KAYMAKAM KARABULUT ‘İŞÇİLERDEN SONRA CORANA EN FAZLA KADINLARDA GÖRÜLÜYOR’
Kaymakam Karabulut, “Mücadeleyi topyekün gerçekleştirmeliyiz” dedi. Gölcük Kaymakamı Cengiz Karabulut, ilçemizdeki sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri ile dün Gölcük Belediyesi Sanat Galerisi’nde bir araya gelerek Covid-19 salgını ile mücadele ile ilgili toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda ilk olarak Gölcük İlçe Milli Eğitim Müdürü Caferi Tayyar Mert, katılımcılardan salgınla mücadele ve mücadele kapsamında alınabilecek tavsiyeler hakkında açılış konuşması yaptı.
‘MÜCADELE, SADECE BELLİ KURUM VE KİŞİLERİN HUSUSUNDA DEĞİL’
Gölcük Kaymakamı Cengiz Karabulut, toplantıda yapmış olduğu konuşmasında, “Tüm dünyayı kasıp kavuran, binlerce kişinin hayatına mal olan, binlerce kişinin sosyo-ekonomik yaşamını etkileyen bir salgınla mücadele etmek durumundayız. Bu mücadele, sadece belli kurum ve kişilerin hususunda değil. Bu mücadeleyi topyekün gerçekleştirmek durumundayız. Her bir vatandaşımız, üzerine düşen fonksiyonu yerine getirerek bu mücadelede aktif bir rol oynayacaktır. Haziran ayında Bilim Kurulu ve Bakanlığımızın talimatları doğrultusunda kontrollü soysal hayat dönemine geçmiştik. Bu süreçte birtakım kısıtlamalarda değişiklikler yapıldı ve kısıtlamalar bertaraf edildi. Buna uygun yaşam tarzı oluşturulması anlamında insanlarımıza birtakım önerilerde bulunuldu” dedi.
‘TOPLU ETKİNLİKLERİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN TELKİNLERDE BULUNUN’
Kaymakam Karabulut, “Aldığımız önlemlere rağmen son dönemlerde vaka sayılarında yine bir artış söz konusu. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde, ilimizde ve ilçemizde bir artış söz konusu. Bu artışın en önemli sebeplerinden biri kümelenme, yani çok fazla sayıda kişinin bir arada bulunması, bir arada aktivitelerde yer alınması oldu. Bazı problemleri tespit ettik. Geçen gün internet üzerinden dernek yöneticisi arkadaşlarla toplandık. Bu dönemi en iyi şekilde, en az kayıpla atlatabilmek adına bu tür etkinliklere ara vermiş durumdayız. Bu virüs çok hızlı bir şekilde bulaşıp insanları enfekte edebiliyor. Sizlerden ricam, kendi bünyenizde yer alan hemşerilerinize, üyelerinize ulaşarak bu hususu hatırlatmanızdır. Bir süre, normale dönünceye kadar toplu etkinliklerin yapılmasının önüne geçilmesine yönelik olarak telkinlerde bulunun” dedi.
‘İŞÇİLERDEN SONRA EN FAZLA KADINLARDA GÖRÜLÜYOR’
Kaymakam Karabulut, “Farklı aktivitelerle bir araya gelme durumu olabiliyor. Bunları ertelemek durumundayız. Yaptığımız çalışmalardaki tespitlerden biri de kadınlarda bu vakanın daha fazla olduğu yönünde. İşçilerden sonra en fazla kadınlarda bu hastalığın olduğunu tespit ettik. Kadınlar okuma, gün gibi her ne ad altında olursa olsun birlikte yapılan organizasyonlara ara vermek durumundalar. Yapılan çalışmalar, 20 ile 40 yaş arasında bulaş riskinin yoğun olarak görülmeye başladığını gösteriyor. ‘Ben gencim, bana bir şey olmaz’ diye düşüncelere kapılmamamız gerekiyor. Bir tıp fakültesi gencimiz, 20’li yaşlarda vefat etti. Bu hastalığın kimde nasıl bir etki yarattığı bilinmiyor. Bundan dolayı tedbiri hiçbir zaman elden bırakmayacağız. Siyasi partiler ve STK’larla toplantı yaptık. Bugün de sizlerle beraberiz. Bunu geniş kitlelere aktarıp bir yaşam felsefesi haline getirmemiz lazım” dedi.
‘MASKENİN KORUYUCULUĞU YÜZDE 95 CİVARINDA’
Karabulut, “Aşıda olumlu gelişmeler olsa bile en az bir yıl daha bu hastalıkla yaşamayı öğrenmeliyiz. Pandemi döneminde temel kurallara hepimiz uymalı ve bunları yaşam felsefesi haline getirmeliyiz. Yoğun bir şekilde bir araya gelinmemesi gerekiyor. Maske, mesafe ve temizlik kurallarına riayet etmeliyiz. Aşının koruyuculuğu yüzde 65 civarında iken maskenin koruyuculuğu yüzde 95 civarında. Maske artık bizim bir aksesuarımız olacak. Değirmendere sahilinde dolaşırken önemli bir kesimde maske vardı ama bir kısımda maskeler çenede, bir kısımda da burnu açık ve dirsekte durduğunu gördük. Maskeyi böyle kullanacaksak hiç kullanmamak lazım çünkü hiç fayda etmez. Maskeyi burnu kapatarak kullanmalıyız. Çünkü burun kanalıyla en etkili şekilde bu virüs girebiliyor. Salgında çok yoğun bir mücadele var. Emniyet ve jandarma güçlerimiz, sağlık personelimiz, filyasyon ekiplerimiz çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışmanın boşa gitmemesi için oto kontrolü yapmalıyız” dedi.
‘KAMUOYUNU BİLİNÇLENDİRME FAALİYETLERİ ÇOK ÖNEMLİ’
Karabulut, “Herkesin başına bir güvenlik görevlisi koymak mümkün değil. Kendimizi kontrol etmemiz gerekiyor. Toplumu ve kamuoyunu bilinçlendirme faaliyetleri çok önemli. Toplumun en küçük birimlerine kadar ulaşarak bu konuda hassasiyet oluşturmamız gerektiğini belirtiyoruz. Kontrolü kaybedersek maalesef hastanelerdeki kapasitemiz de yetemez hale gelir. Bundan dolayı sahada, alanda kontrolü elimizde tutmalıyız. Hastane sayımız fazla ama yoğun bakım sayısının, yatak sayısının da bir sınırı var. İnsanların hasta olmasını engellemeliyiz. Bu konuda da sizlerden destek ve katkı istiyoruz. Bilgi eksikliği olduğunu düşündüğünüz hususlarda İlçe Sağlık Müdürlüğümüz, kurum ve kuruluşlarda bulunan arkadaşlarımız sizlere gerekli desteği sağlayacaktır. Toplu faaliyetlerin yapılmamasında büyük bir önem var. Kapalı alanları da sürekli havalandırmalıyız. Kış mevsimlerinde hava soğuk da olsa kapılarınızı, camları açarak alanları havalandırmanız gerekecek” dedi.
‘HASTALIĞIN ARTMASINI ÖNLEMEK AMACIYLA DESTEK BEKLİYORUZ’
Karabulut, “Toplumu oluşturan tüm birimlerle bir araya geldik. Her bir birimden, hastalığın artmasını önlemek amacıyla destek bekliyoruz. Böylelikle salgını en az hasarla atlatacağımızı düşünüyoruz. Maalesef dünyada yüz yılda bir bu tür hastalıklar meydana gelebiliyor. Pandemi dönemi de bu zamana denk geldi. Gelecek nesillerin bizleri iyi bir şekilde yad etmesi için bizler vatansever bir Türk vatandaşı olarak hususları en iyi şekilde yerine getirmeliyiz. Hepimiz aynı gemideyiz. Bu gemide yaşanacak her bir sıkıntıdan hepimiz etkilenebiliriz. Toplumda etkilenmeyen bir kişi dahi yok. Bu anlamda herkese bu hususları en iyi şekilde aktarmalıyız” dedi. Kaymakam Karabulut’un ardından İlçe Sağlık Müdürü Dr. Yusuf Çolular, salgınla mücadelede yapılması gerekenler ve Sağlık Bakanlığı’nın göndermiş olduğu video-slaytlarla sunumu tamamladı.