Bir psikolog olarak geçmiş yıllarda hem kendi hayatımda hem de danışanlarımla çalışırken edindiğim tecrübeler, sağlık ve zindeliğin aslında sadece fiziksel görünümle sınırlı olmadığını net bir şekilde öğretti. Kendim bildim bileli spor yapmaya ve iyi beslenmeye hep dikkat ederdim. Fakat stresli bir iş dönemine girdiğimde ani olarak uykusuzluk, halsizlik ve mutsuzluk yaşamaya başladım. Aslında dengeli ve düzenli beslenmeden, hareketten ve biraz da zihinsel huzurdan uzaklaştığımı, enerjimin tükendiğini çok sonra fark ettim. Bu deneyim, sağlıklı yaşamın beden, ruh ve zihin dengesinin ortak bir ürün olduğunu bana tekrar hatırlattı ve Reway Club’tan diyetisten ve PT hizmetleri almaya başladım.

Reway Club diyetisyeni, tam da böyle bir bütüncül bakış sunuyor. Kilo vermek ya da kaslanmak, sadece daha sağlıklı hissetmek isteyenler, bu yolculuğa kendi bireysel ihtiyaç ve hedefleri doğrultusunda başlamalıdır. Güçlü olmak, mutlu olmak, yaşam kalitesini artırmak ve ruhsal açıdan dengelemek; doğrusu hayata dair her noktada yoğun bir değişim sürecinden söz ederken. 

Bence, sağlıklı beslenme, bazen yanlış algılanıp "sıkıcı, tatsız yemekler" gibi görünse de aslında hayatımızın tadını artıran bir alışkanlıklar bütünüdür. "Ya bu sağlıklı beslenme de çok zor, hep yeşillik mi yiyeceğiz?" diye düşünmek yerine, kendinize en uygun beslenme modelini bulmak ve bunu hayatınıza uyarlamak en mantıklısı.

Geçen aylarda bir danışanım vardı, sürekli yorgun hissettiğini ve gün içinde çok az yemek yediğini söyledi. Özellikle öğün atlayarak kilo vermeye çalışmak, uzun vadede kilo vermek bir yana, sağlık sorunlarına bile yol açabilir. Ona üç ana öğüne ek olarak, küçük ara öğünler ve günde en az 1 litre fazladan su tüketimi önerdim. İnanmazsınız ama iki hafta içinde daha enerjik hale geldi ve hatta zamanla cildindeki kuruluk bile azalmıştı.

Bu gibi durumlarda, protein, karbonhidrat ve yağ oranı doğru ayarlanmalıdır. Şayet fazla karbonhidrat alırsanız veya proteinden yoksun bir diyet uygularsanız, enerjinizin düşmesi, kas kütlenizin etkilenmesi ve hatta ruh halinizde değişikliklerin gözlenmesi mümkündür. Aynı zamanda vitamin ve mineral kaynaklarını da ihmal etmemeli; bunlar, vücudun temel yapı taşı ve sağlığımızın gizli kahramanları adeta.

Stres yönetimi, bence sağlıklı yaşamın “gizli silahı” gibi bir şey. Hem kendi hayatımda hem de danışanlarımla çalışırken, stresin pek çok kez tüm dengeyi altüst ettiğini fark ettim. Örneğin, ben zor bir süreçten geçerken aniden tatlı krizlerine girebiliyorum. Sonra bi’ bakıyorum ki yine işin kolayına kaçıp çikolatalara saldırmışım.

Havalı bir işte çalışan ve bunun bilincinde olan danışanım ile haftanın 2 günü nefes egzersizlerine başladık. Aslında en baştan "Ben yoga yapamıyorum, meditasyon zaten bana göre değil" deyip geliyordu ama nefes egzersizlerinin beden ve ruha sağladığı hız ve rahatlatmayı hissettikten sonra ikna oldu. Bir süre bu egzersizleri yaptı ve stres kaynaklı "duygusal yeme" davranışı ciddi miktarda azaldı.

Hiç kuşku yok ki stres, hormonal dengeden tutun da uykumuza kadar her alana dokunan bir faktör. Bu yüzden stresle baş etmenin yollarını öğrenmek benim gözümde en az sağlıklı beslenmek kadar önemli.

Açıkçası eskiden "Gün içerisinde çok işim var, uykuya ayıracak zamanım yok" diyerek geceleri geç saatlere kadar uyanık kalıyordum. Sonra sabahları zar zor uyandım, bütün gün suratım beş karış ne spor yapacak enerjim ne de kendime sağlıklı yemek hazırlayacak motivasyonum kaldı.

Uyku hem bedensel hem de zihinsel yenilenmenin temel şartı. Hormonal dengeden kilo kontrolüne kadar pek çok unsurda kilit rol oynuyor. Yeterince uyumadığımız günlerde hem iştahımız artıyor hem de gün içerisindeki verimimiz düşüyor. Danışanlarıma ilk sorduğum soruların başında da "Kaç saat uyuyorsunuz?" oluyor. Burada da Reway Club Ankara'daki diyetisyen arkadaşlarla birlikte bireysel programlar çıkarıyor, uyku düzenini iyileştirmek için uğraşıyoruz.

Sağlıklı yaşam, bir varış noktası değil- belki biraz klişe ama kesinlikle doğru: bir yolculuktur. Danışanlarımla çalışırken, "İki ay sıkı diyet yapıp sonra bırakarak ömür boyu sürecek formu yakalıyorum!" gibi düşüncelerin hiçbir zaman işe yaramadığını görüyorum. Başlangıçta motivasyon yüksek olsa da gerçekçi olmayan hedefler yüzünden insanlar eski alışkanlıklarına kolayca dönüyor.

Herkes, ben de dahil, tekrar eski alışkanlıklarına dönünce aynı soruyu soruyor: "Ne oldu da ben bu disiplini devam ettiremedim?" Cevap basit: Çünkü yaptığımız değişiklikler sürdürülebilir değildi. Küçük adımlarla başlamak, gerçekçi hedefler koymak ve en önemlisi de ilerlemeyi kutlamak başarılı sonuçlar getiriyor. Mesela, hafta içi düzenli beslendiyseniz hafta sonu ufak bir ödül kaçamağı yolculuğunuzu daha keyifli hale getirebilir.

Fit ve mutlu bir yaşam hayal değil. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, yeterli uyku ve stres yönetimi gibi adımlar birbirini desteklediği sürece hem bedeniniz hem de zihniniz size teşekkür edecek. Reway Club Ankara, tüm bu adımları profesyonelce destekleyen ve kişisel hedeflerinize ulaşmanız için yanınızda olan uzman diyetisyenlere sahip. Böylece siz sadece kendinize uygun planı oluşturup sürdürmeye odaklanabilirsiniz.

Şahsen hiçbir zaman sağlıklı yaşamanın "tamamlanmış" bir hedef olduğuna inanmam. Her gün kendime yeni şeyler katıyor, kendimi geliştiriyorum. Ben de bu noktada danışanlarıma aynı şeyi söyleyebilirim: Bugün küçük bir adım atın, yarın bir adım daha… Bu yolculukta attığınız her adım çok daha keyifli, sağlıklı ve mutlu bir geleceğe sizi bir adım daha yaklaştıracak.

Unutmayın, her beden ve ruh farklıdır. O yüzden size en uygun beslenme ve stres yönetimi programını belirlemek çok önemli. Hatalar da yapacağız elbet ama bu işin doğasında var. Suçlamak yerine, yaptığımız hatalardan ders çıkarmak ve yola devam etmek esas olan. Hadi, siz de fit ve mutlu yaşam yolculuğuna adım atmaktan çekinmeyin!