ÇAVDAR ‘KİM KİMDEN HESAP SORACAK, GÖRECEĞİZ’
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Gölcük İlçe Başkanı Derya Çavdar, ülke gündemi hakkında bugün bazı açıklamalarda bulundu. Başkan Çavdar, yaptığı açıklamada “Yüksek Seçim Kurulu üyelerine ‘ahmak’ diye hakaret eden İBB Başkanı’na geçtiğimiz hafta hapis cezası verilmesiyle toplanan ittifak mensupları, neredeyse sevinçten ağlamak üzereydiler. Hapis cezası alana ‘geçmiş olsun’ dilemek adettendir. Ama buna ‘hayırlı olsun’ diyorlar. Gün başında çayda çıra ile başlayan oyun, akşam saatlerinde yerini halaya bırakıyor. Çünkü verilen hapis cezasını, göreve geldiğinden beri skandal işlere imza atarak kendi intiharını gerçekleştiren siyasi mevtayı şok tedavisiyle hayata döndürmek olarak kavradılar. Mikrofona yapıştı ve ‘3 buçuk sene geçmiş olabilir ama hala gençliğim var’ dedi. Var tabi. İstanbullu yağmur sularında yüzerken sen Bodrum sularında yüzersen, halk otobüs itmekten kambur olurken sen makam koltuğundan kalkmazsan, kar yağışında herkes yollarda mahsurken sen balıkçı sofrasındaysan, velhasıl Allah’ın her günü İstanbullunun ömründen ömür giderken konforundan zerre ödün vermezsen gençliğin de kalır, sağlığın da, sıhhatin de” dedi.
‘ADAY BELİRLEME SÜRECİNE KAVGA İLE GİRECEKLER’
Sözlerine devam eden Başkan Çavdar, “Saraçhane’deki komedi gösterisinin düzenlendiği saatlerde bir diğer komedi de Kılıçdaroğlu cephesinde yaşanıyordu. Kendisine başdanışman olarak atadığı Jeremy Rıfkın’la görüşme yapmak için Almanya’da bulunduğu söylenen Kemal Bey, saf dışı bıraktığı Ekrem İmamoğlu’nun yeniden denkleme sokulduğunu görünce apar topar memlekete döndü. Kemal Beyin Jeremy Rıfkın’la arasında nasıl bir hiyerarşi varsa henüz çözülememiştir. Kılıçdaroğlu onu değil de Jeremy Rıfkın Kemal Beyi kendisine atamış gibi duruyor. Türkiye’ye bir türlü getiremediği adamın ayağına kalkıp kendisi gidiyor, gide gide İmamoğlu’nun davasının sonuçlanacağı tarihi seçiyor. Nereden bakılırsa bakılsın fiyasko. Kemal Beyin vaziyeti bu haldeyken uzun zamandır ittifak ortağının kuyusunu kazma işleriyle meşgul olan Meral Akşener de artık toprak atma aşamasına geçti. Erdoğan’ın aldığı hapis cezasına gönderme yaparak ‘O şarkı orada bitmedi ama bugün Meral Akşener olarak söz veriyorum, bu şarkı da burada bitmeyecek’ sözleriyle İmamoğlu’nu yeniden meydana sürdü. Şimdi görünen o ki asıl gümbürtü muhalefet içerisinde patlayacak ve aday belirleme sürecine İmamoğlu-Kılıçdaroğlu kavgasıyla girilecek” dedi.
‘MESAJLARINI SIK SIK DUYACAĞIZ’
Başkan Çavdar, açıklamasının devamında “Masanın kurulduğu andan beri HDP ve terör örgütünün söylemlerini ağzına pelesenk eden altılı masanın yazıp çizdiklerini, söylediklerini defalarca yazdık. Saraçhane’deki tiyatronun ülkemiz için en ciddi ve dikkat edilmesi gereken kısmı, Deva Partisi liderinin ‘Selahattin Demirtaş’ın cezasını hukuksuz buluyorum’ dediğinde kalabalıktan gelen çığlık ve alkış sesleridir. HDP için birbiriyle yarışan 6+1 masa bunu fark etmiş olacak ki sonraki günler, kaldıkları yerden bir bir açıklama yapmaya devam ettiler. Geçen gün katıldığı bir TV programında ‘Çözüm sürecine açığım’ mesajları veren Akşener, elbette ki bizleri şaşırtmamıştır. HDP’yi Kürtlerin siyasi temsilcisi görerek masumlaştıran, Selahattin Demirtaş ile kahvaltı hayalleri kuran, ‘Bana göre Öcalan’a daha ılımlı, işte bir ev hapsi gibi imkan tanınarak ister televizyonla, ister telefonla, görüntülü, görüntüsüz gibi bir ortam sağlanması gerekir’ diyen Mehmet Salim Ensarioğlu’nu ve ‘Leyla Zana işareti verir demedim mi, ellerimizi taşın altına koyarak Apo’yu ev hapsine yollayacağız’ diyen Bahadır Erdem’i Genel Başkan Yardımcısı yapan Meral Akşener, bölücülere hep sıcak mesaj vermenin peşindedir. Selahattin Demirtaş’ın ismi söylenince kopan alkış sesleri, yarışın kalan kısmında da Dersimli Kemal ve Diyarbakırlı Meral’in sık sık bu yöndeki mesajlarını duyacağımıza benziyor” dedi.
‘BİR NEVİ TEHDİT EDİNCE SIRAYA GİRDİLER’
Açıklamasını sürdüren Başkan Çavdar, “Terör örgütünün yan kuruluşları, terörist başı Öcalan ve diğer teröristler için ‘Hasta ve infazı yakılan tutsaklara özgürlük, tecride son’ gösterileri yapıyorlar ve burada doğal olarak HDP ve terör örgütü mensupları başrolde kendini gösteriyordu. Türk polisi, İstanbul’da yasa dışı gerçekleşen bu gösterilere müdahale ederek görevini yerine getirdiği esnada HDP eski Milletvekili ve İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü isimli PKK’lı, Türk polisine hakaret ve küfür ederek sözlü saldırıda bulundu. Türk polisinin bir yiğidi de bu hakaret ve küfürler karşısında Türk milletinin yüreğini soğutan Osmanlı tokadıyla Ferhat Encü isimli PKK’lıya haddini bildirdi. Ferhat Encü, tüm mesaisini terör örgütü PKK’ya hizmete adayan bir yaratıktır. HDP Milletvekili Erol Katırcıoğlu, ‘Eğer bugün ya da yarın 6'lı masadan, İstanbul Eş Başkanımıza yapılanlara bir tepki gelmezse seçimler öncesinde hiç yanımıza gelmesinler. Eğer 6’lı masa demokrasi konusunda samimi ise buna tepki gösterir. Ölçümüz budur’ diyerek CHP ve diğer masa ortaklarını bir nevi tehdit edince başta CHP olmak üzere kuyrukları Deva, Saadet, Gelecek, İP, tokat yiyen PKK’lıya sahip çıkmak için sıraya girmiştir” dedi.
‘KİM KİMDEN HESAP SORACAK, GÖRECEĞİZ’
Başkan Çavdar, açıklamasının sonunda ise “HDP’li yaratıklar, Türk polisine tokat atınca bunların sesi çıkmıyor ama Türk polisi kendisine küfür ve hakaret eden HDP’liye tokat atınca hepsi sahip çıkmak için adeta seferberlik düzenliyor. Türk polisinden tokat yediği için CHP ve kuyruklarının sahip çıktığı Ferhat Encü’nün tüm sicili PKK’lı olmakla şekillenmiştir. Terörist başı Öcalan’ın resminin olduğu tişörtlerle eylem yapan, PKK’lı teröristlerle fotoğrafı olan, terörist başı Öcalan’ın posterleri önünde pozları olan, terör örgütü PKK’ya sahip çıkan paylaşımları olan, PKK kampında eğitim almış Ferhat Encü’ye CHP’nin, Deva’nın, Gelecek’in, İP’in, Saadet’in sahip çıkması şaşırtıcı olmamıştır. Sahip çıkmasalar zaten ona şaşırırdık. Türk polisi karşısında PKK’lıya sahip çıkan CHP başta olmak üzere kuyrukları Deva, Saadet, Gelecek, İP artık sınır tanımamaktadır. Asker ve polis katillerine sahip çıkan bunlar, gerçekten de Türk milletine ihanette birbiriyle yarışmaktadır. Demokrasi adına çocuklara, bebeklere kıyılıyorsa devletin tokadına da demokrasi çerçevesinde bakılmalıdır. Polisimizin demokratik hakkıdır. Polisimize bir tehdit de Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’dan geldi. Görevini yapan polisi kamera kaydına aldığı, 6 ay sonra hesap soracağını söylemiştir. Siz kimsiniz? 6 ay sonra ne olacak, siz devletin hangi kademesine geleceksiniz de polisten hesap soracaksınız? Ya da kim sizin adınıza o polisten hesap soracak? Şu bilinmelidir ki bu ve bunun gibilerinin derdi hiçbir zaman muhalefet yapmak olmamış, bütün dertleri devlet düşmanlığı olmuştur. Cumhur İttifakı, ülkedeki bütün Garo Paylan türevlerinin karşısında bir yumruk gibi duracak, 6 ay sonra kim kimden hesap soracak o zaman görülecektir” dedi.