ALEVİLERE KÜFÜR EDEN ŞAHIS HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Kocaeli’nin Körfez ilçesinde ikamet ettiği öğrenilen Yakup Tilki, dün sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı canlı yayın sırasında Alevilerle, Alevilikle ve Hz. Ali’yle ilgili ağıza alınmayacak küfürler ederek nefret söylemlerinde bulundu. Kocaeli Emniyeti’nin şahsı gözaltına almasının ardından, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı ise “Halkı Kin ve Düşmanlığa Sevk Etmek” suçundan Körfez Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlattı. Soruşturmanın ardından dün akşam saatlerinde tutuklanan Yakup Tilki’nin söylemleri üzerine bugün Kocaeli Cem Evleri Platformu, Kocaeli Adliyesi önünde toplanarak önce suç duyurusunda bulundu ardından da geniş katılımlı basın açıklaması gerçekleştirdi.
GENİŞ KATILIM
Açıklamaya, Suç duyurusunun ardından adliye önünde düzenlenen açıklamaya Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Güzelgül, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı İsmet Kurt, Alevi dernekleri temsilcileri, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı temsilcileri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği temsilcileri, Alevi Dernekleri Federasyonu Temsilcileri, Alevi Kültür Dernekleri Kocaeli Şubesi Başkanı Birol Sağlam, Körfez Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ziya Karadağ, Alevi derneklerinin temsilcileri, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kapla Hürriyet ve belediye birim müdürleri, chp İl Başkanı Harun Yıldızlı ve il yönetimi, SOL Parti İl Başkanı Ömer Budak, SYKP İl Temsilcileri CHP ilçe başkanları, büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Engin Taşdemir, TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Murat Kürekci, CHP eski İl Başkanı Cengiz Sarıbay ve çok sayıda Alevi Derneği temsilcisi ile siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.
GÜZELGÜL: BÜTÜN DİNLER SEVGİ ÜZERİNE KURULUR
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Hüseyin Güzelgül, "Hızır günlerindeyiz.Gün geçmiyor ki Alevilere hakaret edilmesin. Nefret dili kullanılmasın. Bütün dinler inançlar güzel ahlak ve sevgi üstüne inşaa edilmiştir. Bütün dinler onun üzerine kurulmuştur. Muhammed Mustafa da diyor ki; ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim. Anayasada var olan bütün toplumun kültürlerin inançların bir arada tutulması güzel sevgiyi var etmesi gerekirken ne yazık ki güzel ahlak ve sevgiden uzaklaşmış nefret dilini kullanarak toplumları karşı karşıya getirmek istiyorlar.
“TEPEDEKİLERE SESLENİYORUZ”
Güzel ahlak ve sevgiyi inşaa edersek toplumları kaynaştırırız, birleştiririz, birlikte yaşamasını sağlarız. Dilden çıkan kelimeleri gönlümüzün süzgecinden geçirdikten sonra söyleyebiliriz. Bu hakaret edenlere ve bizi ayrıştırıcı nefret sözünü söyleyenlere Mevlana diyor ki; insan suretinde yaratılmış hayvan sürüsüdür diyor. Aslında tepedekilere sesleniyoruz. Güzel ahlakı inşaa edin. Kur'an kurslarında yaşanan taciz olaylarına bakın. 7 yaşındaki kız hamile kalır 11 yaşındaki çocuk evlenebilir diyor. 11 yaşında kuran kursunda yapılan tacize bakın sizin göreviniz güzel halkı ve sevgiyi inşaa etmek yoksa çocuklara hediyeler alıp hakaret suçu işleyenlere söylüyorum. Bizim pirlerimizin, diyanet işleri başkanının görevi de bu olmalı. Biz adalete sığınıyoruz. Her şeyi adalette görüyoruz. Bu topraklarda kardeşçe yaşamak için mücadele ediyoruz. " dedi
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİLAH OLARAK KULLANILIYOR
İktidarların tarihte çoğu kez inanç sistemlerini yönetim aygıtı olarak kullandığını belirten izmit belediyesi STK ve Esnaf Masası Koordinatörü ve Alevi Kültür Dernekleri Kocaeli Şube Başkanı Birol Sağlam, “İnsanlık tarihi kadar eski olan ve var oldukları tüm dönemlere huzuru, barışı, kardeşliği ve eşitliği getirmeyi hedefleyen inançlar ve inanç sistemleri; her döneminde eşitsizliğe, düşmanlıklara ve savaşlara yol açtığı maalesef tarihsel bir gerçekliktir. Geçmişten günümüze İnanç özgürlükleri, iktidarların adeta ellerinde bulundurdukları en önemli sosyal-toplumsal-siyasal silah olarak kullanılagelmiştir. İktidarlar tarihte çoğu kez inanç sistemlerini bir yönetim aygıtı olarak kullanmışlardır.
“İNANÇ SİSTEMLERİ GENLERİYLE EN FAZLA OYNANIYOR”
Günümüzde emperyalist çıkarların, sömürdükleri ya da sömürmeyi hedefledikleri ülkeleri din/inanç sistemi üzerinden dizayn ettikleri açık gerçeklerdendir. Özellikle, içinde bulunduğumuz Ortadoğu ve genelde Müslüman coğrafya, emperyalistler tarafından açıkça mezhepler, tarikatlar, cemaatler, gerici parti ve örgütler üzerinden yeniden şekillendiriliyor ve sınırları yeniden oluşturuluyor. Ülkemizin de içinde bulunduğu Ön Asya ve Ortadoğu tarih boyunca bu temelde katliamların yapıldığı, özellikle emperyalistlerin son tarihsel süreçlerde inanç ve inanç sistemleri üzerinden genleri ile en fazla oynandığı coğrafyadır.
“HEP YAKILAN ALEVİLER, BEKTAŞİLER OLDU”
680 yılında Hz. Muhammed’in torunu ve Hz. Ali’nin oğlu Hz.Hüseyin ve yarenleri Kerbela’da katledildiler. Anadolu Coğrafyasında, çoğunluğu sosyo-ekonomik ve dini nedenlerle ortaya çıkan katliamlar arasında Şeyh Bedrettin’den Pir Sultanlara, derisi yüzülerek katledilen Hallac-ı Mansur’dan Baba İlyas ve Baba İshaklara, Seyit Nesimi’den Torlak Kemal ve Börklüce Mustafalara, Koçgiri’den Dersim’e, Maraş’tan Sivas’a, Gazi’den Gezi’ye hep yakılan Aleviler, Bektaşiler oldu.
“ALEVİLİK İNSAN SEVGİSİ ÜZERİNE KURULUDUR”
Resmi Dinsel anlayışın dışında oluşan Alevilik İnanç Sistemi, İnsan Sevgisi üzerine kuruludur. “Ne Ararsan İnsanda ara” der, “Benim Kabem İnsandır” der. İnsanı incitmez. Her türlü ayrımcılığa karşıdır. Barıştan, dostluktan, hoşgörüden yana, bilime ve gelişime açıktır. Farklılıkları zenginlik olarak görür. Kendi dışındaki inançsal, dinsel, kültürel farklılıkları bir gerçeklik olarak görür ve saygı gösterir. Tüm bunlarla beraber maalesef ötekileştirilen, yok sayılan, görmezden gelinen İnanç değerlerimize sürekli yapılan saldırılara dün ilimizde bir yenisi daha eklenmiştir. Son günlerde yazılı basın ve sosyal medya vasıtasıyla Alevilere karşı sarf edilen hakaretler silsilesi, boyutunu arttırarak devam ediyor.
MESNETSİZ VE HADSİZ
Biz bu durumu, geçen yılın sonunda karşılaştığımız, maaşlı vaiz ve yazarların mesnetsiz ve hadsiz söylemlerinden bağımsız ele almıyoruz. Hukukun üstünlüğünün artık bir söylemden öteye gitmediği ülkemizde medya ünlülerinin açıkça nefret ve ayrımcılık suçu işlemekten geri durmadığı, açılan davaların sonuçlanmadığı, cezalandırmaların olmadığı bir ortamda, çeşitli şahısların da bu ünlülerin yolunu bu şekilde sürmesi de kaçınılmazdır. Haklarımızı başta hukuk yolları olmak üzere aramaktan geri durmayacağız.
“AĞIR YAPTIRIMLAR TALEP EDİYORUZ”
Körfez ilçesinde yaşayan –dilimiz insan demeye varmıyor ama, bir vatandaş sosyal medya mecrasında durmaksızın en ağır küfürlerde bulunmuştur. Bu vatandaşı, bu düşüncede olanları, gerekse bunlara göz yuman ve çanak tutanları da kınıyoruz. Bir topluluğa karşı işlenmiş bu ve benzeri suçların yasayla açıktan “nefret suçları” olarak tanımlanmasını ve bu tür suçları işleyenlerin ise ağır yaptırımlarla cezalandırılmasını talep ediyoruz.
Toplumcu Şairimiz Hasan Hüseyin Korkmazgil,
“Kandan Kına Yakılır mı” şiirinde Yezid’e,
“kandan kına yakılır mı,
kandan kına bre Yezid” der ve ekler
“Sen yarını ne sanırsın
Yarın Vuran bre Yezid
Bu dünya da barınır mı.”
“KARDEŞLEŞMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Evet, Kerbela’da şehit düşen Hüseyin’in duruşu bizlerin rehberidir. Bu duruştan vazgeçmeden eşit yurttaşlık temelindeki haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz, mücadelesine devam edeceğiz. Kültürü ve inancında insan sevgisi, barış, kardeşlik ve eşitlikten başka bir şey barındırmayan Alevilik İnanç Sisteminin Temsilcileri olarak bu davanın takipçisi olacağız. Bu ülkede başta Sünni kardeşlerimiz olmak üzere, tüm inançlara mensup herkesle kardeşleşmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.