ÖĞRENCİLER VE VELİLER CEZALANDIRILIYOR

 Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde gündem maddelerinden biri olan "Dershanelerin kapatılması" nın tartışıldığı şu günlerde dershane müdürleri siyasi partileri ziyaret etti. Dersahane yöneticileri ortak yaptıkları açıklamada " Bugün, son bir buçuk yıldır sizleri meşgul eden, bizleri de gündeme getirildiği her konuşmada rahatsız eden bir konuyu sizlerle paylaşmak adına buraya davet etmiş bulunuyoruz. Konu, dershane ve etüt merkezleri. Dershaneler, sayın Cumhurbaşkanımızın son konuşmasında ifade ettiği gibi, "Arz-talep" dengesi ile ortaya çıkmış, kendileri bir sebep değil, sonuç olan ciddi eğitim kurumlarıdır. Bu kurumlar,halkımız tarafından benimsenmiştir ve Türk Milli Eğitiminde kurumsal olarak saygın yerini almıştır. Bu kurumlar, hiçbir zaman okulların alternatifi olmamış, böyle bir iddiada bulunmamıştır. Son 50 yıl içinde ülkemizde gittikçe yaygınlaşmış, kabul görülmüştür. Türk eğitim sistemi içinde önemli bir boşluğu dolduran, eksikliği gideren bu kurumlara karşı hasmane bir yaklaşım,hizmet veren ve hizmet alanları derinden rahatsız etmektedir. Biz işletmeciler ve öğretmenler, yaptığımız bu işin onurunu duymak yerine utancını duyar hale gelmiş durumdayız. Artık, fırsat eşitliği sağlamak adına fırsat eşitsizliğini arttıracak ve daha çok kargaşa yaratacak bir düzenlemenin muhatabı olmak istemiyoruz. Ulusal ve evrensel hukuk içinde haklarımızı savunmak durumunda kalmayacağımıza inanmak istiyoruz. Sayın Başbakan Erdoğan'ın 25 Mart 2012 'de "Üniversite giriş sınavlarını da, üniversite hazırlık kurslarını da kaldırıyoruz." Açıklamalarıyla başlayan ve dershanelerin kapatılması, sistem dışına çıkarılması gibi farklı algılamalar yaratan tartışmalar, 14 Kasım 2013'te medyada yer alan haberlerle yeni boyut kazanmıştır. Bu tartışmalar, temsil ettiğimiz Kocaeli özel öğretim kurumları girişimcilerinde maddi, manevi önemli kayıplara yol açmıştır. Talep eden veli ve öğrencilerimize eğitim hizmeti sunmayı iş edinen kurumlarımızı bu kadar zan altında bırakmak, itibarsızlaştırmak, onlara yapılan büyük haksızlıktır. Bu tartışmaların artık son bulmasını; yasal statüleriyle milli eğitim sistemimiz içinde yer alan Kocaeli'ndeki dershanelerin kurucuları olarak, özel dershaneler konusunun, hizmet alan ve görenlerle tartışılmasını; bundan ülkemizin ve herkesin yararına uygun yeni seçenekler çıkabileceğini belirtmek istiyoruz. Bakanlığımızın, söz konusu haberin ,içeriğinin doğruluğunu teyit anlamına gelen, sadece "Bazı ifadelerin yanlışlığına" yönelik açıklaması, şimdiye kadar var olan kararsızlık, yapılmak istenenleri kamuoyundan gizleme titizliği; öğrenciler, veliler, dershane öretmenleri ve işletmeciler için işkenceye dönmüştür. Bu tartışmalar sürecinde hep sukunet içinde olduk. Hukuka bağlı kaldık,devletimize güven duygusuyla hareket ettik. Böyle davranmayı da sürdürmek istiyoruz. Hükümetin, yeni demokratikleşme paketinde açıkladığının aksine bir tutumla, sektör temsilcileriyle higörüşmeden hatta onları yok sayarak, mevcut özel okulların sürdürülebilir olmadığı ortadayken; okula dönüşümü tek alternatif gibi sunması, dönüşemeyenleri kapatacak olması, s,stem dışına çıkarması olasılığı, beraberinde bunlara yönelik tasarrufun niteliğine ve içeriğine bağlı olarak bir dizi hukuksal uyuşmazlıkları da beraberinde getirecektir. İnanıyoruz ki; dershaneler değil, öğrencilerimiz ve velilerimiz cezalandırılmaktadır. Kamuoyunun da bildiği gibi, dershanelerde, neredeyse her öğrencinin bireysel öğrenme kabiliyetine yönelik eğitim verilmeye çalışılmaktadır; öğrencilerimize eğitim ve yaşamları noktasında " Eğitim koçluğu" yapılmaktadır. Dershaneler, özellikle dar gelirli ailelerin çocukları için fırsat eşitliği sağlayan ve Milli Eğitime destek veren kurumlardır. Dershaneleri kapatmak, işsizliği daha da çok arttıracaktır. İstihdamı arttırmak iddasındaki bir hükümetiin dershaneleri kapatması bir çelişkidir. Yetkililerin, çözüm noktasında söyledikleri de hem gerçekçi hem inandırıcı değildir. Dershanelerin kapatılmasıyla, yatırılan sermaye, harcanan emekler; heba olacaktır. Bu da ülkemiz ekonomisi için zararlı değil midir? Bunu vebalini kim taşıyabilecektir? Sermayenin, emeklerin, ümitleririn, ortaya çıkan değerlerin ziyan edilmesinin bir izahı olamaz. Dershaneler, ihtiyaç kalmadığında kendiliğinden kapanacak kurumlardır. Bu kurumlara karşı bir dayatmada bulunmanın mantığı yoktur. Sosyal bilimlerin, ekonominin yasaları ortadayken bu konuyu daha da uzatmanın hiçbir yararı olmayacaktır. Kurt, bulanık havayı sever. Kaos ortamlarında bilgi kirliliğinden geçilmez. Ne derece doğru olduğunu bilmediğimiz, doğruluğuna inanmak istemediğimiz bir haber son günlerde medyada yer almaktadır. Bakanlık, okulları kurs merkezi haline getirecek ve Halk Eğitim Merkezlerinde ücretsiz kurslar açacakmış. Özelleştirmeyi önemseyeni, hemen pek çok alanda işletmecilikten elini çeken hükümetin, bu yola başvuracağına ihtimal vermiyoruz. Bunu bir çelişki olduğunu kabul etmekle birlikte, şayet bu konuda bir kararlılık varsa biz de bir öneride bulunuyoruz. Başta dershaneler olmak üzere bütün özel öğretim kurumları kamulaştırılsın. Biz bu kurumları çalışanların özlük haklarıyla birlikte, devlete devretmeye hazırız. En azından tadı kaçan bu tartışma biter, herkes bir nefes alır. Konunun birinci derecede muhatabı olduğu halde, konuşarak işi sulandırmama kararlılığında olan Kocaeli'ndeki dershanelerin bugünkü bu açıklaması, sadece kamoyunu bilgilendirme ve dershanelerin ne düşündüğünün yetkililerce bilinmesi amacına yöneliktir. Ortak yapılan açıklama sonrası, Ak Parti İlçe Başkanı Sedat Yücel düşüncelerini Ankara'ya ileteceklerini belirtti.