Yukardaki manzara hepimize tandık, bildik..

Bu kent de “köpek sürülerine” aşina olmayan yoktur nerdeyse…

Sürü halinde gezip,

Çpoluk çocuğa saldıran sokak hayvanlarımız !...

Hayvan severlerin en ufak bir hadisede

“ Ama onlar caaaannnn” diye ortalığı yıktığı sokak hayvanları…

İyi de,

Bu hayvanların  canı can da,
çoluk çocuğun canı patlıca mı ?

Bir zamanlar Meclis üyesi Nazım Usta “Çin’e gönderelim” demişti de,

Boş yere eleştirmişiz demek ki Usta’yı…

Bunları artık Çin’e mi, başka bir yere mi göndermek lazım bilmem ama,

Sokak köpekleri insanların yaşam şekillerini değiştirmelerine neden olmaya başladı…

Bu kent de insanlar sabah yürüyüşü yapardı sahil kenarında…

Saat 06.00 – 07.00’da çıkar,

2-3 kilometre yürürlerdi…

Gidin bakın, birkaç kişiyi zor görürsünüz artık…

Çünkü insanlar korkuyor..

Sabahın zaten kör karanlığında okula giden çocuklar ürküyor..

Bu hayvanlar artık uysal sokak hayvanı olmaktan çıkmış !...

Saldıran, ısıran birer canlı haline gelmişler…

Onların nasıl ki dolaşma hakkı varsa,

İnsan evladının da gezmeye hakkı yok mu ?

Şu yazdıklarımızı okumak bile insana garip gelmiyor mu ?

İnsanların yaşam standartları düşerken,
Sırf birilerinin gönlü olacak diye memleket köpek yuvasına dönmedi mi ?

Yüzlerce defa yazıldı, yazdık..

Ancak aynı  tas, aynı hamam…

Kendimiz yazıp, kendimiz okuyoruz !...