Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Yönetimi,Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'da bağımsızlık ateşini yakarak Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı 19 Mayıs 1919'un 95'inci yıldönümükutlamak için Anıtpark’ta toplandı.

CHP İlçe Yönetimi’’nin yanı sıra partililer de Anıtpark Meydanı’nda yer aldı.

EN ACI BAYRAM

19 Mayıs Atarürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı CHP İlçe Yönetimi ve partililerce buruk kutlandı.Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk,silah arkadaşları,şehitler ve Soma’da hayatını kaybeden maden şehitleri için saygı duruşunda bulunulup ardından İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra çelenk bırakıldı.Konuşmasını yapan CHP İlçe Başkanı İsmet İşeri,”19 Mayıs kutlamalarını engelleyebilirler ancak 19 Mayıs ışığını asla yok edemezler.”dedi.Katılımcıların kara günü anlatan kara giyimi ve yakalarında siyah kurdele resmi ile programa katılmaları 19 Mayıs’ın en acı yılını yaşadığını bir kez daha gösterdi.

“19 MAYIS GENÇLİĞE ADANMIŞ BİR BAYRAMDIR”

CHP İlçe Başkanı İsmet İşeri,”19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı,1938 yılından beri ülkemizde sevinçle kutlanan önemli bir gündür.Ulusal bağımsızlığımızın milat tarihi olan 19 Mayıs’ı Atatürk gençliğe armağan etmiş,böylece gençliğe adanmış bir bayram olarak da tarihinde bir ilki başarmıştır.O tarihten beri 19 Mayıs,karanlıkla mücadele edebilecek cesaret,her güçlüğü aşabilecek enerji ve yepyeni bir ülke kurabilecek genç bir vizyonu temsil eder.Bugün bazıları 19 Mayıs kutlamalarının demokratik bir topluma yakışmadığını iddia etmektedir.Aslında Demokratik bir topluma yakışmayan,ana muhalefet partisi lideri hakkında tutukluluk istemiyle fezleke yazılmasıdır.Bir genelkurmay başkanının,milletvekillerinin,hak arayan öğrencilerin,doğru ve gerçekleri yazan gazetecilerin,sayısız subay-astsubayın terör örgütü üyesi olmak suçlamalarıyla hapiste olmalarıdır.Masumiyet karinesinin ihlal edilmesi,adil yargılanma ilkesinin ve soruşturmanın gizliliği ilkesinin yok edilmesidir.”dedi.

“BU MANZARA KARANLIK BİR MANZARADIR”

İşeri,”Demokratik bir topluma yakışmayan,

Bütün bağımsız kurumların bağımsızlığının ve kuvvetler ayrılığının yok edilmesi,TBMM iradesinin Kanun Hükmünde Kararnameler ile bypass edilmesi,yüce Meclis çatısı altında milletvekillerinin darp edilmesi,muhalefet partilerinin hakarete uğramasıdır.

Demokratik bir toplumda,sivil toplum,medya,yargı,sivil siyaset üzerinde anti demokratik baskı olmaz,

Demokratik bir toplumda,toplantı ve gösteri hakkını kullanan herkes biber gazına maruz kalmaz,orantısız şiddete uğramaz,

Demokratik bir toplumda,özel hayatın gizliliğine saygı gösterilir,milletvekillerinden,bürokratlara ve vatandaşlara kadar kimsenin telefonu dinlenemez,

Demokratik bir toplumda,şiirlere terör eylemi,sanatçılara terörist gözüyle bakılamaz,akademisyen ve bilim adamlarına saygısızca hakaret edilemez,

Demokratik hak ve özgürlükler için tepkilerini dile getiren halkına darbeci gözüyle şiddet uygulamaz.

Demokratik bir toplumda,hükümetler toplumun bütün kesimleri tehdit etmez,yargının bir tarafında bulunmaz,hiçbir davanın savcısı olmaz,hiçbir savcıya ve dava açın diye talimat anlamına gelecek ifadelerde bulunmaz,

Bu manzara karanlık bir manzaradır.

Bu karanlıkta,son ışıklardan olan 19 Mayıs’a bile tahammülü olmamaları ise tek bir sözü akla getiriyor:

“Verecek ışığı olmayan karanlığı sever.”dedi.

“19 MAYIS IŞIĞINI ASLA YOK EDEMEZLER”

İşeri,”19 Mayıs kutlamalarını engelleyebilirler ancak 19 Mayıs ışığını asla yok edemezler.Hangi karanlığı isterlerse istesinler,umudun ışığı asla bitmez.Ülkenin bölünmesi için var gücüyle çalışan iç ve dış mihrakların en büyük arzusunun,19 Mayıs 1919 günü ortaya konulan milli iradeyi yok etmektir.Milli mücadelenin organize bir hal aldığı bu tarih,Türkiye coğrafyasının bütün olumsuzluklara ve yokluklara rağmen millet tarafından bir kez daha fethedildiği gündür.Millet olarak çok acı çekildiğini ve bedel ödendiği bugün ecdadın,kanlarıyla bir milletin tarihini yeniden yazdığını,tarihin akışını değiştirdiğini,şeref ve haysiyetin milletlerin tarihinde ne denli büyük öneme sahip olduğunu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünyaya hatırlattığını belirtmek isterim.Bugün ise ülkemizin bölünmesi için var gücüyle çalışan iç ve dış mihrakların en büyük arzusu,19 Mayıs 1919 günü ortaya konulan bu milli iradeyi yok etmeye yöneliktir.Bu nedenle milli mücadelemiz,sonucunda ağır bedeller ödeyerek kurduğumuz Türkiye Cumhuriyetimiz ve bu süreçte elde ettiğimiz kazanımlarımız,ülke bütünlüğümüze kastedenlerin hedefi konumundadır.”dedi.

“BAŞIMIZ SAĞOLSUN”

İşeri,”Soma’daki maden faciasına da “Türk milleti,neşede olduğu gibi kederde de ortak hareket ederek bir kez daha birliğini ve bütünlüğünü ispat etmiş,Soma’da felaketi yaşayan vatandaşlarımızla aynı acıyı paylaşmıştır.Hükümete düşen görev de milletin yüreğinin en derinlerinde hissettiği acıyı anlamak ve buna uygun davranmaktır.Sorumluları yargılamak,bir daha aynı acıları yaşamamamız için gereken önlemleri almaktır.Bu vesile ile ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum.Geride kalan acılı ailelere ve Türk milletine baş sağlığı diliyorum.”dedi.İşeri son olarak,”Türkiye 10 Kasım’ı anacak,29 Ekim ile gelen bu güzel cumhuriyeti hep kutsal kabul edecek,19 Mayıs ruhuyla her zaman adil,eşit ve mutlu bir ülke olma rüyasının takipçisi olacaktır.Bu duygu düşüncelerle ulusal kurtuluş mücadelesinin başlangıç günü olan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı’nı kutluyor,Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyoruz.”dedi.