MAYMUN ÇİÇEĞİ DÖKÜNTÜSÜ, ALERJİK DÖKÜNTÜ İLE KARIŞIR MI?
COVID-19 pandemisine henüz tam olarak veda edememişken dünyanın bazı bölgelerinde yeni bir küresel salgın olarak Maymun Çiçeği Hastalığı çıktı. Hayvanlardan insanlara geçen bu hastalık bir DNA virüsü olan Monkeypox virüsü ile bulaşıyor. İngiltere, Kuzey Amerika, Avustralya'da ve Avrupa Birliği ülkelerinde 340 civarı hastanın rapor edilmesi üzerine hastalık salgın olarak kabul edildi. Dünya Sağlık Örgütü, endemik (belirli bir bölgeye özgü) olmayan ülkelerde yaşayan 92 hastanın laboratuvar olarak doğrulandığını, 28 hastanın ise henüz araştırılmakta olduğunu bildirdi.
Maymun Çiçeği, Afrika dışında ilk kez bu sıklıkta görülüyor!
Monkeypox virüsünün neden olduğu bu hastalık 1958'de maymunlarda, 1970’te ise insanlarda tanımlandı. O günden bu yana Kongo, orta ve batı Afrika’da endemik olarak bulunuyordu. Günümüzde ise farklı olarak Afrika dışında ilk kez bu sıklıkta görülüyor, insandan insana geçebiliyor ve hastaların çoğunun Afrika ülkelerine yapılan seyahatlerle hiçbir ilgisi yok. Ölüm oranı ise Afrika'da verilerin ışığında %1-10 olarak bildiriliyor. Çiçek aşısının %85 etkinlik oranıyla Maymun Çiçeği virüsüne karşı koruyucu olduğu bilinmekte. Salgının ortaya çıkmasında çiçek aşısının artık uygulanmaması, ormanların azalması, iklim veya demografik değişiklik gibi faktörler suçlanıyor.
Kuluçka süresi 7 ila 14 gün ancak 5-21 gün arasında değişebiliyor…
Maymun Çiçeği virüsünün nasıl bulaştığını aktaran Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Demet Can, “Maymun Çiçeği virüsü; insandan insana soluk havasındaki damlacıklar ve hastanın deri lezyonlarına doğrudan temas ile bulaşıyor. Cinsel ilişki sırasında vücut sıvılarıyla doğrudan temas yoluyla da bulaşabildiği biliniyor. Bulaştıktan sonra hastalığın ortaya çıkması yani kuluçka süresi 7-14 gün ancak 5-21 gün arasında değişiyor” şeklinde konuştu.
Maymun Çiçeğinin alerjik döküntülerden ayırabilecek belirtilerine dikkat çeken Prof. Dr. Demet Can şu açıklamayı yaptı: Maymun Çiçeği hastalığında belirtiler; ateş, halsizlik, baş ağrısı, titreme, lenf bezlerinde büyümenin yanı sıra çiçek hastalığına benzer bir döküntüler şeklinde sıralanıyor. Döküntü ortaya çıktıktan 14-28 gün sonra pul pul dökülmeye başlıyor. Hastalığın döküntüleri 0,2 ila 1 cm büyüklüğünde olup genellikle önce yüzde görülüyor ve takiben tüm vücuda yayılıyor. Çiçek hastalığı gibi, döküntüler avuç içi ve ayak tabanlarında yoğunlaşıyor. Alerjik döküntüler ile Maymun Çiçeği karşılaştırıldığında alerjik döküntülerde ateş, titreme, lenf bezi büyüklüğü eşlik etmez, genellikle kaşıntılıdır, avuç içi ve ayak tabanında görülmez.”
***
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Hakkında:
Ülkemizde alerji ve immünoloji alanında kurulan ilk dernek olan Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD), erişkin- çocuk alerji ve klinik immünoloji uzmanlarını bir çatı altında toplamaktadır. Alerji ve Klinik İmmünoloji biliminin ve hizmetinin ülkemizde gelişimine katkı sağlamayı ve alerjik – immünolojik hastalıklar konusunda toplumda farkındalık oluşturulmasını hedefleyen AİD, uluslararası katılımlı kongre ve bilimsel toplantılar gerçekleştirerek branş hekimlerinin ve ilişkili sağlık personelinin en yeni bilgiler ile güncellenmesi sağlanmaktadır. Uluslararası bilimsel kurumlarla (AAAAI, EAACI, SIAF, WAO) iş birliği yapan dernek bu iş birliklerinin ışığında uluslararası kurumların düzenlediği kongre ve kursları ülkemizde başarıyla gerçekleştirmiş, ülkemizi başarıyla temsil ederek biliminin ilerlemesine önemli bir katkı sunmuştur. Yine farkındalık yaratma misyonuyla öne çıkan dernek, üyeleri için bilimsel toplantılara katılımı için maddi destek sağlamakta dernek üyeleri dışında da bedelsiz bir şekilde kurs ve okul şeklinde çeşitli eğitim toplantıları düzenlenmektedir.