SENDEBİR DELEGELERİNİ BİLGİLENDİRDİ
19 Ekim de yapılacak olan Türk Harb-iş Sendikası Kocaeli Şubesinin 16. Olağan genel kurulu teşkil edecek delege seçimi yapılıyor. 55 sandıkta yapılacak olan Delege seçimlerin başlaması ile SENDEBİR Derneği muhalefet olarak atağa geçerek delege seçim hazırlıklarını tamamlayarak 120 delegesini belirledi. Belirlenen 120 delege için Gölcük Kavaklı Mahallesi Melisa Çay Bahçesinde bilgilendirme toplantısını düzenlediler. Düzenlenen toplantıya, SENDEBİR dernek başkanı Özgür Satı, Türk Harb-iş İzmir Şube Başkanı İrfan Akgönül, Türk Harb-iş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya, Türk Harb-iş Eskişehir eski şube başkanı İrfan Atak ve çok sayıda SENDEBİR Derneği üyeleri katılın sağladılar.
Toplantıda ilk konuşmayı yapan SENDEBİR dernek başkanı Özgür Satı; “öncelikle bu toplantımıza katılmanızdan dolayı teşekkür ediyorum. Şu anda hepimizin malum olduğu üzere 19 Ekim Cuma günü muhtemelen seçimimiz yapılacak. Muhtemelen diyorum, çünkü tüzüğümüz gereği 24 saat önceden haber verecekler. Muhtemel tarihi olarak bunu erteleyebilirler. Bizler seçim çalışmalarını yürütürken, gittiğimiz yerlerde ve insanlara kendimizi ifade ederken, insanların sorunlarına cevaplarla biz anılıyoruz. Ayın 19 da yapacağımız seçimden sonra karşı taraf gibi gözüken yada onlara göre hiç karşıtı gözüken beraber aynı makinelerde çalışıyoruz. Kesinlikle gerginliğe müsaade etmeyin. Bu bizim yapabileceğimiz bir şey. Şu anda mevcut yönetimde olan arkadaşlar var. Onların işverenle sorun yaşamadan ilerletmeye çalıştıkları bir diyalog sendikacılığıdır. Böyle bir şeyi kesinlikle kabul etmiyoruz.
Mücadeleci sendikayı istiyoruz. İşte biz bunun için aday oluyoruz. Mücadeleci sendika yolu mahkeme ise mahkeme, bunun yolu eylem yapmaksa eylem yapmaktır. Yani birisi istiyor diye, masaya oturduk muhakkak işçilerin teşhis talepleri var. Hepimiz sorunları biliyoruz. Bir işverenle karşı karşıya gelmememiz için örgütlü olduğumuz sendikamıza gittiğimizde bir şekilde insanları ikna edip geri gönderiyor. Bunun ortadan kalkmasını istiyorsak daha fazla çalışmamız ve emeklerimizin karşılıksız kalmaması için sonucu tamamen belirlememiz gerekir. Değerli arkadaşlar eğer meslek hastalığa yakalanırsa doktor raporu ile en az bir yıl o yerde çalışmayacaksın denilen adan aynı yerde çalışıyor. Normalde sendikalarda insanların ekmeğini büyütmekle başlıyor. Biz burada ekmeyi büyütmekten ziyade çok daha gerilere gidiyoruz. Mesele sadece cebimize giren parayı arttırmak değil. Onurlu ekmek mücadelesini dürdüre bilmektir” şeklinde ifade etti.
Türk Harb-iş İzmir Şube Başkanı İrfan Akgönül; “değerli arkadaşlar, öncelikle şahsım ile ve temsil ettiğim kurumlarım ve yönetim adına saygıyla selamlıyorum. Hepsinin sizlere başarı dileklerini getirdim ve Allah Muzaffer eylesin çıktığınız yola utandırmasın. Öncelikle kısaca niye ben burada olduğumu anlatmak istiyorum. Çünkü birçoğunuz şöyle söylemiştir. İşte İrfan Akgönül bu ekibin neferlerindendi. Şu anda genel merkezde oturanları getiren kişiydi. Daha doğrusu lokomotiftim ben. Niye getirdik niye mücadele ediyoruz. Şunu da kısa olarak anlatayım ki biri birimizi daha iyi anlayalım. Arkadaşlar biz bir kere kendi şahsım adına söylüyorum. 1990 da İzmir tersanesinde işe girdim. 90 dan bu yana mücadelenin içindeyim. En son 2011 de arkadaşlar teveccüh etti ve iki dönemdir yöneticilik yapıyorum. Bende iki dönemin sonuna geldim önümüzdeki Nisan ayında bizimde simimiz var. Bizde bu seçime hazırlanıyoruz.
Ama şu bilinmeli, seçim bir gün arkadaşlar. Saba 9 veya 10 da kurul başlar saat 17 de sandıklar kapanır ve seçim orda biter. Kim çıkarsa onunda niyeti muhakkak buradaki arkadaşlarına birlik olmasıdır. Ama Rabbim müsaade ettiği kadar, nefes sayısı kadar hayatımızdaki yaşam olan son dakikasına kadar devam edecektir. Onun için seçimi seçim gibi, geçimle de arkadaşlarımızla hiçbir zaman sizi desteklemedi diye, bize oy vermedi diye ayrıştırmayın, ayırmayın. Çünkü bunların ilk örneği benim. Biz hiç kimseye Küsmedik ve darılmadık ve her gün sayımızı biraz daha arttırdık. Benim 17 sene bir muhalefet geçmişim vardı. 17 sene mücadele ettim. 17 sene sonrada bu taban bizim dediklerimizi anladı. Allaha çok şükür hiçbir iş yerinde kimse bana şube başkanı olarak bu niye yapılamadı söylemedi. Nedeni ise kimden ne gelirse gelsin biz anında gereğini yapıyoruz. Biz işverenlerimizle asla düşman değiliz, görüşüyoruz, konuşuyoruz, çünkü hedefimiz bir.
Çünkü Devletimizin bakası için, dosta güven düşmana korku vermek için bütün ordumuzun envanterini sizler yapıyorsunuz. Dolayısı ile bunlarla diyalog kurmak kadar doğal bir konu yoktur. Türkiye Cumhuriyeti yasası kanunlarına göre muallakta kaldığımız o zaman sendikamızın yapması gereken şeyler var. Bunun bir tanesi diyalog ve uyuşmazlık. 656 sayıda uyuşmazlığın ne şekilde tutulacağı ve bizim sözleşmelerimizin maddelerinde çok açık yazılı. Karşı taraf görüşmek zorunda ama görüşmeye katılmak zorunda değil.
Tek taraflı da tutulur. Bundan sonra genel merkezimize göndereceğiz. Genel merkezimiz bunu mete ve iç işleri bakanlığın yetkilileri gelir. O görüşmeden sonra eğer mutabık kalırlarsa bakanımıza işyerlerin, uygulamacılara eğer uyuşamamışlar ise hukuka intikal etmeli. Biz sadece yemek eylemi ve basın açıklamasını yaparız. Bunlar bizim işyerlerinde çok caydırıcı değil. Ama hukuk önemli. Çünkü biz hukuk devletiyiz. Burada sonuna kadar mücadele etmek lazım. Mücadeleyi bıraktığında kayıp edersiniz. Kayıp etmemek için mücadeleyi sürdüreceksin. Ama kayıp edersin ama kazanacaksın hiç fark etmez. Amaç kazanmaktır. Kazanmak için mücadele vereceksin” dedi.
Fahri Haner