EN ACILI GÜNÜMÜZDE BÖYLE Mİ OLMALI ?

Önceki gece gelen haber,

Hepimizin yüreğini yaktı elbet…

Tam 34 mehmetçiğimiz şehit olmuş, bir o kadarı da yaralıydı..

Bütün ülke bir anda suskunluğa büründü..

Savaşlar , ülkelerin tarihinde olmuştur, olacaktır da..

Savaşta şehit de verilebilir, 

Olmaması gereken,

Böylesi bir durumun,

Böylesi bir acının bile kullanılmasıdır..

Şehit haberinin hemen ardından sosyal medyanın fişi çekildi..

Doğrudur, yanlıştır o ayrı bir konu..

Ancak,

VPN denen bir şeyin varlığından habersiz yetkililer,

Sosyal medyaya girişi elbette önleyemedi..

Zaten günümüz teknolojisinde de önlemek oldukça güçtür..

Giren yine girdi, twitini atı, mesajını yolladı..

Sosyal medya açıldıktan sonra,

Bu defa başka bir savaş çıktı ortaya..

Suriye olayını kullanarak iktidarı yıpratmaya çalışanlar bir yanda,

İktidarı savunduğunu öne sürerken kırıp dökenler diğer yandaydı…

Sosyal medya,  toplumun aynası oldu nerdeyse..

Bu ülke, bu millet sandıkta ayrılmıştı,

Evet biliyorduk da,

Meğer en acılı günlerde bile artık aynı düşünmez olmuş...

Oysa,

Ordumuz bir bataklık coğrafyada,

Yarın ne olacağı belli değil…

Rusyası da, Amerikası da düşmemizi beklerken,

Böyle mi olmalı acılı günlerde ?.

Millet olmanın gerek şartı

“ Acı da ve neşe de benzer duyguları hissetmek" değil mi ?

Bizi ne Rusya , ne ABD yıkabilir..

Bizi yıkarsa ,

Kendi içimizdeki bu bölünmüşlük, bu ayrılıklar yıkar..

Yapılması gereken, tekrar ortak duyguda birleşebilmek,

Tek ve bir bütün olarak Türk Milleti olabilmektir…

Geri kalan tehlikelerle ordumuz nasılsa baş eder..

Kalın sağlıcakla..