ÇAVDAR ‘BU KÖTÜLÜK, TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNE BULAŞMAMALI’
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Gölcük İlçe Başkanı Derya Çavdar, 3 Mayıs Türkçülük Günü ve muhalefetin seçimle ilgili adımlarıyla alakalı olarak dün bazı açıklamalarda bulundu. Çavdar, açıklamasında “3 Mayıs, Türk milleti ve onun cefakar, fedakar evlatları olan Türk milliyetçileri için çok büyük anlam ve önem taşıyan bir gündür. 61 yıl önce milliyetçi Türk gençliği, bir taraftan bütün dünyayı tehdit eden işgalci komünist anlayışa, diğer yandan da milli şef rejiminin izlediği anti-demokratik politikalara yönelik milli ve sosyal muhalefeti başlatmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna yaklaşıldığı 1944 yılında, Rus yayılmacılığının Türkiye’yi hedef aldığı günlerde, ülkemizin bu karanlık ortama düşürülmesinin önlenmesini isteyen 23 milliyetçi düşünür, akademisyen ve yazar tutuklanarak tabutluklara konmuş, bunun üzerine Türk gençliği büyük bir kararlılıkla aydınlarının yanında yer almıştır. Bu hareketin öncüleri olan başta Başbuğumuz Alparslan Türkeş ve Hüseyin Nihal Atsız olmak üzere, Necdet Sancar, Zeki Velidi Togan, Hasan Ferit Cansever, İsmet Tümtürk, Hikmet Tanyu, Fethi Tevetoğlu, Mustafa Hakkı Akansel ve hakkın rahmetine kavuşan tüm dava büyüklerimize yüce Allah’tan sonsuz rahmet diliyor, aziz hatıraları önünde saygı ve şükranla eğiliyoruz” dedi.
‘KABAK TADI VERDİĞİNİ GÖRMESİ LAZIM’
Çavdar, açıklamasına devam ederek “Akşener’in, nerede bir kalabalık görse kilimi serip mağdur hikâyeleriyle oy dilenmenin artık çok fena kabak tadı verdiğini görmesi lazım. Herkes onu sindirmek istiyor, herkes onu pusturmak istiyor, bütün planlar onun yükselişini dizginlemek için hazırlanıyor olabilir mi? Soyu kurutulan Kızılderililerde bile Meral abladaki zenginlikte mağdurluk hikâyesi yoktur. Bedava da değildir. Karşılığı oy olarak ödenmesi beklenen bir mağdurluk onunki. Bu tür acındırma metotlarını kullanarak çıkar oluşturma faaliyetine halk arasında ‘dilencilik’ denir. Meral ablanın siyasi geçim kapısı da mağduriyetler üzerinden ‘Allah rızası için bir oy’ istemek. Türk siyasetinin en mağdur siyasi dilencisi olan Meral Akşener, muhalefetin İzmir mitinginde yine aynı kanaldan ilerliyordu. CHP’nin topladığı kalabalığa konuşurken CHP’li her aileden bir oy istedi. ‘Çünkü şu ana kadar en çok eziyet gören’ oymuş. Kendisi için değil, morali için, ailesi için, torunu için istiyormuş. Siyaset eziyet yarıştırma yeri midir? Yoksa hizmet yarıştırma yeri mi? Varsa bir eziyet görme hali, bunun yeri Türk mahkemeleri değil mi?” dedi.
‘ANLATMAKTAN BIKMADI, USANMADI’
Çavdar, “İP Genel Başkanı Meral Akşener de her gittiği yerde aynı mağdurluk hikâyelerini anlatmaktan bıkmadı, usanmadı. Usananların sesi olma adına söylüyorum. Bir bakıyorsunuz, ‘İçişleri Bakanı olarak MGK kararlarını uygulayacağım’ dediği 28 Şubat’ın mağduru oluyor, bir bakıyorsunuz hırsız kovalarken kazara partisinin il başkanlığına isabet eden bekçi kurşunları ona sıkılmış sayılıyor. Bir bakıyorsunuz bir roman karakteri olan ‘Fosforlu Cevriye’den çıkardığı müstehcen sıfatları kendine söylenmiş addediyor. Mağduriyet arşivinden üzeri toz tutmuş bir meseleyi daha bulup çıkarmayı başardı. Şimdi de ‘Kocamı aldattığımı söylediler’ demeye başladı. Dile getirilmesi gerçek olmasından daha zarar verici konulara ‘Şüyuu vukuundan beter’ denir. Bu konu da öyle bir konu. Meral Akşener, kendisini mağdur ilan etmediği kısa anlarda da başkalarını mağdur hissettirerek prim kasan bir siyasetçidir. ‘Cumhurbaşkanı’nın terörist dediği Denizlililer nasılsınız?’, ‘Bütün Kürtlere terörist dediler’, ‘Size gâvur İzmir diyorlar’ gibi. Bu stratejiyle partisinin oy oranını son seçimde 9,9’a kadar çıkarmış olması kimilerine göre başarılı bulunabilir. Ama yükselmenin ahlaki erdemini ifade eden şu sözü de hatırlamak gerekir bazen: Yüksek tepelere kartal da çıkar yılan da. Birisi uçarak, diğeri sürünerek çıkar” dedi.
‘KILIÇDAROĞLU’NU NEDEN DESTEKLER Kİ?’
Başkan Çavdar, sözlerinin devamında “Gölcük CHP İlçe Başkanı ‘Demokrat’ Sayın Gürel, Gölcük Ülkü Ocaklarının astığı afişleri şikayet ededursun, partisindeki PKK’lı ve fetöcülere ağzını kapatadursun, HDP, Yeşil Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun (SMF) yer aldığı ittifak, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 7’li masanın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldığını duyurdu. PKK, YPG, DHKP-C, TKP-ML, MLKP, MKP, TİKKO ve bilumum terör örgütlerinin sözcülüğünü ve propagandasını yapan, devlete katil diyen, ASALA’nın ruhunu iliklerinde yaşayan, dinimizi aşağılayan, Türk ve Türkiye karşıtlığından beslenen, asker ve polisimizi düşman görenlerin bir araya geldiği bu ittifak Kemal Kılıçdaroğlu’nu neden destekler ki? Tabii ki kendilerine yakın gördükleri, kendi amaçlarına hizmet edeceğini düşündükleri, kendilerinden bir parça olarak kabul ettikleri için. 7’li masanın ortak mutabakat metininin HDP’nin 11 maddelik tutum belgesiyle örtüştüğü için” dedi.
‘ONLAR TÜRKİYE’YE NE KAZANDIRABİLİR?’
Açıklamasını sürdüren Çavdar, “7’li masa kötülüğü çoğaltıp kötüleri bir araya getirerek Türkiye’nin 100. yıl yürüyüşünü durdurmayı hedefliyor. Bugüne kadar ki kazanımların kaybedilmesi için olağan üstü bir çaba sarf ediyor. 7’li koalisyon ile ülke yönetmeye talip olanların peşine taktıkları marjinal partilerle 14 Mayıs sonrası daha iyi bir Türkiye hedeflemeleri mümkün olabilir mi? 6 ayda bir seçim vaadinde bulunan, bölücü taleplere onay veren, Türkiye hasımlarına rıza gösteren bir ittifakın Türkiye’ye kazandıracağı ne olabilir ki? 7’li koalisyon ve marjinal kuyrukları Kandil’deki terör ele başlarına umut oldular. Türkiye’nin bölgesel ve küresel gücüne karşı duranların sevinci oldular. Üreten ekonomi modelini hazmedemeyenlere teşne oldular. Milli savunma sanayisinden korkanlara cesaret oldular. FETÖ ve PKK’ya can suyu oldular. Kandil ve marjinal örgüt havarilerinin Kemal Kılıçdaroğlu’na ardı ardına yaptığı destek açıklamalarının sebebi budur. Türkiye’nin onurlu duruşunu ve güçlü vizyonunu kıracak bir koçbaşı bulduklarını düşünmelerinin altında bu gerekçe vardır. 7’li masadan HDP’nin taleplerine, Kandil’in desteklerine, marjinal örgütlerin sempatisine karşı çıkacak bir tane parti var mıdır? CHP, İP, DEVA, Gelecek, SP, DP, hangisi? Elbette ki hiçbiri” dedi.
‘BU KÖTÜLÜK, TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNE BULAŞMAMALI’
Başkan Çavdar, açıklamasının sonunda “Bugüne kadar nasıl tepkisiz kalıp ölü taklidi yaptılarsa veya zil takıp oynadılarsa aynı duruşlarına bundan sonra da devam edeceklerdir. Bazılarınız, ‘O kadar da değil, hepsi olur verse de İYİ Parti bunlara rıza göstermez’ diyebilir. Bunu demenizin nedeni elbette ki bugüne kadar size İP ve başkanını milliyetçi diye allayıp pullamalarından kaynaklanmaktadır. PekiİP’in Başkanı Meral Akşener değil midir, Kandil’e gidip Duran Kalkan ve Cemil Bayık’la görüşmek isteyen, onlara ne istediğini sormak isteyen? Ülkücü diye pazarladıkları Mansur Yavaş değil midir, ‘HDP de mecliste olup derdini anlatmak istiyordur, meşrudur. HDP meclise girip PKK’ya, ‘Yeter artık silah bırakın’ diyebilir’ cümlelerini kuran? 7’li masada iflah olmaz bir kötülük yarışı başlamıştır. Bu yarış elbette kendilerinin sonunu hazırlayacaktır ama bu kötülüğün Türkiye’nin geleceğine bulaşmasına müsaade edilmemelidir. Sandıklar demokratik yaşamımızın bir parçası olduğu kadar, gelecek nesillerimizin de nasıl bir yaşam süreceğine karar verdiğimiz dönüm noktalarıdır. Bu noktaya geldiğimizde elimizdeki mühür ve vicdanımızla baş başa kalacağız, unutmayın. Kötüler iyilik doğurmaz. Kötülerin ittifakından da iyilik çıkmaz” dedi.