Özellikle son dönemlerde Batılı ülkelerde artış gösteren İslamofobi'ye dikkat çeken Yaşar Yıldız, "2011 yılından 2016'nın sonuna kadar Avrupa'da yaşayan Türkler 750 civarında ırkçı saldırıra maruz kalmışlar. Sadece Almanya'da bu yılın ilk üç ayı Müslümanlara karşı yapılan saldırı 208 adet olmuş. Son bir yılda ise maalesef 42 camiye saldırı gerçekleşmiş. Bu yüzden de endişeliyiz." ifadesini kullandı.
Yaşar Yıldız , sözlerine şöyle devam etti: 
"Özellikle son zamanlarda Fransa'nın Mulhouse kentinde meydana gelen yangın bizi endişeye sevk etti. Raporlara göre bu yangının kundaklama olma ihtimali yüksek. Bu hadisede 5 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandı. 1993 yılında da 8 Türk vatandaşının hayatını kaybettiği Solingen faciasını da unutmadık. Bu tür hadiseler insanlar üzerinde menfi hisler meydana getirir ama biz bu acı hadiselerin düşmanlığa dönüşmesini ve toplumumuzu tahrik etmesini hiçbir zaman arzu etmiyoruz. Ancak bunu engelleyecek olan bizler değil bu ülkelerin yöneticileridir, bunu da bu ülke yöneticilerine hatırlatmayı bir vazife olarak görüyoruz.”

"Teröristin iyisi kötüsü olmaz”
Teröre destek veren Batılı ülkeleri de eleştiren Yıldız , "Batı'da zaman içinde 'Benim teröristim senin teröristinden iyidir.' şeklinde bir duygu gelişti. Terörist teröristtir, teröristin iyisi kötüsü olmaz. Bir terör grubu ister bir camiye saldırı düzenlesin, isterse bir kiliseye veya gitsin bir Yahudi ibadet merkezine saldırı yapsın hiç fark etmez, biz hepsini lanetleriz. Teröristin iyisi ve kötüsü olmadığı gibi ülkelerde de adalet hükümran olmazsa siz doğruyu, gerçeği bulamazsınız." dedi.
Yaşar Yıldız, uluslararası alanda sorunların savaş yerine öncelikle diyalogla çözülmeye çalışılması gerektiğini savunarak şunları kaydetti: “Bugün dünyada kan ve gözyaşı sadece geri kalmış ülkelerde çoğunlukla da Müslüman ülkelerde var. Onun için sadece duydukları zaman üzülüyorlar ama bunun yarın kendilerine de bulaşabileceğinin farkında bile değiller. Bizim prensiplerimiz uluslararası sahada belli. Batı alemine de İslam alemine de biz diyoruz ki, eğer siz dünyada huzur ve barış istiyorsanız problemlerinizi savaşarak değil önce barış içinde çözme yoluna gidin. Çatışarak değil, insanlarla diyalog kurarak problemlerinizi çözmeye çalışın. Siz dünyanın öbür ucunda meydana gelen bir terör hadisesini Müslümanlara yamamaya çalışırken bizim prensiplerimizi bir kenara itiyorsunuz. Biz de size bu prensipleri hatırlatıyoruz. Gelin bu prensipleri benimseyin ki dünyada zulüm olmasın."