Antibiyotiklerin bakteri kaynaklı hastalıkların tedavisindeki önemini vurgulayan Özsaray “Antibiyotiklerin bakterileri öldürme ya da üremelerini durdurma etkilerini kaybetmeleri antibiyotik direnci olarak bilinmektedir. Artan antibiyotik direncinin temelinde aşırı antibiyotik kullanımı, gereksiz reçeteleme, enfeksiyon olmaksızın antibiyotik kullanımı, yanlış antibiyotik seçimi, tedavi için gerekli süreden kısa ya da daha uzun antibiyotik kullanılması yer almaktadır. Özellikle yoğun bakımlarda kemoterapi ve diğer nedenlerle bağışıklık sistemi zayıf hastaların takip edildiği birimlerde dirençli bakterilere bağlı enfeksiyonların ciddi bir sağlık tehdidi oluşturmaktadır” diye konuştu.

Antibiyotik Direncinin Artmasını Önlemek İçin Ne Yapılmalı?

Antibiyotik direncinin dünyadaki önemine dikkat çeken Özsaray “Antibiyotik direnci hasta bakım maliyetlerini artıran, hastanede kalış süresini uzatan, tedavi başarısızlıklarına neden olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Direncin önüne geçilmemesi durumunda, antibiyotikler tamamen etkisiz hale gelecek ve basit enfeksiyonlar bile ölümle sonuçlanabilecektir. Antibiyotik direncinin artmasını önlemenin ve etkinliği hala devam eden antibiyotiklerin gelecek nesillere aktarılabilmesi akılcı antibiyotik kullanımı ile sağlanır” dedi.

Üst Solunum Yolları Tanıları Antibiyotiklerin En Yanlış Kullanıldığı Alanlardır

Dr. Özsaray “Antibiyotiklerin en sık ve yanlış kullanıldığı tanılar; üst solunum yolları enfeksiyonlarıdır. Grip ya da nezle gibi virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerin tedavide yeri olmadığını unutmamamız gerekir. Sağlıklı gelecek nesiller için antibiyotikler sadece doktor kontrolünde kullanıldığında yararlıdır” diye konuşarak akılcı antibiyotik kullanımının önemine dikkat çekti.