıllara kavuşmak dileğiyle” Öncelikle bütün oyuncu arkadaşlarımı kutluyorum. “ ifadelerini kullandı. 
“SANATSIZ TOPLUM GELİŞEMEZ”
Büyükşehir Belediyesi olarak sanatı ve sanatçıyı önemsediklerini ifade eden Başkan Karaosmanoğlu” Tiyatroyu önemsiyoruz. Sanatsız bir milletin gelişmesi, yaşaması mümkün değildir. Kocaeli’de tır tiyatrosu düşüncesini ilk defa ortaya ben koymuştum. Daha önceki sanat yönetmenlerimizde görüşüp uygulamaya geçtik. Çünkü kırsaldaki insanımız, çocuklarımız tiyatroyu bilmiyor. Bunun büyük ölçüde başarılı olduğuna inanıyorum. Böyle projeleri inşallah daha çok geliştiririz. Bu oyunda emeği geçen bütün oyuncu arkadaşlarıma ve Genel Sanat yönetmenimiz Mehmet beye teşekkür ediyorum” dedi. 
OYUNUN KONUSU
‘’Sineklidağ, büyük bir şehirde, yoksul insanların yaşadığı büyük bir gecekondu mahallesidir. Ali de Sineklidağ’da oturur. Aynı mahallede birlikte büyüdüğü Zilha’yı sevmektedir. Fakat Zilha’nın dayısı Çamur İhsan, mahallenin belalısıdır; haraç toplar, herkesin korktuğu, en sevilmeyen adamdır. Bir gün Zilha’nın amcası öldürülür ve suçu Ali’nin üzerine atarlar. Ali bir türlü suçsuzluğunu ispat edemez. Aksine mahalleli tarafından takdir edilir. Katil olmadığını, suçsuz olduğunu anlatamayan Ali, hapishanedeki yaşadığı olaylarla iyice meşhur olur ve en sonunda hakkında çıkarılan ‘ün’ den faydalanmak zorunda kalır. O artık halk kahramanı olarak görülmeye başlanmıştır bile!’’