KORONAVİRÜSTEN ÖLEN SAĞLIKÇILAR ŞEHİT SAYILMALI

Türk Sağlık-Sen Kocaeli Şubesi 81 ilde eşzamanlı kitlesel basın açıklaması gerçekleştirdi. Türk Sağlı-Sen Kocaeli Başkanı Ömer Çeker, Seka Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya başlanmadan önce saygı duruşunda bulunulurken, koronavirüs sebebiyle hayatını kaybeden sağlıkçılar için fatiha okundu. Hastane önünde gerçekleştirilen kitlesel basın açıklamasını okuyan Başkan Ömer Çeker’e, sendika üyeleri, hastanede görevli sağlık çalışanları ve çok sayıda yurttaş katıldı. Açıklamada sağlık çalışanlarınım sorunlarına ve talepleri dile getirildi.

 

SENDİKA OLARAK ÇOK HASSAS DAVRANDIK

Açıklamayı gerçekleştiren Ömer Çeker şu ifadeler yer verdi;11 Marttan bu yana Türkiye salgınla mücadele ediyor. Sağlık Bakanlığı ve çalışanların mücadelesi bugüne kadar yaptıkları ile hep takdir topladı. Sayın Bakan Bilim Kurulu, günlük açıklamalar ve tedbirler konusunda başarılı bir yönetim performansı ortaya koydu. Hiç şüphesiz ki salgınla mücadelenin kahramanları da sağlık çalışanları oldu. Tüm zorluklara rağmen olağanüstü bir çalışma azmi, kendi hayatlarını hiçe sayarak gösterdikleri fedakarlık, ailelerinden aylarca uzak kalarak yaptıkları hizmetle tarihe geçtiler. Binlerce arkadaşımız virüse yakalandı, hayatını kaybederek şehit oldular. Bugün bir kez daha şehitlerimize Allah’tan rahmet, hasta olan tüm arkadaşlarımıza da acil şifalar diliyorum. Salgının ortaya çıktığı ilk günden beri süreç çok kritik olduğu için sendika olarak oldukça hassas davrandık.

 

EMEK TERLERİ HEBA EDİLİYOR

Sağlık hizmetlerinin sıkıntıya girmemesi, sağlık çalışanlarının sağlığının korunması adına uyarılarda ve önerilerde bulunduk. İlerleyen süreçte sağlık çalışanlarının alkışlandıklarını, Milletin ve devletin her kademesinden sağlık çalışanlarına teşekkür edilip, takdir edildiklerini hep birlikte gördük.  Her ne kadar alkışlar ve teşekkürler güzel ise de asıl meselenin sağlık çalışanlarının sorunlarını bitirmekten geçtiğini belirterek temel meselelere çözüm istedik. Çalışanların emeğinin karşılığını ödeyecek bir değer olmadığını ama alın terlerinin de heba edilmemesini ısrarla dile getirdik. Ne yazık ki 6 aylık bu süreçte 3 ay süren adı tavandan ama kendi yavandan olan bir ek ödeme ile sorunların geçiştirilmesi, bırakın yarınımızı güvence altına almaya, günü kurtarma değil ancak saati kurtarmak adına yapılan bu işle tüm sorunlar çözülmüş gibi bir hava oluşturuldu. Nerden tutarsanız tutun her tarafı adaletsizlik nedeniyle dökülen ek ödeme sanki ikinci bir maaş gibi gösterildi Aile hekimliği çalışanları salgın günlerinde yok sayılmışlardır. Diş Hekimlerimiz, ağız diş sağlığı çalışanlarımız mağdur edildi.

 

EK ÖDEME DEĞİL, TEK ÖDEME İSTİYORUZ

Halbuki sağlık çalışanlarının beklediği gerçek anlamda ve adaletli bir şekilde ücretlerinde artış yapılmasıydı. Biz bu konuda taban aylığına artış yapılması talebimizi gündeme getirmemize rağmen ücretlerde bir iyileştirme olmadı. Buradan bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz. Ek Ödeme değil Tek Ödeme istiyoruz. Onu da maaş zammı olarak talep ediyoruz. Ancak böylelikle gerçek anlamda bir iyileştirmeden söz etmek mümkündür. Bunun dışında; 3600 Ek gösterge sözü bir an önce hayata geçirilmelidir. Salgın nedeniyle hayatını kaybeden arkadaşlarımızın şehit sayılarak geride bıraktıkları ailelerinin mağdur olmaması talebimiz için adım atılmamıştır. Tüm çalışanlara kadro verilerek kesintisiz süren sağlık hizmetlerinde sözleşmeli, vekil ebe hemşire, kamu dışı sağlık personeli gibi istihdam modellerinin terk edilmesi isteğimize olumlu bir yanıt verilmemiştir. Döner sermaye sisteminin adil bir şekilde düzenlenmesi gibi konularda maalesef gelişme kaydedilmemiştir.

 

ŞEHİT SAYILSINLAR

Yıprananın kim olduğunu gördüğümüz şu günlerde makul bir yıpranma payı isteğimiz bile görmezden gelinmiştir. Kırgın, kızgın ve yorgunlar. Fedakarlıklarının karşılığında kendilerine yapılanları görüyorlar. Hakları verilmediği gibi hak etmedikleri bir muamele ile karşı karşıya kalıyorlar. Salgın sürecinde dünyanın çeşitli ülkeleri sağlık çalışanlarının ücretlerini arttırırken salgınla mücadelede destan yazan Türk sağlık çalışanlarına yapılanlar reva mıdır?. Maaşlara acilen zam yapılmalı, ücretler iyileştirilmelidir. Bu iyileştirme sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli tüm çalışanları kapsamalı herhangi bir ayrıma gidilmemelidir. Döner sermaye sorununa sosyal taraflarla görüşülerek makul bir düzeyde çözüm üretilmelidir. Mevcut yıpranma payı düzenlemesi çalışanlar lehine acilen revize edilmelidir. Salgınla mücadele sürecinde hayatını kaybeden sağlık çalışanları başta olmak üzere görev esnasında hayatını kaybeden tüm sağlık çalışanları yasal olarak şehit kabul edilmelidir.

 

MESELELER KULAK ARKASI EDİLEMEZ

Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan Aile Hekimi ve Aile Sağlığı çalışanlarına mutlaka ilave bir ücret ödemesi yapılmalı ve unutulmuşlukları sonlandırılmalıdır. Aynı şeklide Adli Tıp Çalışanlarına da salgın nedeniyle bir ilave ödeme yapılmalıdır. Çünkü birçok Adli Tıp Müdürlüğü Grup Başkanlıkları pandemi kuruluşu ilan edilmişlerdir. Sağlık çalışanları için dile getirdiğimiz taleplerimizin tamamı üniversite hastanelerinde fedakarca görev yapan arkadaşlarımız için de geçerlidir. Kendi kuruluşlarında ne çalışanları mağdur edecek uygulamalara imza atmalı, ne de çalışanların herhangi bir ayrımcılığa uğramalarına müsaade etmemelidirler. Meseleler kulak arkası, sümen altı edilmez, çalışanın aleyhine değil lehine olan düzenlemeler hayata geçer. Bu temennilerle korona virüsle mücadelede Türkiye’nin dört bir yanında şifa dağıtan,  Çalışma hayatındaki tüm zorluklara ve yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen özverili bir şekilde hizmet eden tüm kahraman sağlık çalışanlarına kolaylıklar diliyorum.