''İMREN HALKA ATEŞ EDİN EMRİ VERDİ''
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 51'i tutuklu, 12'si firari 86 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmada, tutuklu, tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları hazır bulundu.
Davaya müdahil olan Başbakanlık avukatı Emre Arık, TBMM adına avukat Ömer Burak Barış ile AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceyhan'ın avukatları Hüseyin Coşkun ve Samet Genç duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da takip etti.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Donanma Komutanlığı Hazır Kıta Tim Komutanı Astsubay Raif Pekgöz, 15 Temmuz akşamı televizyondan olayları izleyince bir şeyler olduğunu düşündüğünü, güvenlik taburundan telefonla aranarak üsse gelmesinin istendiğini söyledi.
Üste karışık bir ortam olduğunu ve herkesin farklı şeyler söylediğini anlatan Pekgöz, televizyondan askerlerin halka ateş ettiğini gördüklerini, telsizden duyurulan gelen emirle, Donanma önünde halk toplandığı için Kapı 2'de tedbir aldıklarını belirtti.
Giderken emri altındaki askerlere boş şarjör taktırdığını ve halka ateş edilmemesi konusunda emir verdiğini aktaran Pekgöz, şöyle devam etti:
"Askerleri mevzilere yerleştirdim. Amacım üssün güvenliğini sağlamaktı. O sırada eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren'i elinde silahla gördüm. Bize, 'arkadaşlar burası bizim kalemiz. Burayı koruyacağız." dedi. Şarjörlerin boş olduğunu görünce çok kızdı ve dolu şarjör takmamızı emretti. Biz de emri dinledik. Ancak askerleri halka ateş açmamaları konusunda uyardım. Üssün duvarından tırmanan bazı vatandaşları uyardığı sırada İmren'in elindeki silahı havaya kaldırdığını gördüm. O sırada silah sesleri geldi ancak kim ateş etti görmedim."
-"Hayrettin İmren 'halka ateş edin' emri verdi"
Hayrettin İmren'i, vatandaşların toplandığı noktaya yakın bir yerde beyaz gömlekli biriyle tartıştırken gördüğünü, bu kişinin sonradan Gölcük İlçe Emniyet Müdürü olduğunu öğrendiğini ifade eden Pekgöz, şöyle devam etti:
"Halkın dışarıda toplandığını gören Hayrettin İmren askerlere dönerek, 'vurun şunları' diye bağırdığını duydum. Ateş eden askerlere 'ateş kes' emri verdim. İmren, Semih yüzbaşıdan MG3 silahı istedi. Yüzbaşı bana sordu, ben de MG3 yok dedim. İmren daha sonra, 'Donanma Komutanını tanımıyorum, ben Genelkurmay'dan emir alıyorum' dedi. Sabah 06.15 sularında Hayrettin İmren, 'REİS' koduyla telsize girip, ' Cumhurbaşkanı Almanya'ya kaçtı' şeklinde anons yaptı."
-"Bu mesajı gönderenlerden emir alacağım artık"
Daha sonra söz alan Harekat Vardiya Astsubayı tanık Caner Akyüz, 15 Temmuz akşamı saat 22.00 gibi Donanma Komutanlığı'ndaki gemilerin Poyraz Limanı'ndan seyre kalktığını öğrendiğini ve X-Band uydu sisteminden gemilere ulaşmaya çalıştığını ancak TCG Kemal Reis'e irtibat kurduğunu söyledi.
Akyüz, Kemal Reis Gemisi'nde seyir astsubayı ile konuşurken oradan birinin 'kapat şu telefonu' dediğini duyduğunu ve telefonun yüzüne kapandığını belirtti.
Eski Donanma Komutanlıgˆı Harekat Bas¸kanı kurmay albay tutuklu sanık Mustafa Bardakçı'nın bulundukları yere gelerek bir mesaj beklediğini söylediğini aktaran Akyüz, "Daha sonra bir mesaj geldi. Götürdüm, bunun beklediği mesaj olmadığını söyledi. Bir süre sonra bir mesaj daha geldi. Okudu ve 'ben bu mesajı gönderenlerden emir alacağım artık' dedi. Sonra odasına gitti." ifadelerini kullandı.
"Darbe başarılı oldu" yalanı
Diğer tanık Ulaştırma Takım Komutanı astsubay başçavuş Ahmet Özmutaf ifadesinde, gece 02.00'ye kadar üste askerleriyle beklediğini belirterek, "Hayrettin İmren geldi ve darbenin başarılı olduğunu, televizyonların yalan haberler yaptığını söyledi. Benden silahlığın anahtarını istedi. Vermeyince, silahını bana doğrultarak 'şimdi de vermeyecek misin?" dedi. Sonra beni tutuklayarak, merkez komutanlığına götürdü." diye konuştu.
Özmutaf, kendisine silah doğrultan ve tutuklayarak özgürlüğünü kısıtlayan Hayrettin İmren'den şikayetçi olduğunu söyledi.
-"Emirlerimi dinlemeyen vurulacak"
Merkez Komutanlığı Nöbetçi Astsubayı tanık Cem Kunt, tutuklu sanık eski İstihbarat Şube Müdürü Albay Muharrem Aslan'ın, üssün giriş kapısına gelerek, tatbikat olduğunu, nezarethanelerle ilgili bilgi istediğini söyledi.
Aslan'ın silahı olduğunu gördüğünü ifade eden Kunt, birlikte nezarethanelere gittiklerini ve burada inceleme yaptığını belirterek, anahtarları kendisine teslim ettiğini dile getirdi.
Hayrettin İmren, Muharrem Aslan, Yüzbaşı Harun İlaslan'ın, Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal'ı etkisiz hale getirip tutukladıklarını ve nezarete koyduklarını anlatan Kunt, şöyle devam etti:
"Harp Filo Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım'ı da gözaltına almışlardı. Yıldırım, götürülürken etraftaki personele, 'Bu yaptıkları yasal değil. Bunlara müdahale edin' diye bağırıyordu. Sonra Yıldırım'ı cezaevi nakil aracına bindirdiler. Albay Uğur Çelikten'i de pasifize ettiler."
Kapıya gelen Gölcük Emniyet Müdürü ile görüştüğünü ve içeride olup bitenleri anlattığını ifade eden Kunt, şunları söyledi:
"Gölcük Cumhuriyet Başsavcısı kapıdaki sabit telefonu aradı. Muharrem Aslan'la görüşmek istediğini söyledi. Ben de savcının kendisi ile görüşmek istediğini söyleyince Aslan, 'Ben emirleri Hayrettin İmren'den alıyorum. Savcı ile görüşmeyeceğim. Bir daha telefonları açmayacaksın' dedi."
Kunt, Hayrettin İmren'in sabah 06.30 sularında telsizden, "Cumhurbaşkanı Almanya'ya kaçtı. Emirlerimi dinlemeyen vurulacak" şeklinde anons yaptığını söyledi.
Astsubay Mustafa Ağzıkara da tanık olarak ifade verdi.
Cumhuriyet savcısı, tahliye talebinde bulunan tutuklu sanık Aytekin Tekin'in bu halinin devamı yönünde karar verilmesini istedi.
Tuğamiral Kızılelma'nın emir astsubayına yakalama kararı
Mahkeme heyeti, HTS kayıtlarında ve analiz raporlarında sabit hatla görüşme yapıldığı bilgisi bulunan, eski Deniz Hava Ana Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma'nın emir astsubayı tutuksuz sanık İsmail Kara hakkında kaçma şüphesi bulunduğu için yakalama kararı çıkarılmasına, sanık Aytekin Tekin'in taliye talebinin reddine karar vererek, duruşmayı 9 Nisan Pazartesi gününe erteledi.
İddianameden
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in "1" numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 86 sanık bulunuyor.
İddianamede, Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurma veya yönetmek" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altı aya kadar hapis cezası isteniyor.
Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6 aydan 29'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.