KİLOLARINIZA VEDA EDİN !
Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan, bireylerin hayatlarında sekiz davranış biçiminden vazgeçerek aslında aç kalmadan sağlıklı bir şekilde kilo verebileceğine dikkat çekerek, sekiz maddede kilo almaya yol açan davranış biçimlerini açıkladı!
"Sürekli diyet yapıyorum, neredeyse aç dolaşıyorum ama bir türlü kilo veremiyorum" diye yakınanların aslında sekiz davranış biçiminden vazgeçerek sağlıklı bir şekilde kilo vermeleri mümkün..!
Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan, bireylerin kilo almasına neden olan davranış biçimlerinin olduğunu ve ancak bunlardan vazgeçtiklerinde kilo probleminden kurtulabileceklerine dikkat çekerek, "Yemek yemeyi seven bir toplumuz ama yediğimiz oranda enerjiyi harcamazsak fazla kilolarımızla birlikte hayat daha da zorlaşıyor. Hemen kilo vermeliyim, yağlardan kurtulmalıyım telaşıyla da kilo vermekten çok almaya neden olan davranışlar başlıyor" uyarısını yaptı.
Takıntılarınızdan kurtulun!
"Acıktıran yiyecekleri ve davranışları hayatınızdan çıkarın, kilolarınızla vedalaşın" diyen Nil Şahin Gürhan, sekiz maddede kilo almanın yolunu açan davranışları açıkladı:
Aç kalarak günü geçime çabası
Açlık, kendimizi aç hmek normal bir süreç ve sağlıklı olduğumuzun göstergesi. Açlık hissimiz olmasa yemek yeme isteğimiz de olmaz ve bunun sonucunda beslenme yetersizliğine bağlı bir takım sağlık problemleri yaşarız. Bu yüzden gün içinde aç kalmayın.
Her gün aynı saatte aynı öğünleri yemeliyim takıntısı
"Öğle işim vardı, yemek yiyemedim, saati kaçtı artık yememeliyim…" gibi kalıplarla öğün atlamak, saatlerce aç kalmak.
Atıştırmalıklardan kaçınmak
Her zaman istediğimiz yiyecekleri bulamayabiliriz. Ancak uzun süre aç kalmaktansa ara öğünlerde ve yiyemediğimiz öğünlerde küçük ve sağlıklı atıştırmalara açık olun. Metabolizmanızın yavaşlamasını engelleyin.
Sürekli karnınızın aç olması
Eğer normalden fazla ve sürekli açlık hissediyorsanız beslenmenizde bazı şeyleri yanlış yapıyorsunuz demektir. İhtiyacımızdan az yemek vücudumuzun az enerji harcamasına sebep olur.
Her zaman minimum miktarlarda yemek yemeye çalışmak
Kendi kendimize uyguladığımız "Az ye, kilo ver" şeklindeki uygulamalar, sofradan aç olarak kalkmamıza neden olabilir. Öğün saatlerinde tam olarak doygunluğu sağlayamamak diğer öğüne kadar olan süre boyunca aç kalmamıza yol açar. Kan şekerimiz düşer ve bu durumda canımız tatlı isteyebilir.
Günün sonunda ve gecenin ilerleyen saatlerinde çoğu zaman bu isteğimize yeniliriz ve ihtiyacımız olandan daha fazlasını yiyebiliriz. Ana öğünlerimizde, besinleri yeterli miktarda dengeli bir şekilde tükettiğimizde hem ihtiyacımız kadar beslenmiş oluruz hem de mide dolgunluğunu sağlarız. Aralarda yapacağımız sağlıklı atıştırmalarla da kan şekeri gün boyunca dengelenmiş olur.
Mideyi doldurmak için besin değeri düşük gıdalarla beslenmek
Ana öğünü bir tabak salata ile geçiştirmek, aç kalmamıza neden olabilir. Midemizi hacim olarak dolduran ve içeriği boş gıdalar tüketmek, yeterli enerji vermediği gibi, öğünden kısa bir süre sonra tekrar acıkmanıza neden olur. Besin gruplarının bir arada olduğu, renkli, yeterli ve dengeli bir öğünle hem mide hacminizi doldurarak tokluk hisseder hem de ihtiyacınız olan besin öğelerini karşılayabiliriz.
Yeterli ölçüde su içmemek
Beyinde açlık merkezi ile susuzluk merkezi yan yanadır. Susuzluk hissi de bazen açlık hissiyle karıştırılabilir. Bizler çok fazla su tüketmeyen bir toplum olarak, bu his karışıklığını daha sık yaşıyor olabiliriz. Bu nedenle susuzluk hissi oluşmadan bol bol su tüketmeliyiz.
Çok çay-kahve içmek
Çay ve kahve kafein içeren, günün enerjisini yükselten keyifli içeceklerdir. Aynı zamanda bir takım antioksidanlar içerir. Çay ve kahve abartmadan ölçülü dozlarda tüketilirse; metabolizmamızı hızlandırır, kilo vermemizi kolaylaştırır. Ancak miktarını abartırsak vücudu ve mideyi çok yorar, iştahı gereksiz yere artırır ve kilo almayı kolaylaştırır.