NEZLE (ALERJİK RİNİT) MİSİNİZ?

Allerjik Rinit, hapşırma, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı ile karakterizedir. Sıklıkla göz, burun ve damak kaşıntısı eşlik eder. Herhangi bir yaşta ortaya çıkabilirse de ilk belirtiler çoğunlukla çocukluk ve genç erişkin çağda ortaya çıkar. Allerjik rinitli kişilerde diğer allerjik hastalıkların (egzema, astım, oral allerji sendromu) görülme sıklığı daha fazladır. Astım olgularının %75’inde allerjik rinit, allerjik rinit olgularının da %10-40’ında astım varlığı veya gelişimi bilinmektedir. Her iki hastalık birbirine paralel seyir gösterir. Rinit astım gelişimine öncülük ettiği gibi, astımlılarda rinit varlığı astımın şiddeti için önemli bir risk faktörüdür. Bu nedenle alerjik rinit tanısı konan çocuk ve genç erişkinler alerjik astım açısından da değerlendirilmeli ve izlenmelidir.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Allerjik rinitli hastalar, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırık ve burun kaşıntısı şikayetleri ile başvururlar. Kaşıntı nedeniyle, sık sık elleriyle burunlarını yukarıya doğru itme hareketi yaparlar. Bu hareket “allerjik selam” olarak adlandırılır. Burun mukozasında ödeme bağlı olarak göz altlarında koyu renkli değişim olması “Alerjik Göz Halkaları” olarak adlandırılır. Allerjik rinitli hastaların, “Alerjik Yüz (Adenoid Yüz) olarak adlandırılantipik yüz görünümleri olabilir. Hayatın ilk yıllarında bir yıl süre ile açık ağızla nefes alındığında bu durum yüz ve çene kemiklerinde normal dışı gelişime yol açar, çene aşağıya doğru açı ayapar, dişlerde gelişim bozukluğu ortaya çıkar.

 

Sınıflandırması:

Süreye göre:

Bulgular haftada dört günden az veya dört haftadan kısa süreli ise “intermitan (aralıklı)”, haftada dört günden çok ve dört haftadan uzun süreli ise “persistan (süregen)” alerjik rinit denir.

Hastalığın şiddetine (yaşam kalitesine etkilere) göre;

Uykuda bozulma, günlük aktivite ve egzersizde bozulma, iş/okul hayatında bozulma, sıkıntı  verici belirtiler eşlik ediyorsa gorta/ağırh, hiç birisi eşlik etmiyorsa ghafifh allerjik rinit olarak tanımlanır.

Günlük pratikte ise daha sık olarak;

bahar mevsiminde görülüyorsa “mevsimsel”, tüm yıl boyunca görülüyorsa perenial (yılboyu) allerjik rinit olarak sınıflandırılır. Hastalığın şiddetine (yaşam kalitesine etkilere) göre mevsimsel allerjik rinit çoğunlukla havada uçuşan ağaç, çayır ve ot polenlerine bağlı olarak oluşur ve “saman nezlesi” olarak da adlandırılır. Yıl boyu allerjik rinitte ise nedenler daha çok ev tozu akarı, küf mantarı, hamamböceği, hayvan tüyü gibi ev içi allerjenlerdir.

 

Tanı

Allerjik rinit tanısında en önemli nokta hastanın hikayesidir. Hastanın yaşı, hangi ortamlarda şikayetlerinin arttığı, daha önce hangi ilaçları kullandığı ve özellikle ailesinde allerjisi olan başka kimse olup olmadığı mutlaka sorulmalıdır. Allerji genetik bir hastalık olduğundan ailede başka bireylerde allerji olması tanıda çok yardımcı olur. Ayrıca allerjik rinit sıklıkla çocuk ve genç erişkinlerin hastalığıdır. Kan veya deriden yapılan allerji testleri ile rinite neden olan allerjik ajan ortaya çıkarılabilir. Deri testleri allerjiyi saptamada öncelikle tercih edilir.  Ancak bu testlerin negatif çıkması hastada alerji olmadığını göstermez. Deri testlerinde çalışılmayan bir allerjene reaksiyon olma ihtimali  vardır.  Kanda İgE denilen bir maddenin miktarı ölçülebilir.

 

RİNİTTEN KORUNMAK İÇİN

 Tozlu ve dumanlı ortmalarda bulunmamak

 Polen mevsiminde pencere ve kapıları kapalı tutmak

 Kuştüyü yastık, yün yastık, yorgan, yatak yerine sentetik olanlarını kullanın.

 Evde bitki ve ev hayvanı  bulundurulmamalı

 Sigara içmeyin ve yanınızda içirmeyin

 Evde hava nemlendiricisi kullanın.

 Klimalarda kullanılan filtreleri her ay değiştirin, alerjenleri tutan özel filtreler alın

 Hasta hangi ortam ve durumlarda şikayetlerinin başladığını veya arttığını hissederse ona göre önlemini kendi almalı

 

TEDAVİ ŞEKİLLERİ

İlaç tedavisi: Günümüzde en sık kullanılan ilaçlar antihistaminikler ve steroid spreylerdir.Allerjik riniti olanlar allerji mevsimi başlamadan en az 2 hafta önce ilaç kullanmaya başlamalıdırlar.

Aşı tedavisi: Aşı tedavisi öncesinde allerji testleri yapılıp, kişinin yakınmalarına neden olan allerjen ya da allerjenler ile tedaviye başlanılması doğru olur.Bu tedavi yöntemiyle allerjik belirtilere yol açan maddeler giderek artan dozlarda uygulanarak, kişinin söz konusu allerjene karşı bağışıklığının sağlanması amaçlanır. Aşı tedavisi ile enjeksiyonlar önce haftada bir, sonra da idame dozuna ulaşıldıktan sonra ayda bir yapılır.