Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gölcük İlçe Kadın Kolları Başkanı Mine İşeri, ülke ve ilçe gündemi hakkında  açıklamalarda bulundu. Başkan İşeri, yaptığı açıklamada “11 Mart 2020 tarihinden bugüne kadar 12 milyonu aşkın test yapılarak, sosyal mesafe ve kısıtlamalarla kontrol altına alınmaya çalışılan pandemi sürecinde, artan vaka sayıları herkesin tedirgin olması gereken seviyelere gelmiştir. Sadece son bir haftada İstanbul ili için bakanlıkça açıklanan verilerde, 3 bin 576 tane yeni vakanın tespit edildiği görülmüştür. Bazı uzmanlara göre bu artış 1.dalganın son evrelerini ve henüz 2. dalganın gelmediğini göstermektedir” ifadelerini kullandı.

 ‘VİRÜS, YAŞAMIN BİR PARÇASI HALİNE İSTEMSİZCE GETİRİLMİŞTİR’
Başkan İşeri sözlerinin devamında, “Şu açık bir gerçektir ki bu mücadele sürecinin vatandaşımız tarafından yorumlanması zaman geçtikçe olumsuz yönde etkileniyor. Bu sürecin başlarında vaka sayıları çok az iken duyarlılık ve dikkat daha fazla idi, şu an ki tehlikeli sıçrama ve 2. dalga etkilerinin yavaş yavaş görüldüğü pandeminin 7. ayında vatandaşımızın olaylara karşı aldığı önlemler azalmıştır. Adeta virüs tanınmaya başlamış ve yaşamın bir parçası haline istemsizce getirilmiştir” ifadelerine yer verdi.

 ‘YETERLİ CİDDİYETLE ÇALIŞMADIKLARINI DÜŞÜNMEKTEYİM’
Sözlerini sürdüren Başkan İşeri, “Gölcük gibi kritik bir ilçede sanayisiyle, kalabalıklığıyla birçok riske ev sahipliği yapan ilçemizde maskesi açık veya maskesiz gezen insanlar görmekteyiz. Bu durum çok üzücü olmakla birlikte böylesi küçük ve giriş çıkışları kontrol edilebilir bir ilçede önlemlerin daha rahat alınabileceğini ve gerekli ekiplerin yeterli ciddiyetle çalışmadıklarını düşünmekteyim. Önlerinden maskesiz geçen insanları gören zabıta çalışanlarının herhangi bir uyarı yapmaması, insanları bir nevi körleştirip salgın süreciyle mücadeleyi normalleştirmektir ki bu en büyük risklerden birini oluşturmaktadır” dedi.

 ‘VATANDAŞIN YARASINA MERHEM OLAMAMAKTA’
İşeri, “Pandemiyle mücadeleyi ülkemize göre başarıyla yöneten ve şu an daha az vaka sayıları olan ülkelerde bile bize göre daha ciddi önlemler alınıyor. Bu mücadelemizin sahnede gözüken kısmı pandemiyle olurken perdenin arkasında ise ekonomiyle mücadele söz konusudur. Esnaflar uzunca dönem kepenk kapattıktan sonra ekonominin çarkını döndürmeye çalışırken, hükümetin vatandaşına aldığı önlem paketinin gözle görülemeyecek boyutlarda olması, vatandaşın yarasına merhem olamamaktadır. Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve Cumhurbaşkanının olduğu noktada, derdini anlatıp evimize ekmek götüremiyoruz diyen vatandaşın, ülkemizin en kıymetli mevkisinin bu durumu abartılı bulduğunu söylemesi, hükümetle vatandaş arasındaki uçurumu gözler önüne sermektedir” dedi.

 ‘ALINAN KARAR ADETA ÇİFTÇİMİZİN ELİNİ KOLUNU KESTİ’
“Bu uçurumun büyüklüğünü arttıran bir diğer karar ise geçtiğimiz günlerde gündemde yerini aldı” diyen İşeri, “Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı kararına göre, ülke gruplarına bağlı olarak, buğday, mahlut, beyaz arpa ve mısır ithalatında uygulanan yüzde 45’lik vergi, 31 Aralık tarihine kadar sıfırlandı. Ekonomi canlansın diye açılan kepenkler hükümetçe delinip kevgire çevrilmektedir. Bu alınan karar adeta çiftçimizin elini kolunu kesmiş, elin çiftçisinin yüzünü güldürmüştür” açıklamasında bulundu.