ÖLÜMÜN KIYISINDA 15 DAKİKA

(İHA) - Başiskele de kızı ile yaşayan 61 yaşındaki emekli banka çalışanı İmran Şahin, 10 yıl önce trafik kazasında oğlunu, 4 yıl önce de kanserden gelinini kaybetti. Oğlu ve gelinini kaybetmesinin acısını iki torununu sahiplenerek bastırmaya çalışan Şahin, günde 4 paket sigara tüketiyordu. 27 Ağustos günü işe gitmek için hazırlanan Şahin, aniden fenalaşınca kızı Nergis Şahin tarafından Devlet Hastanesine kaldırıldı. Buradan anjiyo olmak için İzmit’te bulunan Özel Konak Hastanesi'ne sevk edilen Şahin, operasyon sırasında kalbi durunca acilen bypassa alındı. 15 dakika kalbi duran Şahin, kalp masajı yapan doktorların yoğun çabası ile yeniden hayata tutunarak 3 gün sonra gülerek uyandı.

14 gün komada kaldı ama hiçbirini hatırlamıyor
14 gün yoğun bakımda tedavi gören Şahin, tedavisinin tamamlanmasının ardından taburcu oldu. İşe giderken rahatsızlandığı an haricinde yaşadığı zorlu süreçlerin hiçbirini hatırlamadığını, 15 dakika kalbinin durduğunu kızı ve doktorlarından öğrendiğini söyleyen Şahin, torunları için yaşama tutunduğunu, yaşama azmine doktorların hayran kaldığını ifade etti. Sigara içmeyi bırakan Şahin, taburcu olmasının ardından eline aldığı kalpli minderi ile kendisini ameliyat eden doktorunu ziyaret ederek teşekkür etti.
İmran Şahin’in hayata tutunma azmine hayran kaldıklarını söyleyen Konak Hastanesi Kalp Damar Cerrahı Doç. Dr. Veysel Kutay, “İmran hanım uzun süre yaşamış olduğu streslerden, hayat zorluklarından, koşulların kötülüğünden dolayı biraz sağlığını ihmal etmiş. Bize kalp krizi ile geldi. Anjiyo masasında gelişen ani kalp durması neticesi, kalp masajıyla ameliyata aldık. Koroner bypasslarını yaptık. Zorlu bir süreç yaşadı, tabii sonrasında yoğun bakımda uzun bir süre kaldı akciğerlerinden dolayı. Uzun yıllar boyunca günde 3-4 paket sigara kullanımı akciğerlerini biraz etkilemişti, yıpratmıştı onu. Bugün gayet güzel, kontrole geldi. Bir sıkıntısı yok” dedi.

3 gün komada kaldı, sonra gülerek uyandı
Şahin’in zorlu bir tedavi sürecinin ardından 3 gün sonra gülerek uyandığını anlatan Doç. Dr. Kutay, “Düzenli doktor kontrolüne mutlaka 60 yaş üzerindeki hastalarımız, özellikle şeker hastaları, risk grubunda olan, ailesinde öyküsü olan, yoğun sigara içen, stresli hayatı olan, spor yapmayan hastalarımız mutlaka doktor kontrolünde olması gerekiyor. Aksi taktirde çok daha kötü neticeler olabiliyor. Hastamız şanslıydı, biz de şanslıydık, işler yolunda gitti. Ameliyat da başarılı geçti. Şu an için her şey yolunda. Ameliyat sonrası dönemi hayata pozitif bakan insanlar çok daha rahat atlatıyorlar. Hastamız da hayatı seven bir insan. 3 gün komada kaldı. Ameliyat sonrasında 3 gün sonra gülerek uyandı. Şu an hiçbir nörolojik sıkıntısı yok. Bizim için de sürpriz oldu gerçekten. Bu kadar ağır bir tabloda, ameliyat sonrası bu kadar hızlı bir gelişim kaydetmesi bizleri de çok mutlu etti. Hem hayata tutunmasından hem de bir amacı vardı, torunlarına bakıyordu. Bunların hepsi gerçekten yaşamak için güzel ve güçlü sebepler” diye konuştu.

“Torunlarım, sevdiklerim geldi gözümün önüne, onlar sayesinde yaşama tutunuyorum”
15 dakika kalbinin durmasına ve 14 gün komada kalmasına rağmen hiçbir şey hatırlamadığını ifade eden İmran Şahin ise, “Hasta olmadan önce oğlumu kaybettim motor kazasında. Ondan sonra gelinimi de kanserden kaybettim. İşe gidip geliyordum, çalışıyordum. Evde kendimi boğuk hissediyordum. Allah razı olsun kızım sayesinde hayata tutundum. Sevenlerim çok var. Hastane çıkışını hatırlıyorum, gerisini hiç hatırlamıyorum. Sağlığıma kavuştuğum ilk an gözümün önüne sevdiklerim geldi. Onların sayesinde ayaktayım, onların sayesinde yaşama tutunuyorum dedim. Onlar varsa ben varım dedim. Kızım geldi, torunlarım, sevdiklerim geldi gözümün önüne, onlar sayesinde yaşama tutunuyorum” şeklinde konuştu.

“15 dakika durmuş yani hiçbir şey hissetmedim, gitmişim o tarafa gelmişim”
Şahin, "Yoğun bakımda ilk gözümü açtım, doktorumu gördüm. Kendisi, ‘Sen yaşamaya layık bir bayansın. Seni hepimiz çok seviyoruz, ayakta tutmaya çalıştık, sen daha da direndin ve yaşama tutundun. Seni ayakta tutacak sebepleri öğrenebilir miyim?' dedi. 'Sen hayata neden bu kadar bağlısın?' diye sordu. Bilmiyormuş doktor. 'Oğlumu kaybettim, gelinimi kaybettim, torunlarım var, kızım var. Kızım için yaşamak istiyorum' dedim. ‘Zaten yaşadın, gayet iyisin, senden çok korkmuştuk, kaybettik, geri geldin’ dedi. Kalbim 15 dakika durmuş yani hiçbir şey hissetmedim, gitmişim o tarafa gelmişim. Ne oğlum istedi beni, ne gelinim. Oğlumu kazada kaybettim, gelinimi kanserden kaybettim. Şimdi sigarayı bıraktım. Bir daha asla içmem” ifadelerini kullandı.

“Yaklaşık 7 gün bilinci yerinde değildi”
Annesinin yaşadığı zorlu süreçleri anlatan Nergis Şahin ise şu ifadeleri kullandı:
“27 Ağustos’ta göğüs ağrısıyla devlet hastanesinden sevk edildik. Zor bir süreç geçirdik burada. Şu an için annemin sağlığı gayet iyi. Herhangi bir hayati tehlikesi bulunmamakta. Felç de kalmadı, nörolojik olarak da iyi. Tabii bu süreç öncesi bu sıkıntıların olabileceğini doktor bey bize söylemişti. Ama onun da desteği ile birlikte şu an için hiçbir sıkıntımız yok. Biz yanındaydık kuzenimle birlikte. Zor günler geçirdik, yoğun bakım süreci çok kötüydü. Yaklaşık 7 gün bilinci yerinde değildi. 7 gün sonrasında MR ve diğer yöntemlerle bakıldıktan sonra doktor bey herhangi bir sıkıntı olmadığını söyledi. Mutluyuz, seviyoruz kendisini, herkes zaten çok seviyor. İyi ki bizimle birlikte.”