GUATR AMELİYATINDA SES KISIKLIĞINA SON!
Bu sebepten tiroid ameliyatlarında hastalarından en büyük korkusu ses tellerinin zarar görmesiyle birlikte oluşacak ses kısıklığıdır. Tiroid ameliyatlarında "sinir monitorizasyonu" tekniğiyle ameliyat sonrası oluşabilecek ses kısıklığı riskinin yüksek oranda ortadan kalktığını ifade eden Özel Aile Konak Hastanesi Genel Cerrahi uzmanımız Op. Dr Ahmet ŞİRİNOCAK tiroid cerrahisine dair güncel bilgileri paylaştı.
Birçok hastanın ses kısıklığı ve nefes darlığı gibi oluşabilecek sorunlar nedeniyle Tiroid ameliyatlarına karşı bir önyargısı bulunmaktadır. Kullandığımız özel cihazlar ile, özellikle ikincil girişim uygulanan tiroid ameliyatlarında sinirlerin bulunması oldukça kolaylaşmakta ve ameliyatın daha güvenli geçmesi sağlanmaktadır. Sinir monitorizasyonu, ameliyatta sinirin rahat biçimde gözle görülmesinin tamamlayıcısı bir yöntemidir ve özellikle ilk ve ikincil cerrahilerde bu yöntem çok faydalıdır.
RİSKLER MİNİMUMA İNİYOR
Ameliyatın bir diğer riski de ameliyat sırasında tiroid bezine yakın komşuluktaki paratiroid bezinin alınmasıdır. Paratiroid bezlerinin vücudun kalsiyum dengesinin sağlanmasında önemli bir rolü bulunmaktadır. Ameliyat sırasında paratiroid bezleri görülmeli ve korunmalıdır, tiroid ameliyatlarında görülen bu risklerin deneyimli bir cerrahi ekiple ve teknojiyi kullanarak kolaylıkla aşılabilir.
KOMPLİKASYONLAR
Ameliyattta genel riskler hastanın kalp, akciğer ve sistemik rahatsızlıklarınaa bağlı unsurlardır. Anestezi konsültasyonu sonucu bu riskler değerlendirilir ve bazı hastalarda, yoğun bakım koşulları ile ameliyatın yapılması gerekebilir. Bu yoğun bakım koşulu, hastanın ameliyat sonrası kalp, solunum parametrelerinin çok yakından izlenebilmesi içindir. Hastamız yoğun bakımda genellikle ameliyat günü kalarak, ertesi gün servise yani normal hasta odasında istirahate alınmaktadır.
Tiroid Ameliyatları İle İlgili Riskler
Ses Kısıklığı: Ses tellerini hareket ettiren sinir, tiroid bezinin çok yakınından geçer. Tiroid ameliyatları sırasında bu sinir aranır ve bulunduktan sonra korunarak tiroid bezi çıkartılır. Özel bir risk taşımayan hastalarda ses kısıklığı riski vardır. Genellikle bu ses kısıklığı ödem sonucu (ameliyat sırasında dokularda gelişen şişlik) gelişir ve hastaların 95’inde ödem gerileyince düzelir. Sinir etrafında oluşan ödem sinirde geçici felce yol açtığı için, ses tellerinin hareketi azalır, bu nedenle de ses kısıklığı oluşur. Bu geçici ses kısıklığı 1 hafta ile 1 ay içerisinde genellikle düzelir. Tiroid kanseri, ikincil ameliyatlar, iç guatr,hipertiroidi (zehirli guatr), dev guatr hastalarında bu risk oranları daha fazladır.
Kalsiyum Düşüklüğü: Vücudun kalsiyum dengesini düzenleyen paratiroid bezler, tiroid bezine yapışık olarak konumlanmıştır. Tiroid ameliyatları sırasında damarların bağlanması ile bazı hastalarda paratiroid bezlerin kanlanması geçici olarak azalabilir. Bu durumda paratiroid bezlerden salgılanan “parathormon” sentezi azalır ve kan kalsiyumu düşer.
Kan kalsiyum miktarının düşmesi ile hastanın el ve ayak parmak uçlarında, dudak kenarlarında uyuşma, karıncalanma bazen de kasılma görülebilir. Ameliyat sonrası hastalar uyarılır ve bu tarz şikâyetleri olduğu zaman haber vermeleri istenir. Serum ile veya ağızdan kalsiyum verilerek kalsiyum düşüklüğü düzeltilir. D vitamini eksikliği olan hastalarda kalsiyum düşüklüğü riski daha fazladır. Özel riskleri olmayan hastalarda kalsiyum düşüklüğü görülme oranı 5-10’dur ve hemen hemen tüm hastalarda bu durum geçicidir, 1-2 hafta içinde düzelir.